'Mevlüde'nin evinde vurulması gelinen aşamayı gösteriyor'

09:01

JINHA

AMED - Yenişehir'deki evinde polis kurşununun başına isabet etmesi sonucu yaralanan öğretmen Mevlüde Ketani, kendisinden çok öğrencilerini düşünen bir öğretmen. Mevlüde'nin evinde vurulmasının artık kimsenin can güvenliği olmadığını gösterdiğine işaret eden meslektaşları, diyalog çağrısı yaptı.

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde abluka 39 gündür sürerken, ilçenin 6 mahallesinden ilan edilen sokağa çıkma yasağı fiili olarak tüm mahalle ve caddelerde uygulanıyor. Etrafı zırhlı araçlarla abluka altına alınan ilçenin yakınlarında yaşayan yurttaşların da yaşam hakkı gasp ediliyor. 3 gün önce Yenişehir ilçesinde evine gelen kurşunla öğretmen Eğitim Sen üyesi Mevlüde Ketani ağır yaralandı. Çocuğunu daha güvenli bir odaya almak isterken yaralanan Mevlüde'nin bu esnada polislerin ilçeye açtığı ateş nedeniyle başına kurşun isabet etti. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne kaldırılan Mevlüde bir gözünü kaybederken, durumu da ciddiyetini koruyor. Yine dün sabah Yenişehir'de Gurbet Yıldırım ve Ayşenur Polat polis kurşunuyla yaralandı.

'Kendisi için değil öğrencileri için harcama yapardı'

Mevlüde'nin meslektaşları onun "Sur'daki öğrencileri için elinden gelen her şeyi yapan bir insan" olduğunu ifade etti. Mevlüde'yi yaklaşık 12 yıldır tanıdığını ifade eden Eğitim Sen üyesi Emine Gül, "Sivaslı, çok hümanist bir öğretmen. Sur'daki öğrencileri için elinden gelen her şeyi yapabilen bir insan. İki çocuğu var. Şuana kadar öğretmenler arasında hiç kimseyle sorun yaşamadı. Bütün öğretmenler, öğrenciler ve veliler tarafından sevilir. Son yasakla beraber sadece imza atmaya giderdik. Görüşmemiz pek mümkün olmuyordu ama karşılaşmalarımızda öğrencileri için duyduğu endişeyi sürekli dile getiriyordu" dedi.
Emine, Mevlüde'nin kendisinden çok öğrencilerini düşündüğünü belirterek, "Bu harcamayı yapacağıma öğrencilerime kitap, kalem alırım" dediğini söyledi. Emine, Mevlüde'nin öğrencilere sürekli dergi aldığını ve elinden geldiğince öğrenciler ile ilgilenen onlara anne gibi yaklaşan bir öğretmen olduğunu dile getirdi.

'Hiç kimsenin can güvenliği yok'

Mevlüde'nin evinde vurulmasının hiç kimsenin hiçbir yerde can güvenliği olmadığına işaret ettiğini belirten Emine, çatışmaların ve savaşın bir an önce durdurulması gerektiğini belirtti. "Mevlüde siyasi yönü olan çok aktif bir üyemiz değildir. Aktif olmayan bir arkadaşımızın böyle can güvenliği yok ise aktif olan arkadaşları artık düşünmek istemiyorum. Çocuklarını çatışmalar başladığı anda daha güvenli bir odaya almak için uyandırıyor. Zaten o gün tatildi. Basında 'öğretmen okula giderken yolda vuruldu' diye geçti ama yalan yanlış haberler. Resmi tatildi okula gidişler yoktu. Şuan hayati tehlikesi devam ediyor arkadaşımızın" dedi.
Emine bir an önce arkadaşlarının sağlığına kavuşmasını istediklerini belirterek güvenlik sıkıntısının yaşanmadığı bir ortam istediklerini belirtti.

'Ablukalar giderek pervasızlaşıyor'

Eğitim Sen üyesi Müyesser Gülcemal da, hiçbir alanın insanlar için güvenli olmadığını belirterek, "Evimizin içinde dahi güven içinde olmadığımızı görüyoruz" dedi. Müyesser artık insanların abluka altındaki sokakların çok dışında dahi hayati tehlikesinin olduğunun altını çizdi. Ablukaların giderek pervasızlaştığını dile getiren Müyesser şunları kaydetti: "Çocuk, genç, yaşlı, kadın, engelli hiçbir şeye bakılmaksızın insanlar ölüyor ve katlediliyor. Bugün biz sendikaya gelirken Ofis'te yürürken kurşun, top seslerini duyarak geliyoruz. Her an insanların vurulabileceği bir ortamda yaşıyoruz. Bizim amacımız insanları öldürmek olmamalı. Bizim amacımız insanları daha güvenli ve daha güzel yaşayabileceği ortamlar yaratmak olmalı. Bizim amacımız insanları yaşatmak olmalı. Kurşunlarla insanların katledilmesini kabul etmiyoruz."

'Demokrasi mücadelesi yükseltilmeli'

Savaşa karşı demokrasi mücadelesinin yükseltilmesi gerektiğine dikkat çeken Müyesser devlet yetkililerine çağrıda bulunarak "Ancak konuşarak sorunlar çözülebilir. 40 yıldır burada insanlar zarar görüyor. Burada canlar, insanlar ölüyor. Annelerin yürekleri yanıyor, cenazeler yerlerde bekletiliyor. Birlikte yaşamak varken savaşa gerek yok. Diyalog ve müzakere masasına geri dönülmeli" dedi.

(de-ea/gc)