Bu fiilli düzen böyle gitmeyecek ve bunların bir karşılığı olacaktır
09:21
JINHA
İSTANBUL - Kürdistan'da yaşananların savaş suçu olduğunu ve yargılanacağını belirten Avukat Yıldız İmrek, " Türk kökenli bir insanım. Öz yönetimin bir Türkü veya Türkiye'yi tehdit etme durumu yok. Tam tersine birlikte yaşamak demektir, barış herkese gerekir. Türkiye'de ortaya çıkacak demokratik gelişme Ortadoğu halklar savaşı yerine halkların demokratik birliğine dönüşebilir" dedi.
Ayları bulan sıkıyönetim yasaklarının ve yaşanan ölümlerin insanlık suçu olduğunu kaydeden Avukat Yıldız İmrek, savaş suçu işlendiğini söyledi. Yıldız, "Fiili bir rejim uygulanıyor. Hiç bir hukuka bağlı olmayan kendi anayasa rejimini de göz ardı eden devlet uygulamasıyla karşı karşıyayız. Bunun başında da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan var, Anayasa'nın rafa kaldırıldığını ifade ederek fiili başkanlık rejimi uyguluyor. Bunu fiili bir dikta rejimi olarak söylemek lazım" dedi.
'Katliamlarla öz yönetim hakkı bastırma amacıyla yapılıyor'
Kürdistan'daki sıkıyönetim ve sokağa çıkma yasaklarıyla kent halkının hedef alındığı ve Kürt halkına yönelik topyekûn imha girişiminin olduğunu söyleyen Yıldız, "Yapılanların hukuki ve siyasi bir ismi yok. Bunun adı savaş ama savaşında bir hukuku var. Ama bu hukuka da uyulmuyor. Savaşta bile dokunulmayacak yerler var ama 5 ayda 50'den fazla çocuk öldürüldü, her gün kadınlar ve çocuklar öldürülüyor" dedi.
"Mesele Kürt halkının kendi kaderini tayin etme hakkıyla öz yönetimdir. Katliamlarla öz yönetim hakkı bastırma amacıyla yapılıyor. Yaşananları devletin katliam politikası olarak nitelendirmek gerekiyor" diyen Yıldız, devlet tarafından gerçekleştirilen katliamları hatırlattı.
'Halk kendisini korumak için hendek oluşturdu'
Yıldız, "Bu yolun çıkışı yok. Bugünkü katliamlara gerekçe olarak hendekleri gösteriyor. Hendeklerin arkasında sivil halk var. Orada halk kendisine karşı halkı yok etme politikasını gördüğü için kendilerini savunmak için hendeklerin ve barikatların oluşturulduğunu söylüyorlar" diye konuştu. "Silahlı hareket 30 yıldır var. 90'lı yıllarda bu savaşı yürüten generaller sorunun silahla çözülemeyeceğini söylemişti" diyen Yıldız, hükümetin 3 yıl boyunca diyalog sürecine girdiğini hatırlatarak, silahlı mücadeleyi herkesin bildiğini ve bu hakikatten kimsenin kaçmaya şansı olmadığını söyledi.
'Halkların istediği düzeyde yaşama hakkı var'
Sonuna kadar öldürmek gibi bir durumun olamayacağını vurgulayan Yıldız, " Sonuna kadar öldürmenin insanlık tarihinde yeri yok. Sonuna savaş demek imha demektir. Sorunun özü Kürt halkının kendi kaderini tayin etme hakkıdır. Bunun silahlı tarafı olabilir. Kürt sorunu dediğimiz şey Türkiye'nin demokratikleşmesi sorunudur" dedi. Kürt halkının kendi kaderini tayin etme hakkı olduğunu vurgulayan Yıldız, BM Ulusların kendi kaderini tayin etme sözleşmesi olduğuna dikkat çekerek, halkların istediği düzeyde yaşama hakkı olduğunu belirtti.
(ödk/fk)