'Nusaybin'de savaş tohumları ekiyorlar'

09:09

JINHA

MÊRDÎN - Savaş politikalarının ağır şekilde yürütüldüğü Nusaybin'de öğrencilerde durgunluk, sessizlik, asabiyet, uyku düzensizliği, dalma, sert bir dil, savaş dili, belirsizlik, umutsuzluk, devlet kurumunda çalışanlara karşı öfke, nefret ve hınç gibi psikolojik belirtilerin yaşandığını söyleyen Nusaybin Eğitim-Sen üyesi Mukaddes Akın, "Devam eden saldırılarla bu topraklara savaş tohumları ekiliyor. Öğrencilerde ciddi bir şekilde intikam söylemleri duyuyoruz" diye belirtti.

Sıkı yönetimin devam ettiği Nusaybin'de halk direnişi devam ediyor. Her sokak başında konuşlandırılan zırhlı araçların gölgesinde ağır savaş politikalarının yürütüldüğü Nusaybin'de eğitim göremeyen, artık görmek istemeyen öğrencilerin savaş psikolojisini Nusaybin Eğitim-Sen üyesi lise öğretmeni Mukkaddes Akın ile konuştuk. Özellikle ergenlik çağındaki Nusaybinli öğrencilerde durgunluk, sessizlik, asabiyet, uyku düzensizliği, dalma, sert bir dil, savaş dili, belirsizlik, umutsuzluk, devlet kurumunda çalışanlara karşı öfke, nefret ve hınç gibi psikolojik belirtilerin yaşandığını söyleyen Mukaddes, öğrencilerde ayrıca yoğun bir şekilde grip, bronşit ve halsizlik gibi sağlık sorunlarının ortaya çıktığını kaydetti.

'Annesi babası katledilen çocuklara ders anlatmak iki yüzlülük'

Mukaddes, "Birçok öğrencimiz yasağın ilan edildiği mahallelerden. Yakınlarını kaybeden öğrencilerde asabiyet bozukluğu meydana geldi. Babasını, annesini, yakınını kaybeden öğrencilerde sisteme karşı küfretme, sistemin kurumlarında çalışan öğretmenlerinin bir çoğuna karşı nefret duygusu oluştu" dedi. Nusaybin'de aylardır eğitimin yapılamadığını ifade eden Mukaddes, "Hükümet kimseyi kandırmasın, Nusaybin'de coğrafya, Osmanlı tarihi ve edebiyat derslerini öğrenciler işlemek istemiyor, hoş o dersler dahi işlenmiyor. Annesi, babası gözlerinin önünde katledilen çocuklara var olan eğitim sistemindeki müfredata uygun dersleri işlemek iki yüzlülük olur. Öğrencilere yaşadıklarınızı unutun ve derse yoğunlaşın diyemeyiz" şeklinde belirtti.

KESK, TMMOB ve DİSK olarak savaş politikalarına karşı genel grev başlatmalarına karşı hükümet kanadından, "eğitim aksıyor" şeklindeki tepkilerini de eleştiren Mukaddes, "1 gün eğitimin aksamasını gündemleştirdiler. Aylardır neredesiniz? Burada yürütülen savaş politikalarıyla savaş tohumları ekiliyor. Öğrencilerimizin hiç biri artık barış istemiyor, hepsinin ağzından 'intikam' kelimeleri dökülüyor. Derste sürekli TOMA, Akrep, Kirpi, YDG-H sözlerini duyar olduk. Derse dair örneklendirmeleri dahi bunlar üzerinden oluyor" ifadelerinin altını çizdi.

'Nusaybin'de yaşıyoruz diye bize bedel ödetmeye çalışıyorlar'

"Hükümet 'her şey bittikten sonra okular inşa ederek telafi edeceğiz' diyor. Neyi telafi edecekler, katlettikleri çocuklar olmadıkça boş okullar neye yarar" diyen Mukaddes, bir öğretmen olarak öğrencilerinin katledilmesini önleyemediği için suçluluk duygusunu hissettiğini kaydetti. Öğretmenlerin sokağa çıkma yasaklarıyla cezalandırıldıklarını söyleyen Mukaddes, "Bir öğretmen olarak sokağa çıkamıyorum, sosyal aktivitem artık yok. Nusaybin'de sadece Kürtler yaşamıyor. Arap, Süryani ve Ermeniler de cezalandırılıyor. Tek suçumuz Nusaybin'de yaşamamız, bu topraklarda yaşıyoruz diye bize bedel ödetmeye çalışıyorlar" ifadelerini vurguladı.

'Öğrencileri kazanmak için savaşın son bulması yetmiyor'

Savaşın son bulmasının dahi öğrencilerin içinde bulunduğu, "düşman" algısının yok olmasına yetmeyeceğini ifade eden Mukaddes, "En az bir yıl boyunca ders yerine öğrencilerin yaşadıklarını dinlemek ve onları rehabilite etmek gerekiyor. Devletin tüm kurumları ve kurum çalışanlarına karşı düşmanlık besleyen öğrencileri barışa inandırmak, hayatlarına dair yeni projelere yöneltmek için güvenebilecekleri bir ülke yaratmak şart" vurgusunu yaptı.

(zd/fk)