JINHA

AMED - Silopi, Cizre ve Sur'da yaşamını yitirenlerin cenazelerine yönelik saygısızlık ve gömme hakkının engellenmesine karşı KJA, "Cenazelerimiz gömülmüyor, insanlık ölüyor, ölüm ablukası kaldırılsın" şiarıyla Şırnak'a yürüyecek. KJA Koordinasyon üyesi Ceylan Bağrıyanık, cenazelere yapılan zulümle insanlığın öldürüldüğünü belirterek, "İnsanlığın öldürülmemesi için tüm kadınlar yürüyüşümüze katılmalı" dedi.

Kongreya Jinen Azad (KJA), özyönetim direnişi alanlarında cenazelerin verilmemesine ve Silopi'de katledilen KJA Yönetim Kurulu ve DBP PM Üyesi Seve Demir, Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır'ın cenaze programına ilişkin dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya DTK Eş Başkanı Selma Irmak, DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna, HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel ve KJA Koordinasyonu'ndan İmralı Heyeti üyesi Ceylan Bağrıyanık katıldı.

11 Ocak'ta cenazeleri sahiplenme yürüyüşü

"Cenazelerimiz gömülmüyor, insanlık ölüyor, ölüm ablukası kaldırılsın" şiarıyla KJA'nın 11 Ocak'ta Şırnak'a yürüyeceğini belirten Ceylan Bağrıyanık, aylardır Kürdistan'da halkın, kadınların kendi yaşamlarıyla ilgili aldıkları kararlarla birlikte devlet güçlerinin saldırılarını başladığını ve halka karşı bir katliam yapıldığını söyledi. Son olarak Silopi'de 3 kadının katledildiğini belirten Ceylan, cenazelerinin tüm girişimlere rağmen verilmediğini, sadece 3 kadının değil Sur, Cizre, Silopi, Şırnak'ta sokakta cenazelerin yattığını, morglarda cenazelerin bekletildiğini belirterek, "Biz KJA olarak halkımızın cenazelerini erkenden almak üzere bir planlama gerçekleştirdik. Buna göre 11 Ocak saat 10.00'da Kürdistan ve Türkiye illerinden yürüyüş başlatacağımızı deklere etmek istiyoruz. Bu sorun sadece Kürdistan halkının, Kürdistan'da yaşayan kadınların sorunu değildir. Burada yaşanan her şey Türkiye'nin esas sorunudur. Burada yaşananlara karşı herkesin topyekun sesini çıkarması ve ablukaya ses çıkararak cenazelerin defnedilmesini gerçekleştirmek insanlığını gereğidir. Orada yaşanan sadece insanların bedenlerin toprağa düşürülmesi değil, insanlığın öldürüldüğü anlamına geliyor. İnsanlığımızın öldürülmemesi için insanlığımızdan utanmamamız için bütün herkesi 11 Ocak'ta yürüyüşe katılmaya davet ediyoruz" dedi.

'Dün direndik bu gün de direneceğiz

Ceylan başta kadınlar olmak üzere tüm sivil toplum kuruluşlarını da ses çıkarmaya çağırdı. Cenazelerin üzerinden bir soykırım politikası uygulanmaya çalışıldığını ifade eden Ceylan, "Biz KJA olarak dün nasıl direndiysek bundan sonra da direneceğiz. Bizim yaşam gerekçemiz Paris'te katledilen Sakine, Fidan ve Leyla ve Silopi'de katledilen Seve, Pakize ve Fatma şahsında özgürlük bayrağını dalgalandırmaktır. Bugün ablukaların kaldırılmasına yönelik atılacak bir adım dünyada özgürlüğün gerçekleştirilmesi için de atılacak bir adımdır. Kendime insanım diyen tüm herkesi bu yürüyüşe davet ediyoruz" çağrısı yaptı. Ceylan yürüyüşe, "Cenazelerimiz gömülmüyor, insanlık ölüyor, ölüm ablukaları kaldırılsın" sloganıyla gerçekleştireceklerini ifade etti.

