Filiz Zeyrek/JINHA

MERSİN - Polis baskısına, gözaltı ve işkencelere karşı ayaklanan Tarsus'un mahallelerinde kadınlar, Kürdistan'da verilen direnişi selamladı. Kürt halkının mücadelesini asla bırakmayacağını vurgulayan kadınlar, "Bu direniş bu mücadele insanların ölmesi için değil zulüm altından kurtulması içindir" dedi.

Kürdistan'daki sokağa çıkma yasakları ve katliamlara karşı Mersin'in Tarsus ilçesinde halk ayaklanarak gecelerce sokakta direndi. Tarsus'ta halkın protestolarında 22 Aralık günü Fahrettinpaşa Mahallesi'nde 13 yaşındaki Davut Özer katledildi. Özel harekat polisleri tarafından gözaltına alınan kardeşini kurtarmak için büyük bir direniş gösteren Besna Özer de Tarsus'taki direnişin simgesi oldu.

Kürdistan'da yaşananlara öfkeli olan Tarsuslu kadınlar, "Devlet tankla topla Kürtleri bitiremeyecek" dedi. 32 yaşandaki Dilber Ay Kürdistan'da halkın saldırılara karşı öz savunma yaptığını vurguladı. Kürt halkının bu baskılara asla boyun eğmeyeceğini ifade eden Dilber, "Kürt halkı bu zulmün karşısında pes etmeyecek. Burada günlerdir çok yoğun bir baskı var ve bu baskılara karşısında muazzam bir direniş var özellikle kadınların direnişi. Halka ölüm reva görülüyor ama her şeye rağmen büyük bir direniş var. Bu yüzden Cizre, Silopi, Sur, Nusaybin'de halk sokaklarda. Biz yıllardır savaşıyoruz, biz yıllardır mücadele ediyoruz bu direniş bu mücadele insanların ölmesi için değil insanların zulmün altından kurtulması içindir diye" aktardı.

'Biz mücadelelimizi sürdürüleceğiz'

Tüm halkların bu zulme karşı ses çıkarması gerektiğine dikkat çeken Dilber, "14 yaşındaki çocuk, 8 aylık hamile kadın, 3 aylık bebek nasıl terörist olur. Kadınları öldürüyorlar evlatlarını ellerinden alıyorlar nasıl bir vicdandır yeter artık yeter diyoruz. Biz mücadelelimizi sürdürüleceğiz. Gençlerimizi, çocuklarımızı, kadınlarımızı öldürdükleri sürece mücadelemizi sürdürüleceğiz" diye konuştu.

'Barışı kadınlar getirecek'

Davut'un katledilmesini anlatan Dilber, "14 yaşında ki bir genci burada katlettiler ne hakları var nereye kadar bu zülüm devam edecek. Gerçek anlamda kadınlara barış için bir rol verilirse kadınlar bu ülkeye en yakın zaman da barışı getirecekler buna eminim. Çünkü kadınlar erkekler kadar kinci nefret içermiyor. Ve en son da bu ülkeye barışı kadınlar getirecek" dedi

'Mahallemizde rahat dolaşamıyoruz'

Aynı mahallede yaşayan Nülüfer Özer (43) ise artık sokaklarında rahatça dolaşamadıklarını çocuklarının kapılarının önlerinde bile rahatça oyun oynayamadıklarını söyleyerek, "Kaç gündür devlet topları, silahları ile başımızda zulüm ediyor. Bunca baskıya rağmen biz kadınlar başta olmak üzere çoluk çoğumuzla tabak çanaklarımızla sokaklara çıkıp Kürdistan'daki halkımıza yapılan katliamları protesto ediyoruz. Savaş bitene kadar da edeceğiz" dedi.

'Baskılar nedeniyle gençler barikat kurdu'

Rukiye Demir (46) de polis baskısı nedeniyle gençlerin mahallede barikat yaptığını belirterek, "Buradaki gençler de üzerimizdeki baskılara dayanamayıp sokaklara barikatlar kurdular kendilerini ailelerini korumak için. Saldırılar daha da şiddetlendi ama yine de biz pes etmedik direndik. Gençlerimizi gözaltına sebepsizce alıyorlar ve işkence ediyorlar. Biz de ancak kendimizi taşlarla koruyoruz, silahlarımız yok tankımız, topumuz yok onlara rağmen geri adım atmıyoruz. Ben Kürdistan'da direnen tüm halımızı selamlıyorum başarılarını diliyorum" dedi.

(gc)