Çağlar Demirel: Başbakan'ın 'siyasi bedel'i bu mu?
13:57
JINHA
HABER MERKEZİ - HDP Kadın Meclisi, DTK, Emek Partisi Kadın Bürosu ve ÖHD Kadın Komisyonu, Sevê Demir, Fatma Uyar ve Pakize Nayır'ın katledilmesini kınadı. HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, Kürdistan'da kadınların özel olarak hedef seçildiğini belirtti ve "Dün Silopi'de 3 Kürt kadın siyasetçi arkadaşımız katledildi. Bu bir siyasi cinayettir. Başbakan 'Siyasiler de bedel ödeyecektir' demişti, soruyoruz, siyasetçi Kürt kadınları bu yüzden mi hedef seçildi?" diye sordu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Meclis Kadın Grubu, Şırnak'ın Silopi İlçesi'nde üç Kürt kadının katledilmesine ilişkin Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında konuşan HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, Kürdistan'da kadınların özel olarak hedef seçildiğini belirtti. Üç Kürt kadın siyasetçinin infaz edildiğini altını çizen Çağlar Demirel, "Dün Silopi'de 3 Kürt kadın siyasetçi arkadaşımız katledildi. Bu bir siyasi cinayettir. HDP Meclis Kadın Grubu üç arkadaşımızı da iyi tanıyor. Onların siyasi çalışma yürüttüğünü biliyoruz. Başbakan 'Siyasiler de bedel ödeyecektir' demişti, soruyoruz, siyasetçi Kürt kadınları bu yüzden mi hedef seçildi?" diye sordu.
Silopi'de yaralıların olduğunu öğrendiklerini, yaralıların hastaneye götürülmesi için Sağlık Bakanlığı'ndan ambulans istediklerini ifade eden Çağlar, "İsim vererek acil ambulans istedik. Bakanlık, orada çatışma olmadığını söyledi. Ambulans gönderilmediği gibi, bir de infaz yapıldığını öğrendik. Cenazeler Şırnak Hastanesi'nde arkadaşlarımız tarafından tanınınca infazı öğrenmiş olduk. Ortada bir infaz var, çünkü bize gelen ilk bilgi arkadaşlarımız yaralı oldukları yönündeydi. Demek ki infaz edilmişler. Çok öfkeliyiz. Sevê Demir, yakından tanıdığımız bir arkadaşımız. Fatma Uyar arkadaşımız, Pakize Nayır arkadaşımız, siyasi kimlikleri çok açık ve net. Kendileriyle 3 gün önce görüşmüştük. 'Burada katliam planlanıyor, tankla topla halka ateş açılıyor' dediler. 3 kadın yoldaşımız, 3 KJA aktivistimiz hedef seçildi, hedef kadın mücadelesiydi. Nasıl ki Paris katliamında 3 kadın arkadaşımız hedef seçildi, bugün de aynı şekilde Silopi'de. Yine aynı şekilde İstanbul'da da devrimci mücadele yürüten kadınlar hedef seçilmişti" dedi.
AKP Hükümetine ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'na seslenen Çağlar, "'Siyasi bedel alınacaktır' derken, Kürt kadınları hedef seçildi. Bunları kim planladı? Vurun yargılanmayacaksınız diyen kimdi?" diye sordu. Çağlar konuşmasını şöyle sürdürdü: "Esedullah timlerinin kadınları hedef aldığını biliyoruz. Soruyoruz: Kürt kadınlarının hedef seçilmesi, 'bedel ödeme'nin adı mıdır? Net ifade ediyoruz, siyasetçi kadınlar olarak, takipçisi olacağız. Yargılanması gerekenler yargılanacak, bedelini ödemesi gerekenler o bedeli ödeyecek. Özyönetimin bedeli infaz mıdır, Başbakan'a soruyoruz. Kadın örgütlerine çağrı yapıyoruz, yaşanan bu katliamlara sessiz kalınmamalı. Tüm kadınların buna dur demesi gerekiyor."
HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ise "Silopi'de 3 kadın siyasetçinin katledilmesinin Paris katliamının yıl dönümünde olması tesadüf değil. Bu, kadın hareketine bir mesaj. Mesajı aldık, cevap veriyoruz: Özgürlük mücadelemize devam edeceğiz" dedi.
