JINHA

WAN - HDP Van İl Örgütü tarafından düzenlenen mitingde Sêvê Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar'ın fotoğraflarının bulunduğu pankartla en önde yürüyen kadınlar, "Katliam hesabını soracağız" dedi.

HDP Van İl Örgütü’nün “Baskıya, sömürüye ve sokağa çıkma yasaklarına karşı alanlara iniyoruz” şiarıyla Van’da miting düzenledi. Beşyol mevki HDP il binası önünde düzenlenen mitinge milletvekilleri, belediye il ve ilçe eş başkanları, HDP-DBP il eşbaşkanları ile yöneticileri, MEYA-DER, Van Barış Anneleri Meclisi, STK’lar ve binlerce yurttaş katıldı. Miting en önünde ise Silopi'de devlet güçleri tarafından katledilen KJA Yönetim Kurulu ve DBP PM üyesi Sêvê Demir, KJA üyesi Fatma Uyar ve Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır'ın fotoğraflarının bulunduğu "Katliamların hesabını soracağız" yazılı pankartı taşıyan kadınlar yer aldı. Binlerce kişi “Biji berxwedana Cizire”, “Biji Serok Apo”, “Terörist Erdoğan”, “Direne direne kazanacağız”, “Her yer Cizre her yer direniş”, “PKK halktır halk burada” sloganları atıldı.

Yoğun kar yağışına rağmen çoşkunun azalmadığı mitingide konuşan Selahattin Demirtaş, özgürlük için mücadele eden özyönetim bölgelerini selamlayarak konuşmasına başladı. Selahattin, Kürt halkının tarihin en zorlu dönemlerinden birini yaşadığını belirterek, şöyle konuştu: “Bu ülkede huzurlu mutlu günler yaşayamadık. Bizler hep acılar, katliamlar ve zorluklar miras kaldı. Bu hafta veya geçen hafta ortaya çıkan sorunlar değil. Neredeyse 200 yıldır bunları yaşıyoruz. Ankara’dan sorunları görmeyenler, meselenin hendek meselesi olduğunu zannediyorlar. Keşke sorunumuz hendek ve barikatlar olsaydı. Ancak meselemiz daha derin, köklü ve tarihseldir. Ülkemizde özgürlük, demokrasi, eşitlik ve adalet adına gün görmemiş bir halk var. Kürt sorunu yoktur diyorlar, buna yürekten inansaydık bunlar yaşanmazdı. Bunca acı ve sorun hiç yokmuş gibi davranıyorlar. Bu sorunu ne zaman aştılar ve ne zaman gündeme getirdiler Kürtlerin haberi yok. Sarayın görkeminden dışarıya bakılınca Kürt sorunu görünmüyor demek. Kürt ve Türk coğrafyaların varoşlarına gidip baksın. Oralardan bakınca Kürt sorununun çözülmediği ortaya çıkacaktı. Onlara halka yukarıdan bakmamayı tavsiye ediyorum. Halkın arasına insinler” dedi.

‘Savcılar vicdanları ile davranmalı’

Kürt halkının içerisinde bulunduğu bu savaş sürecinin de geçeceğini kaydeden Selahattin, bu katliam emirlerini verenlerin hesap vereceklerini söyledi. Selahattin, barışı savunmak için Kürt ya da HDP’li olmaya gerek olmadığını dile getirerek, barışa dair umutlarını asla yitirmeyeceklerinin altını çizdi. Selahattin, Cumhurbaşkanı’nın HDP’li vekillerin yargılanması yönündeki söylediği sözlere karşılık şöyle yanıt verdi: “Bu mahkeme ve savcılar sizler her şeyden önce insansınız. Vicdanınız ile davranın. Bir hukukçu ve siyasetçi olarak sesleniyorum İnanın biz cezalardan korkmuyoruz. Ama sizler belediye başkanlarını ve gençleri 15 yıl haksız cezaya çarptırmayın. Adalet sistem ve mülkün temelidir. Ama Türkiye de adalet yerle bir hale gelmiştir. Siz adaleti çökertince halk adaleti sokakta arar. Biz toplumun öncü ve seçilmişleri olarak size çözüm yollarını göstermek zorundayız. Bizi bu yoldan alıkoyarsanız siz demokratik bir devlet olamazsınız. Çok öldürebilir işkence edebilirler ama bunlar çözüm getirmez.”

‘Bu halk size ne yaptı?’

Başbakan’a Silopi ve Şırnak’ta ne yapmayı amaçladıkları sorusunu soran Selahattin, yaşanan katliamlara ilişkin tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Beş yüz, beş bin kişi öldürünce zafer mi kazanmış olacaksınız. Girdiğiniz çıkmazın farkında değimlisiniz. Gelim müzakere yoluna gidelim. Katliamlar ile çözüme kavuşamayız. Biz hendek barikat normaldir demiyoruz ama senin saldırıların anormaldir. Gel bu sorunu masa başında tartışalım diyoruz. Canlı yanına çıkalım, gel sen başkanlığı ben özerkliği savunayım. Neden çekiniyorsun gel halkın karşısında tartışalım. İnsanları dinle sorun nedir onu anla. Ülkeyi yöneten sensin. Sen git bu hendeklerin neden kazıldığını dinle. İnanır veya inanmazsın ama kendi yurttaşın ile konuş. Biz bu çağrıları yapıyoruz diye onlar bizi vatan haini ilan ettiler. Sizden ricam şu zor günlerde, esnaf, köylü, çiftçi, genç öğrenci herkes sorun yaşıyor. Bir de bu savaşın yarattığı sorunlar var hiç biri normaldi bizler de bunu kabul etmiyoruz. Bunların hepsi çözülmesi gereken sorunlardır. Bu yüzden masa başında müzakerelere gidelim diyoruz.”

Geçtiğimiz aylarda Diyarbakır ve Ankara’da yaşanan katliamları hatırlatan Selahattin, tüm yaşananlara rağmen, konuşmaya ve tartışmaya hazır olduklarını söyledi. Selahattin son olarak, “İnsanız içimiz yanıyor ve o yüzden barış demeye devam ediyoruz. Özgür yarınlar için bize ödetilecek bütün bedelleri ödemeye hazırız. Her şey özgür ve barış içerisinde yarınlar için” diye belirtti.

Öte yandan mitingden sonra KJA aktivisti Yadişen Karaabulak polislerce gözaltına alındı. Yadişen'in gözaltı gerekçesi öğrenilemedi.

Miting, kitlenin İki Nisan Kavşağı’na doğru yaptığı yürüyüşle sona erdi.

(ekip/fk)