Kadınlar: 'Özyönetim Deklarasyonu' bizler için umut verici
09:02
JINHA
İSTANBUL - DTK'nin 'Özyönetimlerle İlgili Siyasi Çözüm Deklarasyonu'na tam destek veren İstanbul'daki kadınlar, "Kürdistan'daki illerde olması istenen bir şey değil bu Türkiye için de gereklidir. Ülkenin daha kolay işleyebilir bürokrasiye sahip olması anlamına gelir. Açıklanan deklarasyon önemlidir ancak bir önemli boyutu ise bunu tüm halklara doğru bir şekilde anlatabilmektir" dedi.
Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) hafta sonu yapılan Olağanüstü Genişletilmiş Genel Kurul Toplantısı'nda açıklanan 'Özyönetimlerle İlgili Siyasi Çözüm Deklarasyonu'nu İstanbul'daki kadılara sorduk. Sadece Kürdistan için değil Türkiye'nin her bölgesi için önemli olan deklarasyonun her yerde uygulanabileceğini belirten kadınlar tam destek verdi.
Aktivist Gülnur Aksop, özyönetim iradesine karşı halkların şiddet ve katliamlarla karşılaşmasını eleştirerek, "Bizler yıllardır yerinden yerel yönetimi savunuyorduk. Merkezi otoriteye karşı yerel otorite yılardır savunduğumuz bir ilke. Ayrıca Avrupa birliği sözleşmelerinin içinde de yer alıyor bizler bunu Türkiye olarak kabul etik ancak bunu Kürtler söyleyince suç oluyor. Sonuna kadar halkı ve demokratik bir haktır. Bizde savunacağız" dedi.
'Deklarasyon biz kadınlar için umut verici'
Özlem Gül ise "Ana akım medyada görünenden çok daha farklı bir durum var ortada. Hafta sonu açıklanan deklarasyonda da medyaya yansıdığı gibi bir savaş politikası yoktu. Deklarasyonda, bundan sonraki ilerlemede kadın örgütleri ile birlikte yürüneceği mesajını verilmesi biz kadılar için umu verici bir durumdur. Deklarasyonda savaş politikası yerine mevcut savaşı bitirmeye yönelik, müzakere masasına dönülmesi Abdullah Öcalan ile görüşmeye başlanması, Dolmabahçe Mutabakatı'nın yenilenmesi vardı. Bunlar savaş çığırtkanlığı değil. Şu an devletin tüm gücü, topu ve tankı ile saldırdığı bölgeden elini çekmesi inanların ellerinden alınan haklarının geri verilmesini anlıyoruz kadınlar olarak" diye konuştu.
'Öz yönetim Türkiye için de gereklidir'
Savaştan en fazla kadıların zarar gördüğünü ve barışın en büyük savunucusunun kadılar olduğunu ile getiren Özlem, "Ölen sivillere baktığımızda, en fazla kadın ve çocukların katledildiğini görüyoruz. Bu nedenle kadın politikalarının daha dikkate alındığı ve kadının eşit temsiliyetine dayandığı bir demokratik sistem, istiyoruz. Şu anda mevcut sistemde yüzde 10 kadın temsiliyeti var ancak bu bize yetmiyor biz yüzde 50 kadın temsiliyeti istiyoruz. Bizler yerelden özerkliğin bütün ülkeye yayılmasını istiyoruz ki zaten deklarasyonda bu yöndeydi. Kürdistan'daki illerde olması istenen bir şey değil bu Türkiye için de gereklidir. Ülkenin daha kolay işleyebilir bürokrasiye sahip olması anlamına gelir. Bu yüzden öz yönetimi destekliyoruz. Öz yönetim demek ayrı bir ülke ayrı bir yapı değil. Hendek üzerinden yaratılan savaş algısının tersine hendeklerin bir sebep değil de yaşanan sürecin bir sonucu olduğunu çok iyi biliyoruz. İnsanların kendi yaşam alanlarını korumak için yaptığı politika olduğunu biliyoruz ve biz artık insanların ölmesini istemiyoruz bundan kaynaklı açıklanan deklarasyonda ters bir durum yok tam tersi savaşın bitirilmesi yönünde bir deklarasyondu" şeklinde konuştu.
'Kadın emeği özyönetim ile görünür olur'
Özyönetime destek verdiğini belirten İslim Arslan, "Kadının kendi emeği ile buluşması ancak yönetimlerde söz sahibi olması ile mümkün olur. Bu da kendi yerellerinde meclisler biçiminde örgütlenerek bunu da yönetim üzerinden kendini ifade etmesi ile mümkün olacaktır diye düşünüyorum. Bu anlamda DTK'nın açıklamış olduğu dekorasyonu bir kanı olarak kadılar ve toplum açısından çok yerinde ve demokratik buluyorum" diye kaydetti.
'Bizim için öncelikli olan öz yönetimde kadınların yeri'
Simge Yardım'da Kürdistan'da Kürt halkının bir öz savunma geliştirdiklerini ve baskı ablukalara karşı kendini savunduğunu dile getirdi. Simge şunları söyledi: "Bizim için öncelikli olan öz yönetimde kadınların yeriydi. Öz yönetimleri doğru bir yerden anlatmaya devam etmek gerekiyor. Kürdistan'da halk bunu tabi ki biliyor ve bu yönde mücadele ediyor ancak buradaki algıyı kırmak için de mücadele etmek gerekiyor. Öz yönetimin sağlık, eğitim gibi boyutlarını da görmek ve bu doğrultuda anlatmak gerekir. Türkiye'deki algıyı kırmadığımız sürece savaşın durması noktasında buradan adım atılamayacağını düşünüyorum. Açıklanan deklarasyon önemlidir ancak bir önemli boyutu ise bunu tüm halklara doğru bir şekilde anlatabilmektir. Çünkü Ana akım medya tamamen savaş sili ile yansıtmıştır. Öz yönetim ilk defa karşımıza çıkmıyor Avrupa'da birçok ülke ve bölgede uygulandı. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi içimidir ve İstanbul Ankara gibi şehirlerde de demokrasi adımının atılması halkın kendi çözümlerini üretebilmesi, tepeden bir müdahalenin değil halkın ihtiyaçlardan hareketle kendi giderebilmesi ve taleplerini ifade edebilmesi için önemlidir" dedi.
(öç-sg/fk)