'Bu yürüyüş kadın direnişini sahiplenmektir'

Selma Irmak da yeniden insanlığa çağrı yaptıklarını belirterek, bütün kurumlara 11 Ocak'ta Siirt'ten Şırnak'a yürüyüş yapılacağını belirterek, "Bu yürüyüş katliamlara dikkat çekecek, saldırılar protesto edilecek. Türk devletinin politikası öldürmek serbest defnetmek yasak politikasıdır. Kadın, çocuk, yaşlı, yaralı demeden infaz ediliyor, panzerlerde sürüklüyorlar ve diyorlar ki 'biz terörist öldürüyoruz.' Her canlının yaşama hakkı vardır ve bu canlılar içinde defin etme insana özgüdür. Gömme hakkı, yaşam hakkı kadar önceliklidir. Gömme hakkını insanın elinden alamazsınız. Bu insanlığı öldürmektir. Yürüyüşümüzde cenazelerimizi isteyeceğiz, ablukaları kaldırın diyeceğiz. Biraz vicdan ve insanlığı olan bu yürüyüşe katılmalı ve bu insanlık ayıbına ortak olmamalı" dedi. Selma, feminist, sosyalist, parlamenter kadınlara, Kürt, Ermeni, Ezidi, Alevi tüm kadınlara çağrı yaparak "Bu yürüyüş kadın direnişi sahiplenmektir" dedi.

'Bugün yanımızda olmayan yarın gelmesin'

Cenazelerin 3 gün içinde gömülmesine ve bu yetkinin mülki amirlere verilmesine ilişkin düzenlemeyi de hatırlatan Selma, "Bu düşman zulmüdür. Bu tehdit, şantaj, kalleşliktir. Soruyoruz; Fatma, Pakize'nin ailesi Silopi'de. Nasıl dışarı çıkacaklar. Taybet ana 7 gün evinin önünde kaldı. Ailesi almaya çıktı ve vurdular. Bize iki şey söylüyorlar dışarı çıkın ve ölün diyorlar, gelin bu durumda cenazenizi alın diyorlar. Yürüyelim ve bu ablukayı, bu çemberi kıralım. Bugün yanımızda olmayan başka bir gün yanımıza gelmesinler ve biz insanız demesinler. Bedeli ne olursa olsun bu çemberi kıralım. Biz geri adım atmıyoruz ve bu davadan vazgeçmeyeceğiz" dedi.

'Bu tehdit ve rehin alma düzenlemesidir'

Emine Ayna, bazı durumların sadece vicdan ve insanlıkla alakalı olduğunu söyleyerek, cenazelerin 3 gün içinde defnedilmesine ilişkin düzenlemeye vurgu yaptı. Burada sorgulanması gereken tek şeyin insanlık olduğunu ifade eden Emine, "Tam bir tehdit ve cenazelerin rehin olarak kullanılması demektir ailelere karşı. Belediyelerimiz insanlık adına ailelerinden cenazelerini almazlar, ailelerinin katılımı ve onayı olmadan cenazelere ilişkin bir işlem yapmazlar. Bunu insanlık adına söylüyorum. İnsanlık karşısında hiçbir emir bağlayıcı değildir. Kim annesinin babasının, çocuğunun, kardeşinin cenazesini tören yapmadan defneder? Dayatılan budur. Bugün engelleri tanımayacağız ve yürüyüşümüzü yapacağız" dedi. Tarihte savaşlara bakıldığında barışın insanlığa aykırı talimatlara karşı durmasıyla geliştiğini belirterek, "İnsanlık adına beklenen bu talimatlara uymamaktır. Bizim belediyelerimiz de uymayacaklar" dedi.

'İnsanlığın ölmemesi için çağrıda bulunuyoruz'

Çağlar Demirel, KJA ve HDP Kadın Grubu olarak, yaşanan vahşet ve ablukaların son bulması için yürüyüş yapacaklarını ve herkesin bu yürüyüşe çağırdı. Hiçbir inanca sığmayan genelgeler çıkarıldığını ifade eden Çağlar, "Aileler bedenlerini ölüme yatırıp cenazelerini isterken, bu zihniyet cenazeleri kaçırmak istiyor. Herkese çağrı yapıyoruz Şırnak'a yürümek üzere Siirt'e gelsinler. Şu anda insanlık ölüyor. Cenazelerin artık morglarda bırakılacak yeri kalmadı. Tüm aydın, yazar, siyasetçi, kadın aktivistlere, vicdan sahibi herkese insanlığın ölmemesi için çağrıda bulunuyoruz" dedi.

(gc-ny/fk)