Yüksekovalı kadınlar: Asıl 'terörist' beşikteki bebeği öldürenler

09:03

JINHA

COLEMERG - Kürdistan'da yürütülen savaş ekseninde kadınların ve çocukların katledilmesine tepki gösteren Yüksekovalı kadınlar, "Hergün tabutlar geliyor. Artık bu savaşa dur denilmesi gerekiyor. Oturup korucularla yemek yiyeceğine elini barış için uzatsın. Bu halka 'terörist' diyor. Asıl 'terörist' beşikteki bebeği öldürenlerdir" dedi.

Kürdistan'ın Sur, Cizre, Silopi ve Dargeçit ilçelerinde uygulanan sıkıyönetim uygulamalarına yönelik tepkiler gelmeye devam ediyor. Yüksekovalı kadınlar, saldırılarda tamamen sivil halkın hedef alındığını belirterek, Kürtlere yönelik bir soykırım yapılmak istendiğine dikkat çektiler. Çoğu kadın ve çocukların hedef alındığı katliamların son bulmasını isteyen kadınlar, tüm bunların sorumlusu olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı gördüklerini söylediler.

'Zindanlar suçsuz gençlerle dolu'

Yüksekovalı kadınlardan Sinem Bor, Kürt halkına yönelik yürütülen savaşın kirli bir savaş olduğunu ve uygulanan politikaların ahlaki olmadığını dile getirdi. Sinem, "Cizre, Silopi, Nusaybin'e saldırıyor. Onun toprakları mı orası? Bütün askeri gücüyle halkı öldürüyor. Biz hep barış ve hakkımızı istedik ama Erdoğan hep bize savaş istemiyle geldi. Bebekleri öldürüyorlar daha ne yapacaklar. Müslüman'ım diye geçiniyorlar ama bunlar Müslüman olamaz. Kürtler bitmez bunu iyice akıllarına soksunlar. Öldürmekle, tutuklamakla bu halk bitmeyecek. Daha üç dört yaşındaki çocuklarımız bile her şeyin farkında. Öldüremediklerini de hapishaneye atıyor. Zindanları suçsuz olan gençlerle doldurmuş" sözlerini kullandı.

'Emine çok istiyorsa kendisi korucu olsun'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın kadınlarında korucu olmasına yönelik sarf ettiği sözlere tepki gösteren Sinem, "Şimdi de Emine Erdoğan ayaklanmış kadınların korucu olmasın istiyor. Sürekli ben vatandaşlarıma bir şey yapmadım diyor, kadınların korucu olmasını destekliyor ve Kürt halkı üstünde oyun oynuyor. Emine çok istiyorsa kendisi kalksın korucu olsun" ifadelerine yer verdi.

'Korucu olmak yerine Kürt halkına destek versinler'

AKP hükümetinin uyguladığı savaş politikaları ile Kürt halkına saldırmak yerine barış için adım atması gerektiğini belirten Yüksekovalı kadınlardan Simanperi Bartın, "Her gün tabutlar geliyor. Artık bu savaşa dur denilmesi gerekiyor. Oturup korucularla yemek yiyeceğine elini barış için uzatsın. Bu halka 'terörist' diyor. Asıl 'terörist' beşikteki bebeği öldürenlerdir, camileri okulları yakıyorlar. Ondan sonra kalkıp 'Kürtler yapıyor' diyorlar" diye tepkisini dile getirdi. Simanperi, koruculara da seslenerek, "Korucu olacaklarına gidip Cizre, Silopi Amed ve Gever'de gençlere, Kürt halkına destek versinler" dedi.

Simanperi, ne olursa olsun mücadele etmekten vazgeçmeyeceğini ifade ederek, "Erdoğan'ın Kürt halkına yaşattıklarından sonra boynuma ip de bağlasalar ben ondan yana iyi bir şey düşünmem ve yapmam" diye konuştu.

'Kürt halkı kendi kimliğine sahip çıkmalı'

Kürtlere yönelik yürütülen savaşa karşı tepkili olan Yüksekovalı kadınlardan Gûle Polat ta, başta Kürt halkının kendi kimliklerine sahip çıkmaları gerektiğini kaydetti. Gûle, " AKP iktidarının Kürtlerin olduğu bölgeler de, Diyarbakır, Sur, Cizre, Silopi, Gever üzerinde uyguladığı savaş yöntemleri ve katlettiği insanlar yetmezmiş gibi birde kadınları koruculuk yapmaları için destekliyor. Kürtlerden vazgeçsin, ölümü bu kadar istiyorsa eşini, kızını ve gelinini korucu yapsın. Öncelik olarak gelip Kürdistan da mücadele versinler" sözlerini kullandı.

Koruculuğun Kürt halkını katletmek anlamına geldiğini ifade eden Gûle, "Eskiden büyüklerimiz bir gün deccal çıkıp ortalığı yakıp yıkacak derdi. İşte o deccal Erdoğan'ın ta kendisidir. Biz bu sistemi asla kabul etmiyoruz. Kanımızın son damlasına kadar da mücadele edeceğiz" diye belirtti.

(ga/dc/fk)