JINHA

ÊLIH/ADANA - Paris katliamının ardından geçen 3 yıla rağmen faillerin bulunmamasını eleştiren kadınlar, 3 kadının direnişini kendileri için manifesto niteliği taşıdığını kaydetti. Batmanlı kadınlar "Sara'nın mücadelesi bizim için bir manifestodur" derken, Adanalı kadınlar da bugün tüm kadınları Leyla Şaylemez'in Mersin'de mezarı başında yapılacak anmaya çağırdı.

9 Ocak 2013 tarihinde Paris'te katledilen 3 siyasetçi kadının failleri halen bulunamadı. Paris'te katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez'in mücadelesinin Kürt kadın mücadelesi için yol gösterici olduğunu söyleyen Balpınar Belediyesi Eş Başkanı Gülistan Erdinç, "Hiç kopmayan direniş, duraksamayan direniş, zindan da, Kürt mücadelesinde ve Kürt kadın mücadelesinde Sara şahsında ortaya çıkıyor. Esat Oktay karşısındaki direniş ve mücadelesi de taktire şayandır. O kadar işkence ve baskıya, insanlığın kabul etmediği uygulamalara rağmen onun yüzüne tükürmesi, geri adım atmaması, dik duruşundan taviz vermemesi ve direnişini daha da yükseltmesi bunların yanında arkadaşlarına da moral ve motivasyon vermesi ne kadar güçlü bir kadın olduğunun kanıtıdır" diye konuştu.

'Sara'nın yaşamını bir manifesto olarak görmeliyiz'

Kürt kadın mücadelesinde kadınların Sara'yı esas aldığını belirten Gülistan, Kürt kadını mücadelesinin ruhunu Sakine Cansız'dan aldığını kaydetti. Yüzyıllar geçse dahi kadınlar olarak Sakine Cansız'ın yolunda yürüyeceklerini dile getiren Gülistan, "Ben Sara'ya baktığım zaman annemi görüyorum, tarihimi, kız kardeşimi, kadın şehitleri görüyorum. Yaşadığımız sürece ona, yoldaşlarına, mücadele ve direnişine minettar kalacağız. Ortaya çıkardıkları bu büyük emeği biz bir yöntem olarak örgütlü bir şekilde, büyük bir bilinçle bir yol gösterici bir manifesto olarak görmeliyiz. Kadın mücadelesini bu değer üzerinde geliştirmemiz lazım" ifadelerini kullandı.

'Hiç kopmayan, duraksamayan direniş Sara şahsında ortaya çıkıyor'

Sara'nın onca baskıya rağmen arkadaşlarına moral ve motivasyon verecek kadar güçlü olduğunu belirten Gülistan, hiç kopmayan, duraksamayan direnişin Sakine'nin şahsında açığa çıktığını kaydetti. Esat Oktay'ın karşısındaki direniş ve mücadelesinin de taktire şayan olduğunu vurgulayan Gülistan, "O kadar işkence ve baskıya, insanlığın kabul etmediği uygulamalara rağmen onun yüzüne tükürmesi, geri adım atmaması, dik duruşundan taviz vermemesi ve direnişini daha da yükseltmesi bunların yanında arkadaşlarına da moral ve motivasyon vermesi ne kadar güçlü bir kadın olduğunun kanıtıdır" şeklinde konuştu.

'Yine özgürlük mücadelesinde öne çıkan kadınlar katledildi'

KJA Batman üyesi Çiğdem Soner, kadın katliamlarının ortaya çıkarılmadığı sürece yeni katliamların hayata geçirileceğini belirterek, katliamların hız kesmeden devam ettiğini Silopi'de katledilen 3 kadın şahsında gördüklerini söyledi. Çiğdem, "Sakine Cansız bizim için önemliydi çünkü kadın ideolojisi Kürt ideolojisi gerçekleştiren kadın öncülüğünü yapan bir kadın arkadaşımızdı. Sakine Cansız'larla yapılan bu mücadele biliyoruz ki önderliğin de dediği gibi kadınların özgürleşmesi toplumun özgürleşmesiyle yola çıkıldı. Devlet ve iktidar güçleri de bunun farkında biliyorlar ki kadın özgürleşirse toplum da özgürleşecek, bunu engellemenin yolu Sakine Cansız gibi öncüleri ve diğer kadın arkadaşlarımızı yok ederek engellemeye çalışıyor" ifadelerini kullandı.

