Kadınlar: Katliamcı zihniyete biat etmeyeceğiz

09:02

Hülya Okalin - Filiz Zeyrek/ JINHA

WAN/ADANA - Silopi'de üç Kürt kadın siyasetçinin katledilmesine tepki gösteren HDP Van Milletvekili Tuğba Hezer Öztürk, katledilen kadınların mücadelesini sürdürmeye devam edeceklerini ifade ederken, Adana Mor Dayanışma Kadın İnisiyatifi Üyesi Derya Nar Çiçek ise katliamlara karşı dimdik ayakta duracaklarını ve katliamcı zihniyete biat etmeyeceklerini söyledi.

Fransa'nın başkenti Paris'te 9 Ocak 2013 yılında üç Kürt kadın siyasetçi Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez'in katledilmesinin üçüncü yıldönümünün yaklaştığı şu günlerde Şırnak'ın Silopi ilçesinde üç Kürt kadın siyasetçi Fatma Uyar, Pakize Nayır ve Seve Demir katledildi. HDP Van Milletvekili Tuğba Hezer Öztürk, Silopi'de üç Kürt siyasetçi kadının bilinçli olarak katledildiğini belirterek, her üç kadının yaşamları boyunca kadın mücadelesine büyük katkılarının olduğunu söyledi.

'Mücadeleyi bırakmayacağız'

Kadın siyasetçilerin katledilmesine karşı mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerinin altını çizen Tuğba, "Onları bilerek katlettiler. Biliyoruz ki yaralı haldeyken birçok kurumlarla iletişime geçilmiş. Ancak polisler gittikleri yerde bu arkadaşlarımızı infaz etmişler. Dolayısıyla bu kirli politikalar kendini net bir şekilde göstermiştir. Bizde diyoruz ki, bu mücadeleyi hiçbir şekilde bırakmayacağız. Bizler gerçekten haklıyız ve bu haklılığımızın tanklarla, toplarla hiçbir şekilde önüne geçemeyecekler" diye konuştu.

'Bu durum bizi öfkelendiriyor'

Paris katliamında yaşamını yitiren üç Kürt kadın siyasetçinin faillerinin henüz ortaya çıkarılmadığına da dikkat çeken Tuğba, "Paris'te nasıl uzantıların olduğu Paris'teki savcılar tarafından da açıklanan bir durumdur. Türkiye eliyle yapılan bir katliamdı ve mücadelede öncü olan üç kadın arkadaşımız öldürülmüşse burada da aynı durum yaşandı. Evet bizim için üzücü bir olaydır. Ama bu durum bizi daha çok öfkelendiriyor ve kararlı bir yola götürüyor" sözlerini kullandı.

'JINHA muhabirleri de hedef gösterildi'

Kürdistan'daki savaş ortamında son bir ayda 40'ın üzerinde kadının evinde, sofrasında ya da sokakta taranarak infaz edildiğini kaydeden Tuğba, bunun dışında kadınların gözaltında cinsel işkenceye de maruz kaldığını dile getirdi. Tuğba, "Bununla beraber JINHA muhabirleri de hedef gösterilerek bir şekilde baskı altına alınıyor" diye konuştu. Tuğba, kadınların en önde mücadele ettiklerine işaret ederek, bu nedenle kadınların baskı altına alınmaya çalışıldığını söyledi.

'Kadınlar hep ön saflarda yer aldı'

Kürdistan'da genel anlamda kadınların renginin son zamanlarda daha belirgin olmaya başladığını söyleyen Tuğba, kadınların sömürülmesine, yok sayılmasına, şiddete uğramasına ve erkek eliyle katledilmesine karşı Kürt kadınları öncülüğüyle ciddi anlamda bir yol kat edildiğini ifade etti. Tuğba, "Bunun en büyük örneğini günümüz Kobanê'sinde yaşadık. Bütün dünya aslında kadınların haklarını nasıl alabildiğini gördü. Kürt mücadelesinde kadınlar her zaman öndeydi. Genciyle, yaşlısıyla, annesiyle, çocuğuyla her yaşta kadınlar hiçbir zaman korkmadan cesur bir şekilde mücadelede en ön saflarda yer aldılar" diye belirtti.

Mor Dayanışma'dan Derya Nar Çiçek: Katliamları unutmayacağız

Kürt siyasetçi kadınların katledilmesine tepki gösteren Adana Mor Dayanışma Kadın İnisiyatifi Üyesi Derya Nar Çiçek ise şunları belirtti: "Paris'te Sakine, Fidan ve Leyla'yı katledenler Silopi'de de Sêvê, Pakize ve Fatma'yı katletti. Bu katliamların arkasında devletin karanlık güçleri olduğunu hepimiz biliyoruz. AKP'nin bu katliamlar karşısında sessiz kalması suça ortak olduğunun göstergesidir. Bizler sessiz kaldıkça yeni katliamlar yaşanıyor. 3 fidan, 3 direnişçi kadın, yaşadığı coğrafyada halkına yapılan bu zulme sessiz kalmadıkları için katledildiler. Türkiye'de devrimci kadınlar katledildiler. Katledilen, Günay Özaslan, Dilek Doğan, Dilan Kortak, Yeliz Erbay ve Şirin Öter'i unutmadık, cenazesi 7 gün sokakta bekledilen Taybet İnan'ı unutmadık, Melek Apaydın'ı, Selamet Yeşilmen'i unutmadık, unutmayacağız. Şunu çok iyi biliyoruz ki, kadınların direnişi ve özgürlük mücadelesi hiç bitmeyen bir kavgadır. Bu zulüm karşısında her zaman dimdik ayakta duracağız ve asla katliamcı ellere biat etmeyeceğiz. Tıpkı DAİŞ barbarlarına karşı sürdüğümüz mücadele gibi, Arînlerin, Kaderlerin, Sibellerin, Tekoşinlerin bize öğrettiği ve güç verdiği bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz."

(dc/mg)