JINHA

MÊRDÎN - Silopi'de 3 kadın siyasetçinin katledilmesi olayının daha örgütlü bir şekilde direnme gerekçeleri olduğunu söyleyen Nusaybinli kadınlar, "Biz ki koruculuğu kabul etmeyip yerinden, yurdundan edilen kadınlarız. Bu düzene asla boyun eğmeyeceğiz. Eşlerimiz, çocuklarımız katledildi. Şimdi ise direkt hedef alınarak katlediliyoruz. Onurlu Kürt kadınları olarak, onurlu bir yaşam adına daha fazla direneceğiz" dedi.

Şırnak'ın Silopi ilçesinde 3 Kürt kadın siyasetçi KJA Yönetim Kurulu Üyesi Sêvê Demir, Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır ve KJA üyesi Fatma Uyar'ın katledilmesine ilişkin tepkiler büyüyor. Direnişin devam ettiği Mardin'in Nusaybin ilçesinde kadınlar, "3 kadına dönük gerçekleşen katliam, daha fazla direnmemizin gerekçesidir" vurgusunu yaptı.

'Daha fazla direneceğiz'

Fırat Mahallesi'nde yaşayan Fatım Ermez, "Direnen kadınlar olarak, 3 kadına dönük gerçekleşen katliam bizi kahretti. Tek tek katlediyorlar, kadınlardan korkuyorlar. Bu hükümetin başındakiler bu gencecik kadınlara kurban olsunlar. Onların çetelerinden korkmuyoruz. Daha fazla direneceğiz" dedi. Paris katliamında olduğu gibi, Silopi katliamının ardından da kadınların daha da örgütlendiğini söyleyen Kerima Erci ise "Bu kadınların gülüşünü yerde bırakmayacağız. Barikatların arkasında olan kadınlar olarak daha da örgütleneceğiz. Artık mücadeleyi namus meselesi yaptık, 3 kadını katletmeleri biz annelerde inat yarattı. Gençlerimize daha çok yardım edeceğiz, açık söylüyoruz, direnenlerin arkasındayız, öldüreceksiniz gelin sokaklarımızdayız, korkmuyoruz" diye konuştu.

'Hesap verecekleri gün barış gelecek'

3 siyasetçi kadının katledilmesiyle beraber kadınlarda yeni bir direnişin uyandığını söyleyen Leyla Erdal da, "Artık 'barış istiyoruz' demek yetmiyor. Köleliği dayatan barış istemiyoruz. Onurlu bir yaşam, özgür bir gelecek istiyoruz. Kadınları katleden bu sistemin derhal halk tarafından yargılandığı bir süreç başlatmamız gerekiyor. Kadınların katilleriyle asla barışmayacağız, hesap verecekleri gün barışın geldiği gündür" diye konuştu. Leyla, "Biz ki 1990'larda koruculuğu kabul etmeyip yerinden, yurdundan edilen kadınlarız. Bu düzene asla boyun eğmeyeceğiz. Eşlerimiz, çocuklarımız katledildi. Şimdi ise direkt hedef alınarak katlediliyoruz. Aç susuz bir şekilde yaptığımız evlerimizi başımıza yıktılar. Onurlu Kürt kadınlar olarak onurlu bir yaşam adına dünya malını gözden çıkarttık. Tek hedefimiz, onurlu bir yaşam için onurlu bir mücadeledir" vurgusunu yaptı.

(zd/gc)