Şevin Şervan/JINHA

QAMİŞLO - DAİŞ çetelerine karşı mücadelede 2013 yılında kuruluşunu ilan eden Kadın Savunma Birliği (YPJ), daha güçlü bir örgütlülükle yoluna devam ediyor. YPJ'nin dünden bu güne geldiği düzeyi anlatan YPJ Komutanı Tolin Roza, "YPJ'nin kendini ispatlama dönemi sona erdi artık pratik ve kendi gücünü ortaya koyma zamanı" diyerek, kadınlar olarak artık daha güçlü olduklarını kaydetti.

Yekinêyên Parastina Jin-Kadın Savunma Birliği (YPJ), DAİŞ çetelerinin Rojava'ya yönelik saldırısıyla birlikte 2013 yılında kuruluşunu ilan etti. Çetelere karşı tüm dünyanın tanıklığında tarihi bir direniş sergileyerek kadınlara yeni bir umudun kapısını aralayan YPJ, DAİŞ şahsında tüm egemen güçlere karşı verdiği savaşla binyılların da kölelik zincirini kırıyor. YPJ Komutanı Tolin Roza, 2013 yılında kuruluşunu ilan ettikleri YPJ'yi ve geldiği aşamaya değerlendirdi. 2013 yılında kurulan YPJ'nin 2014 yılına kadar yoğun bir örgütlenme çalışması yürüttüğünü kaydeden Tolin, "YPJ'yi ilk kurduğumuzda beklentinin üzerinde bir katılım oldu. İlk olarak eğitim ve örgütlenmeye ağırlık verdik. Ardından taburlar oluşturduk. 2015 yılına girdiğimizde ise YPJ'nin kendi kendini ispatlama dönemi sona ermiştik artık. Artık pratik ve kendi gücünü ortaya koyma zamanıydı" ifadelerinde bulundu.

'Arîn ve Rewan şahsında hamleye damgamızı vurduk'

Rojava'da 2014 yılında halklara karşı DAİŞ şahsında yoğun saldırıların yaşandığını dile getiren Tolin, "DAİŞ'in saldırılarından dolayı birçok kadın YPJ'de yer alarak özsavunmasını yaptı. Kadınlar YPJ ile kendilerine olan inancı ve güveni ortaya çıkardılar. 2015 yılına girdiğimizde Kobanê'de çetelere karşı şiddetli çatışmalar yaşanıyordu. Birçok kişinin beklentisi Kobanê'nin düşmesiydi. Yani kısacası varlık yokluk söz konusuydu. YPJ'li Arîn Mirxan ve Rewan'ın şahsında bu hamleye damgasını vuran kadın arkadaşlarımız oldu ve onlarla birlikte öncü komutanlardan olan Özgür, Viyan, Zozan, Jiyan, Gulan arkadaşlar da şehit düştüler" diye belirtti.

'Toprak Çerkez Kürt olmamasına rağmen direnişte ön saflardaydı'

Tarihi direnişle birlikte Kobanê'nin özgürleştiğini söyleyen Tolin, "Kobanê düşmanın karargah olarak kullandığı bir alandı ve büyük darbelerde yedi. Bizim için anlamı olan büyük direnişlerin yaşandığı yerdi. Onlarca arkadaşımız bu direniş içinde şehit düştüler. Kobanê başarısı halklar içinde büyük bir moral oldu. Kürt kadının şahsında bu mücadelede yaşamını yitiren ve öncü rolünü oynayan şehit Toprak Çerkez'i de anmak istiyorum. Kürt olmamasına rağmen özgürlük için mücadele etmek isteyenler gibi yerini aldı. Sonuna kadar mücadelenin içinde güçlü bir moralle yerini aldı" dedi.

'YPJ olarak QSD'de yer almak anlamlı ve önemli'

Kısa bir süre önce oluşturulan Demokratik Suriye Güçleri (QSD)'nin önemli bir oluşum olduğunu ifade eden Tolin sözlerine şöyle devam etti: "YPJ olarak bu gücün içinde yer almak bizim için çok anlamlı ve önemli. 'Kürt kadını yapamaz edemez' dönemlerini artık çoktan aştık. Kadınlar artık kendi haklarına sahip çıkıyor ve güçlü bir katılım sergiliyor. Bizim için QSD'de yer almak sembolik bir durum değil. QSD güçleri olarak başlatılan hamlelerde en ön saflarda yerimizi alıyoruz. Kadınlar olarak öncü rolümüzü oynuyoruz ve oynamaya devam edeceğiz."

'Kadınlar artık çaresiz değil'

YPJ'nin direnişte çetelere korku saldığını belirten Tolin, "Çetelerin kendi aralarındaki telsiz konuşmalarına şahit oluyoruz. Kadın suikastçılarımızın oldu yerlerde ve kadın arkadaşlarımızın sesinden dolayı korkuyorlardı. Egemen zihniyete göre 'kadın yapamaz, güçsüz, zayıf' olarak nitelendirilir. Ancak bizler YPJ olarak gösterdiğimiz direnişte bunun böyle olmadığını ispatladık. Evet ağır bedellerde verdik ancak halkımızın, kadınlarımızın intikamını da aldık. Bizler tüm dünya kadınlarında da bir umut yarattık. Çıkan sonuçlar üzerinden daha güçlü bir katılım sağlanmalıdır. Süryani, Asuri, Arap halkından kadınlarda özsavunma güçlerinde yerlerini aldılar. Artık kadınlar daha güçlü ve saldırılara karşı çaresiz değil" şeklinde konuştu.

(mg)