'Kadın mücadelesinin önünü kesemeyecekler'

Hilal Mahallesi Halk Meclisi Eşbaşkanı Suriye Demirkılıç ise "Paris'te katledilen 3 kadın arkadaşımızı andığımız günlerde üzerine Silopi'de 3 kadın arkadaşımız daha katledildi. Özellikle kadınlar üzerinde bir katliam gerçekleştiriliyor" diyerek baskı ve katliamları kabul etmediklerini var olan kadın direnişi ve mücadelesinin daha da yükseltileceğini aktardı. Kadın mücadelesinin yükseldiği bu süreçte kadınların katledilmesi devletin kadın gücünden korktuğunun kanıtı olduğunu söyleyen Suriye, " Ne yaparlarsa yapsınlar, işkencelerle, ölümlerle, tutuklamalarla kadın mücadelesinin önünü kesemeyecekler. İşkenceler ölümler artıkça kadın mücadelesi ve direnişi de artıyor, asla geri adım attıramayacaklar" dedi.

Adanalı kadınlara çağrı

Adana'da da KJA öncülüğünde Paris'te katledilen Leyla Şaylemez'in mezarındaki anmaya katılım çağrısı yapıldı. Adana HDP Seyhan İlçe Eş Başkanı Suzan Kılıç, 9 Ocak komplosu ile 9 Ekim komplosu arasında hiçbir farkın olmadığını söyleyerek, "Kürt öncü kadrolarına yönelik komploların birbiriyle bağlantılı olduğunu herkes biliyor. Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'a uygulanan uluslararası komployla bağlantılı bir süreçtir. Çünkü aynı komplo 9 Ocak'ta Paris'te 3 kadın siyasetçi yoldaşımıza uygulandı ve katledildiler. Bu hem Kürt hareketine yönelik geliştirilen bir komplo, beraberinde ise yine kadın mücadelesine, kadın hareketine uygulanan bir yöntem biçimiydi" dedi. Sakine, Fidan ve Leyla'nın tüm kadınların onuru olduğunu vurgulayan Suzan, "Biz Adana'da yaşayan kadınlar olarak 3 yoldaşımızın katledilmesinin yıl dönümünde katliamı kınamak için 9 Ocak'ta Mersin'de bulunan Leyla Şeylemez'in mezarına kitlesel olarak KJA öncülüğünde düzenlenecek yürüyüşe tüm onurlu kadınların katılmaya çağırıyoruz" dedi.

'Kadınlar devlet tarafından katlediliyor'

HDP Çukurova İlçe Eş Başkanı Yıldız Özdilek de 3 kadının ruhu ile kadın mücadelesini daha da büyütüp sahipleneceklerini belirterek şöyle devam etti: "Kadınlar hem devlet eli ile hem de erkekler tarafından öldürülüyor. Bugün Kürdistan'da yüzlerce kadın öldürüldü ve öldürülmeye de devam ediyor kadına yönelik bu yaklaşım kadının güçlenmesi ve sesinin çıkmasını önlemek amaçlıdır. Kadına yönelik şiddet politikaları hep erkek egemenliği ile olmuştur. Paris'te katledilen üç kadını yoldaşı anma adına tüm kadınları 9 Ocak'ta Mersin'de yapacağımız yürüyüşe bekliyorum."

'Kürdistan'da savaş politikalarında kadınlar hedefte'

HDP Milletvekili adaylarından Firuze Gümüş ise, "Kürdistan da şuan uygulanan savaş politikalarında kadınlar hedefte. Her geçen gün kadınlarımız daha da çoğalarak öldürülüyor. Eskiden eşleri kardeşleri ya da akrabaları tarafından yani erkeklerin elerinden ölüyordu şimdi iş daha da büyüyerek artık açık, açık devlet öldürüyor. 9 Ocak bizim için çok önemli üç yoldaşımız bizim için çok büyük bir önem taşıyor. Üç yoldaşımız bizim sembolümüzdü, kadının özgürlüğü için mücadele eden ilk kadınlardı ve biz onların sayesinde şuan bir şeyler yapıyorsak, söz sahibi isek bunu onlara borçluyuz" dedi.

(za/fz/gc)





















(be/