Sağlıkçılar Sur için nöbette: En güçlü ilacımız barış…

09:02

Tekoşin Tekin/JINHA

AMED - Sıkıyönetim uygulamalarının 34 gündür devam ettiği Sur ilçesine yönelik saldırılar devam ederken, sağlıkçıların ilçeye girişlerine de izin verilmiyor. Bunun üzerine nöbet eylemi başlatan sağlık emekçileri, en güçlü ilacın barış olduğunu söyledi.

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde ikinci ayına giren sıkıyönetim uygulamaları devam ediyor. Sur'da yaşayanların sağlık hakkından yararlanması için ilçeye girmek isteyen sağlık emekçilerine de izin verilmiyor. Bunun üzerine Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde 9 gündür nöbet eylemi başlatan sağlıkçıların bekleyişi sürüyor. Konuya ilişkin konuşan SES Eş Genel Başkanı Gönül Erdem, Türkiye'de yaşanan savaşın gün geçtikçe derinleştiğini belirterek, abluka altında olan ilçelere girip sağlık hizmeti vermek istediklerini dile getirdi. Gönül, "Kürdistan'ın birçok kentinde şehir ve ilçelerde sokağa çıkma yasakları uygulanarak abluka altına alınıyor. Ablukaya alınan şehirler ve ilçelere hiçbir şekilde sağlık çalışanlarının giriş ve çıkışlarına izin verilmiyor" ifadelerinde bulundu.

'En etkili en güçlü ilacımız barış'

Gönül, bölgede polis ve askerlerin hasta ve yaralıların sağlık çalışanlarına ulaşılmasına izin vermediğine dikkat çekerek, halkın sağlık hizmetinden yararlanamadığını söyledi. Gönül, "Savaştan halkın yanı sıra sağlık çalışanları da etkileniyor. Böylesi savaş koşullarında ne sağlık koşullarını sunabiliyoruz ne de sağlık haklarından bahsedebiliyoruz. Dünden bugüne en etkili en güçlü ilacımız barış. Barış dediğimiz bir yerden eylemlerimiz başlattık. Diyarbakır'da sağlık çalışanları Sur ilçesine girmek için büyük bir çaba harcıyor fakat ilçeye sağlık çalışanları alınmıyor. Bunun üzerine sağlık çalışanları Sur için nöbet eylemi başlattı" dedi.

'Sağlık kurumları da ablukada'

Sadece Kürdistan değil Türkiye'nin her şehrinde sağlık çalışanları olarak eylem ve etkinlikler başlattıkları bilgisini veren Gönül, "En başından bugüne Cizre, Silopi, Nusaybin, Lice ve Sur'da tüm sağlık kurumlarımız işgal altında. Özel herakat timleri sağlık kurumlarını karargah haline çevirmiş. Hastane acil girişlerinde paletli tanklar ve keskin nişancılar var, bunlar hem hastaneye gelen vatandaşların Genel Bilgi Taraması (GBT)'sını yapıyor hem de yaralı vatandaşları gözaltına alıyorlar. Biz şunu net söyledik bunlar uluslararası anlaşmalarda yeri yoktur. Sağlık kurumlarının olduğu bölgelere askeri anlamda girişler yasaktır. Sağlık kurumlarımızdan özel herekat timleri, polisler ve askerler derhal çıkmalı" diye konuştu.

'Halkımızın hakkı olan sağlık hizmetini sunmak istiyoruz'

Kürdistan'ın birçok ilçesinde yapılan sokağa çıkma yasaklarını protesto etmek için nöbet eylemine başladıklarını söyleyen sağlıkçılardan Berivan Koç, sağlıkçılar olarak polis ablukasının olduğu Sur, Silopi, Cizre, Nusaybin ve Dargeçit'te sağlık hizmeti vermek istediklerini ancak bunun engellendiğini söyledi. Berivan, "Sağlık bir haktır engellenmesi kabul edilir bir durum değildir. Sokağa çıkma yasaklarının olduğu yerlerde her türlü hastalıkla karşı karşıya kalınabiliyor. Biz polis ablukasının olduğu ilçelere girmek istiyoruz ama polisler buna izin vermiyor. Aramızda 10 kişilik bir ekip oluşturduk fakat ona da izin verilmedi. Bize sadece 3 sağlıkçının içeriye girmesine izin verileceği söylendi. Biz 3 kişinin bir ilçeye yetmeyeceğini söyledik. 3 kişi bir ilçe halkına sağlık hizmeti veremez" şeklinde konuştu.

'Elimizden gelen tüm çabayı göstereceğiz'

Sağlık çalışanları olarak görevlerini yapmak istediklerini söyleyen sağlıkçılardan Yasemin Argunağa da, yasaklı bölgelere giremedikleri için nöbet eylemi başlattıklarını belirtti. Sağlıkçılar olarak görevlerini yapmak istediklerini söyleyen Yasemin, "Abluka altına alınan ilçelerde halkımız sağlık hizmetlerinden yararlanamıyor. Bölgelerde yaşam hakkı yok halkımız ölüme terk edilmiş durumda. Bunlara sessiz kalmak vicdansızlık bir çocuğun ölümünü izlemek acı verici. Biz sağlıkçılar alanlara girmek istiyoruz. Görevimizi yapmak istiyoruz bize engel olan güçler irademizi kıramayacak. Biz abluka altında olan bölgelere girmek için elimizden gelen tüm çabayı göstereceğiz. Sur halkının yalnız olmadığını bir kez daha söylüyorum Sur halkı sindirilmeyecektir" diye konuştu.

(mg)