DTK: Geri adım attıramayacaksınız
Sevê Demir, Fatma Uyar, Pakize Nayır'ın katledilmesine ilişkin DTK yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada şunlar belirtildi: "TC devleti ve AKP hükümeti halkımıza karşı aylardır sürdürdüğü top yekün imha savaşını, sivil halkımıza, siyasetçilerimize ve bir bütün olarak bütün muhalif-demokratik kesimlere karşı derinleştirerek sürdürmeye devam etmektedir. AKP hükümeti, halkımızın meşru taleplerini ve bu uğurda yürüttüğü haklı ve meşru direnişini bastırmak için evrensel hukuk kurallarını, ahlaki ve vicdani değerleri ayaklar altına alarak savaş suçu işlemekte, sivil halkımıza yönelik toplu katliamlar gerçekleştirmektedir.
İnsanlık tarihinde kara bir leke olarak anılan, büyük insanlık suçları işleyen Hitler faşizmini kendine örnek alan AKP hükümeti, açık ki, Hitler faşizminin uygulamalarını ve yöntemlerini 70 yıl sonra Kürt halkına karşı uygulamaktadır. Hitler faşizminde olduğu gibi, bütün renkleri ve kimlikleri jenosid uygulamalarıyla yok etmeyi amaçlayan, tek tip insan ve toplum yaratma projesinin sonucu olarak, Kürt halkına ve demokratik güçlere karşı kıyım ve katliamlar gerçekleştirilmekte, toplu gözaltı, tutuklama, ayları aşan şehir ablukaları, sokağa çıkma yasakları ve insanlık suçu uygulamaları en vahşi boyutta sürdürülmektedir.
Aylardır sürdürülen bu politika ve uygulamaların en sonuncusu Silopi'de 06.01.2015 tarihinde gerçekleştirildi. Tamamen yasal ve demokratik siyaset yapan Kürt kadın siyasetçileri, DBP parti meclisi üyesi Sêvê Demir, Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır ve KJA aktivisti Fatma Uyar son derece bilinçli ve hedef seçilerek gerçekleştirilen bir saldırı sonucunda hunharca katledildiler.
Sivil halkımıza, siyasetçilerimize ve kurumlarımıza karşı gerçekleştirilen bu katliamları ve saldırıları şiddetle kınıyor, lanetliyoruz. Bütün bu saldırıların ve katliamların hiç birinin halkımızın haklı ve meşru direnişini bastıramayacağını ve halkımıza geri adım attıramayacağını bütün açıklığı ile belirtiyoruz."
Emek Partisi: Kadınlar inadına bir arada olacak
Emek Partisi Kadın Bürosu Sevê Demir, Fatma Uyar, Pakize Nayır'ın katledilmesine ilişkin yaptığı açıklamada şunları belirtti: "Her gün yeni bir ölüm haberiyle sarsılıyoruz. Temmuz ayından bu yana Kürt illerinde uygulanan sokağa çıkma yasakları ve işgalci ordular edasıyla halka yönelik ağır saldırılarda, şu ana kadar onlarca kadın ve çocuk hayatını kaybetti. Bir halkın eşitlik ve statü talebine, Erdoğan-AKP zihniyetinin yanıtı, "kadın çocuk demeden gereği yapılacak" sözleriyle tarif ettikleri güvenlik paketlerinin açtığı yoldan; tanklarla, toplarla, özel kuvvetleriyle ilerleyerek sürdürdüğü savaş konsepti oldu. Kendi yurdunda topla, tüfekle esir alınmaya çalışılan bir halk; kadınıyla, çocuğuyla, hatta doğmamış bebeğiyle ölüm sırasını beklerken, biliyoruz ki kuşatılan ve teslim alınmaya çalışılan, aynı zamanda bizim geleceği kurma mücadelemiz!
Kadınları vuruyorlar önce! Taybet İnan'ın 7 gün yerde bekleyen cansız bedeni de, kahvaltı sofrasında çocuklarıyla yemek yerken top mermisiyle oracıkta can veren Melek Alpaydın'ın resmiyette "nedeni belirsiz denilen" ölümü de aslında topyekûn teslim almaya çalıştıkları topluma birer mesajdı. 35 günlük Tahir bebek de, 3 aylık Miray da aynı zihniyetin, silahla, kuşatmayla vazgeçiremediği "eşit ve özgür bir yaşam kurma" mücadelesi verenlere gözdağıydı aslında. Tıpkı önceki gün Silopi'de katlettikleri üç Kürt kadın gibi… DBP PM üyesi Sêvê Demir, Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır ve KJA aktivisti Fatma Uyar… Çünkü en çok ve ilk önce kadınların sesi kısılmalı, örgütlenmeleri, mücadele etmeleri engellenmeliydi! En başta da politik kadınlar... Ekin Wan'ın ölü bedeni ibret olsun diye sokaklarda sergilendi. Dilek Doğan, Yeliz Erbay, Şirin Öter 'şafak operasyonlarında' üzerlerine kurşun yağdırılarak hunharca infaz edildi.
