Sevgi Örüç: Hendekler 37 yıllık mücadelenin sonucudur
19:26
JINHA
İSTANBUL- DTK Olağanüstü Genel Kurulu'nun 'Özyönetim Deklarasyonu'na ilişkin düzenlenen panelde konuşan KJA Üyesi Sevgi Örüç, hendeklerin 37 yıllık mücadelenin bir sonucu olduğunu belirtirken, HDP PM Üyesi Ayşe Berktay ise bir halkın kendi kaderinin tayin etme hakkının bombalarla yok edilemeyeceğini söyledi.
Diyarbakır'da düzenlenen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Olağanüstü Genel Kurulu'nun "Özyönetim Deklarasyonu'na ilişkin HDP PM Üyesi Ayşe Berktay, KJA Üyesi Sevgi Örüç'ün katılımıyla HDP Ataşehir İlçe Örgütü'nde panel düzenlendi. Çok sayıda kadının katıldığı panelde ilk olarak konuşan KJA Üyesi Sevgi Örüç, Kürtlerin yıllardır katliam politikalarıyla karşı karşıya olduğunu belirtti. Sevgi, özyönetimin ortaya atılan yeni bir fikir olmadığına değinerek, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi tartışmalarının 1995 yılından itibaren başladığını söyledi.
'Yereller geliştirilip güçlendirilmeli'
Özyönetimi daha çok tarihsel süreç içersinde değerlendiren Sevgi, siyasal temel üzerinden bugüne nasıl gelindiği üzerinde dururken bugün en çok tartışılan hendeklerin yaşanan 37 yıllık mücadele sürecinin sonucu olduğunu kaydetti. Komün, meclis ve özyönetim modelini açarak devam eden Sevgi, DTK Sonuç Bildirgesini okuyarak deklarasyonun sadece Kürt halkı için değil bütün Türkiye halkları için uygulanabilecek demokratik bir model olduğunu anlattı. Sevgi, "Eğer bir ülke sürekli darbeler, sıkıyönetim ve OHAL'lerle yönetiliyorsa orada ciddi bir demokrasi sorunu var demektir. Yerellerin geliştirilip güçlendirilerek birçok ciddi problemlerin de çözülebileceğine inanıyoruz" dedi.
'Bir halkın talebi bombalarla yok edilemez'
HDP PM Üyesi Ayşe Berktay ise, özyönetimin bir halk talebi olduğunun örtbas edilmeye çalışıldığını dile getirerek, "Özyönetimden biz ne anlıyoruz?" sorusuyla özyönetim modelini açıkladı. Kürtlerin kendilerini yönetme talebinin güçlenerek gün yüzüne çıktığını belirten Ayşe sözlerine şöyle devam etti: "Bir halkın kendi kaderini tayin etme hakkı toplar, tüfekler, bombalarla birlikte yok edilemez. Bu katliamcı yaklaşımın iki tarafa da faydasının olması mümkün değildir. Her şeyden önce bizim için asıl sorun böyle bir yönetim modelinin nasıl inşa edileceğidir, bunun tartışmalarını yapmamız gerekiyor. Özyönetim modeli sadece Kürdistan bölgesi için değil metropollerde uygulanabilir."
'Ana akım medya halkı yanlış bilgilendiriyor'
Katılımcı kadınlar da özyönetimleri, katliamcı politikaları ve halkın direnişlerini değerlendirerek, kadınların nasıl bir duruş sergilemeleri gerektiği üzerine durdu. Özyönetimin anlaşılmayan yönlerinin değerlendirildiği panelde ana akım medyanın halkları yanlış ve yanlı bilgilendirmesinden kaynaklı oluşabilecek olumsuz tepkilere karşı halkların nasıl doğru bilgilendirilecekleri üzerinde konuşuldu. Bir arada yaşama temelinin ancak özyönetim ilanlarının devlet tarafından kabul edilerek gerçekleşebileceği üzerinde konuşulurken, özyönetimle birlikte kadın projeleri, ekonomik projeler, kooperatifler, sağlık taramaları, kültürel çalışmalar ve eğitim konuları üzerinde duruldu. Aynı şekilde özyönetimlerle birlikte yeni toplumun kadından yana nasıl inşa edilmesi gerektiği tartışıldı.
Panel sonucunda kadın meclis ve komünlerin kurulması gerektiği sonucu çıkarken panel soru-cevap şeklinde son buldu.
(dek/öç/mg)