'Hendekler yüreğimize kazınırsa kapanması zor olacak'
18:08
JINHA
AMED - Kürdistan'daki katliamlara karşı Diyarbakır'a gelen barış savunucuları Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanlarını ziyaret etti. Eşbaşkan Gültan Kışanak, "Bugün 'bir şey yapamam' diyeceğimiz bir süreçte değiliz. Kürdistan'daki aileler artık 'benim çocuğum öldükten sonra mı barış gelecek. Neden benim çocuğum diyor.' Bu kez hendekler yüreklerimize kazınmış olacak. İşte o zaman o hendekleri kapatmak kolay olmayacaktır" dedi.
Kürdistan topraklarında AKP hükümeti eliyle hayata geçirilmek istenen katliamlara karşı bir araya gelen 100'ü aşkın sanatçı, siyasetçi, yazar, akademisyen ve aktivistlerden oluşan 'barış savunucuları' 'Aslolan hayattır silahlar sussun, zulüm dursun, barışı konuşalım' sloganıyla Diyarbakır'a geldi. Basın toplantısı ve Sur'a yürüyüşün ardından grup, Valiliğe ziyaret düzenledi. Ardından Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantı Salonunda bir araya gelen grubu Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı karşıladı.
'Vicdanlar ölümü kabul etmiyor'
Gültan Kışanak, bugün yaşadıkları durumun tarihe not düşecek kadar ağır bir travma olduğuna vurgu yaparak, yaşatılan savaş sürecinde siyasi düşünceyi esas almadan hep beraber sorunu çözmek için bir araya geldiklerini belirtti. Gültan, "Biz şimdiye kadar denemediğimiz yolu deneyeceğiz ve konuşacağız dedik. Vicdanlar artık ölümü kabul etmeyecek duruma gelmiştir. Müzakere sürecinde çok umutlandık ancak gelinen süreç insani yolun yeniden ortadan kalktığı bir alana dönüştü. Bütün enerjimizle yeniden ortak aklı ve çözüm sürecinin geliştirilmesi için yan yanayız" dedi.
'Hendekler yüreğimize kazınırsa kapanması zor olacak'
Darbe dönemlerinde dahi kendisini bu denli kötü hissetmediğini dile getiren Gültan, o dönemlerde dahi bir çıkar yol bulabildiklerini ancak bugün öylesi bir zeminin olmadığını kaydetti. Gültan, "Ortadoğu'daki konjonktür bugün kaygılarımızı arttırıyor. Bugün 'bir şey yapamam' diyeceğimiz bir süreçte değiliz. Kürdistan'daki aileler artık 'benim çocuğum öldükten sonra mı barış gelecek. Neden benim çocuğum diyor.' Bu kez hendekler yüreklerimize kazınmış olacak. İşte o zaman o hendekleri kapatmak kolay olmayacaktır. Umarım çoğalarak barışın sesini yükseleceğiz" diye konuştu.
'Bundan kötüsü olmaz dediğimizde daha kötüsü oldu'
Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı da "1915 Ermeni kıyımına yetişemedik. Ağrı, Zilan, Sivas, Roboski'ye yetişemedik. Bundan daha kötüsü olabilir mi dediğimiz de daha kötüsünün olduğuna tanıklık ettik. Hrant Dink'i koruyamadık, Tahir Elçi koruyamadığımız gibi ve bu zulüm bize fazladır. Bu coğrafyadaki insanların değeri başka bir coğrafyadaki insanlardan az değildir. Daha ağzımızdan söz çıkmadan kulaklar farklı duydu. Biz çığlığımızı artık nasıl duyuralım" dedi.
'Diyarbakır Türkiye'nin kalbinin attığı bir kenttir'
MAZLUM DER eski Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu, 24 Temmuz'dan sonra Türkiye'nin felç olduğuna vurgu yaparak, "Diyarbakır Türkiye'nin kalbinin attığı bir kenttir. Bugün valiliğe giderek kendisine bu durumu sorduk. Bu durumun sürdürülebilir olmadığını net bir şekilde söyledik. Bu topluluğun ruh halini orada yansıttığımızı düşünüyorum. Essedullah timlerini sorduk ve araştırdıklarını söylediler. Buraya gelişimizin ses getireceğini düşünüyorum. Sur'un abluka altına alınması kabul edilemez. Tarihe sadece Kürtlerin değil tüm vicdan sahiplerinin ses çıkarması gerekiyor" diye konuştu.
'Geç kalınmış bir durum'
Son olarak konuşan Gazeteci yazar Oya Baydar ise, Kürdistan topraklarına şuan geldikleri ruhla gelmediklerini söyleyerek, bu durumun kendileri için eksiklik olduğunu ve geç kalınmış bir durum olduğunu vurguladı. Tüm halkların birlikte çığlık attığı anda sesleri duymayan kimsenin kalmayacağına vurgu yapan Oya, "Çığlığımızı yapıcı bir ülke için atarsak duyarsız dediğimiz kesimler dahi duyacaktır. Zamanımız o kadar dar ki biz o çığlığı tartışırken yanı başımızda gençler ölüyor. Elimizden geldiğince çığlığımızı atalım. Her birimiz sesimizi daha fazla duyacağımız taraflara 'durun artık' diyelim. Çözüm sürecinin buzdolabına konulmasının ardından çocukların bedeni koyulmaya başladı. İki taraftan da silahların indirilmesi için talepte bulunalım aksi taktirde biz konuşmayız" dedi.
Konuşmaların ardından görüşme soru cevap şeklinde devam etti. Barış savunucuları eşbaşkanlarla görüşmenin ardından Diyarbakır Barosu'na geçti.
(be-mt/gc)