107 STK: Devlet güçleri en az 61 çocuğu katletti

15:08

JINHA

ANKARA/İZMİR - Çocuklar İçin Hemen Şimdi Barış İnisiyatifi Ankara ve İzmir'de Kürdistan'daki saldırılarda çocukların yaşam hakkı ihlallerine ilişkin açıklama yaptı. Milli Eğitim Bakanlığı önünde yapılan açıklamada, en az 61 çocuğun devlet güçlerince katledildiğine vurgu yapılarak, Türkiye'nin BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni ihlal ettiği belirtildi.

ANKARA

Çocuklar İçin Hemen Şimdi Barış İnsiyatifi, Kürdistan'da süren operasyonlar sırasında katledilen çocukların durumuna dikkat çekmek için Milli Eğitim Bakanlığı önünde açıklama yaptı. 107 örgütün katılımı ile oluşan inisiyatif, 20 Temmuz Suruç katliamından itibaren bugüne kadar yaşanan çatışmalarda ve sokağa çıkma yasaklarında; hastaneye gidemeyen, annesinin karnında henüz doğma fırsatı bulamayan ve kolluk kuvvetlerinin doğrudan hedefi olan en az 61 çocuk yaşamını kaybettiğini belirtti.

'Endişelerimiz artıyor!'

Grup adına açıklamayı Gündem Çocuk Derneği üyesi Dilşah Özdinç okudu. Dilşah bölgede; eğitimin durdurulduğu, öğretmenlerin hizmet içi eğitim gerekçesiyle şehir dışına gönderildiği, okulların ve hastanelerin karargâh olarak kullanıldığı, hastanelerin bombalandığı, okul yurtlarının yakıldığı, temel ihtiyacı için bile sokağa çıkan sivillerin hedef alındığı, bölge halkının göçe zorlandığı, halkın sağlık hizmetlerine erişiminin engellendiğini söyledi. Dilşah, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'nde yer alan hak ve özgürlüklerin açık şekilde ihlal edildiğine dikkat çekti. Eylem sloganlarla son buldu.

İZMİR

Çocuklar İçin Barış Hemen Şimdi İnisiyatifi, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde Kürdistan'da devam eden katliamlara dikkat çekmek için basın açıklaması yaptı. Birçok sivil toplum kuruluşu ve sendikanın oluşturduğu inisiyatif adına basın açıklamasını KESK Kadın Meclisi üyesi Ayşegül Kocaaslan okudu. Ayşegül " Biz çocuk ve insan hakları örgütleri, gazeteciler, kadın ve LGBTİ örgütleri, öğrenciler, sivil inisiyatifler, siyasi parti ve oluşumlar olarak 7 Haziran'dan bugüne devam eden çatışma ortamının acilen son bulmasını istiyoruz" dedi.

Çocukların ve gençlerin bir ülkeyi oluşturan toplumun üzerinde özenle durulması, gözetilmesi, şiddetten, ihmal ve istismardan korunması gereken kesimi olduğunu vurgulayan Ayşegül, "Ne yazık ki bugün ülkemizde çocuk ve gençleri ve onların ailelerini örseleyen bir devlet yönetim biçimi egemendir. 20 Temmuz Suruç katliamından itibaren bugüne kadar yaşanan çatışmalarda ve sokağa çıkma yasaklarında; hastaneye gidemeyen, annesinin karnında henüz doğma fırsatı bulamayan ve kolluk kuvvetlerinin doğrudan hedefi olan en az 61 çocuk yaşamını kaybetmiştir. Şu anda bölgeye bakıldığında da; eğitimin durduğunu, öğretmenlerin hizmet içi eğitim gerekçesiyle şehir dışına gönderildiği, okulların ve hastanelerin karargâh olarak kullanıldığı, hastanelerin bombalandığı, okul yurtlarının yakıldığı, temel ihtiyacı için bile sokağa çıkan sivillerin hedef alındığı, bölge halkının göçe zorlandığı, halkın sağlık hizmetlerine erişiminin engellendiği görülmektedir. Tüm bunlar, yaşananların bir operasyon değil, savaş olduğunun açık kanıtı olmakla birlikte BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'nde yer alan hak ve özgürlüklerin açık ihlalidir. Bölgeye yapılan askeri sevkiyatın devam etmesi savaş ortamının büyüyerek devam edeceği konusundaki endişelerimi arttırmaktadır." dedi.

Çocukların yasaklarla ilgili yaşadıkları önemli bir sorunu da eğitim haklarına yapıldığını söyleyen Ayşegül, "Bugün biz 107 örgüt adına Milli Eğitim Bakanlığı'nı acil olarak çocukların en yüksek yararını gözetmeye çağırmak üzere buradayız" dedi. Basın açıklaması alkışlar eşliğinde sona erdi.

(öö-he/fk)