Kız kardeşlerimizin sesine ses vermek zorundayız!
Şiddetin giderek arttığı bu ortamda her yanımızı kuşatan ölüme karşı yaşam hakkımızı talep ediyoruz, bu saldırgan pervasızlığın, vahşetin derhal son bulmasını istiyoruz! Şiddeti giderek artan bir savaşın ortasında, her yanını kuşatan ölüme karşı yaşamı savunan kadınları ellerindeki beyaz bayraklarıyla yalnız bırakmayacağız. Birbirine uzanan ellerimiz barışın inşasına umut olacak! Tüm kadınlara çağrımızdır: Bugün bu savaşa ve topyekun imha operasyonuna ses çıkarmazsak, bu sessizlik boğazımıza yeni düğümler atar. Şimdi yaratılan korku duvarlarını yıkıp, bu barbarlığa karşı birleşme zamanı. Kadınların bedenleri üzerinden pekiştirdikleri iktidarlarına karşı "eşitlik, özgürlük" taleplerini haykırma zamanı. Kürt halkına, statü taleplerinden vazgeçirmek için savaş açan bu zihniyetin, bizler için de verebileceği ancak daha fazla baskı, şiddet ve ölüm olabilir. Devlet şiddeti derhal durdurulmalıdır! Silahlar susmalı, acil olarak diyalog ve müzakere zemini yaratılmalıdır!"
ÖHD: Kadınları hedef alan eril-tahakkümcü gücü lanetliyoruz
Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) Kadın Komisyonu Silopi'de DBP PM üyesi Sêvê Demir, Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır ve KJA aktivisti Fatma Uyar'ın katledilmesine tepki gösterdi. Yazılı açıklamada bulunan komisyon şunları kaydetti: "Sayın Öcalan'ın çağrısıyla başlayan diyalog sürecinde, halklar arasındaki barış mücadelesine karşı , Türkiye Cumhuriyeti devletinin de içinde olduğu, Uluslararası birden fazla gücün organize ettiği kirli bir oyun ile Kürt kadın devrimcilerini hedefleyen Paris katliamının 3. yıl dönümüne sayılı günler kala, sokağa çıkma yasaklarının ve beraberinde sivil katliamların yaşandığı direnişin başkenti Silopi'de 3 kadın siyasetçi daha katledildi. Yıllar önce 'Kadın da olsa çocuk da olsa gereken yapılacaktır' diyen ülkenin Cumhurbaşkanı; bugün bu ülkenin başkanlığına soyunmuşken, yıllar önce söylemiş olduğu bu söze sadık kalarak Kürt çocuklarını ve Kürt kadınlarını katletmeye devam etmesi tesadüf değildir. Tarihsel her süreçte yaşandığı gibi toplumsal değerleri barındıran kadını hedef alarak; toplumsal talep ve değerleri, kadın şahsında yok etmeye çalışan katliamcı zihniyet en çok da Kadınlardan korkmaktadır. Kürt halkının yasal-meşru 'öz yönetim' talebini yok etmeye çalışan, Kürtlere katliamları reva gören Türkiye Cumhuriyeti karşısında siyasi bir irade, özgür birer kadın olan Sevé Demir, Pakize Nayir ve Fatma Uyar katledildi. Hukuk 'ezilenlerin hak arama mücadelesi' ise ve kadın; ' yeni yaşamın teminatı' ise biz Özgürlükçü Hukukçular Derneği Kadın Komisyonu olarak; başta Kürt halkı olmak üzere tüm halklara yönelik soykırım operasyonlarının takipçisi olacağımızı, gerçeklerin açığa kavuşması ve katillerin yargılanması için hukuk mücadelemizi yükselteceğimizi bir kez daha ifade ediyor, kadınları hedef alan eril-tahakkümcü güçleri lanetliyoruz. Özgür yaşamın teminatı kadınlardır, katlederek bitiremezsiniz."
(ekip/fk)