'Türkiye fetvalarla değil hukuk kurallarıyla yönetilmeli'

09:06

Özlem Çiçek/JINHA

İSTANBUL - Diyanet İşleri Başkanlığına ait fetva hattından aile ve evlilik konuları hakkında sorulara verilen sansasyonel cevaplar kadınları ayağa kaldırdı. Fetva hattında 'Bir babanın öz kızına duyduğu şehvet, karısıyla olan nikâhını düşürür mü?' sorusuna verilen cevap olarak 'haramlık oluşturmaz' denilmesi ise olayı kız çocuğuna cinsel istismar olarak değil de erkeğin nikâhına etkisi anlamında ele alınıp yorumlanması kadın örgütleri tarafından 'rezillik' olarak değerlendirildi.

Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı fetva sayfası üzerinden yöneltilen sorulara karşı diyanetin verdiği sansasyonel cevaplar, sadece kadınlar tarafından değil toplumun diğer kesimleri tarafından da büyük tepkiyle karşılandı. Tartışmaların devam ettiği şu günlerde Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından yapılan açıklama ile böyle bir fetvanın asla verilmediği ve verilemeyeceğine değinen Ankara Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş, dini soruların cevaplandırıldığı sayfalarını kapattıklarını ileterek konu hakkında geniş çaplı soruşturma başlatıldığını söylemişti. Yine verilen cevaplara artan tepkiler karşısında bu işte de paralel yapının olduğunu iddia eden Adalet Bakanlığı'nın fetva sayfasında verilen cevaplara ilişkin olarak "paralel işi" demesi kadın kuruluşları üyelerince inandırıcı gelmedi.

'Türkiye fetvalarla hukuk kurallarıyla yönetilmeli'

Konuya dair ilk olarak görüştüğümüz Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) kurucularından Gülsüm Kav, Türkiye'nin fetvalarla değil hukuk kurallarıyla yönetilmesi gerektiğine dikkat çekerek, "Türkiye'de sadece Sünni Müslümanlar yaşamıyor. Farklı etnik kökenden, inançtan, mezhepten yaşayan birçok halk var. Devletin her şeyden önce bütün inançlara karşı eşit mesafede olması gerekir" ifadelerini kullandı. Gülsüm, Diyanetin yaptığı açıklamayı da Tayyip Erdoğan'ın Hitler için söyledikleri gibi gelişigüzel veya ağızdan kaçan sözler olarak değerlendirmediğini söylerken, devletin ve diyanet kurumunun kadına bakış tarzını DAİŞ anlayışının bir gerisi olarak nitelendirdi. "Eğer Diyanet İşleri Yüksek Kurulu tarafından belirtilen yalanlamalar gerçek ise vermeleri gereken sorular var" diyen Gülsüm, "Diyanette bulunanların bu tür açıklamalarına karşı Diyanet Yüksek Kurulu ne diyor? Bu cevapları veren kişiler hakkında ne tür bir işlem yapıldı? Kendisi kadın ve çocuk istismarına karşı mı?" sorularını yöneltti.

'Cevabı samimi bulmuyoruz'

Esenyalı Kadın Derneği üyelerinden Adile Doğan ise, Diyanet İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş'in ve konuya dair "Paralel işi" nitelendirmesini yapan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın fetva hattı üzerinden kız çocuğuna taciz sorusuna karşı verilen cevabı yalanlamalarını samimi bulmadıklarını söyledi. Adile, "Bugün hükümet ne diyorsa diyanette aynı şeyleri söylüyor. Haliyle diyanet tamamen politikleşmiş, siyasallaşmış bir kurumdur" ifadesinde bulundu. Adile, Diyanet Kurumunun fetvayı yalanlama açıklamasını "Siyasal konularda politikacılar bir açıklama yapar, çuvalladığında ise sözlerini inkâr eder" sözlerini kullanarak, diyanetin yaptığını da artan tepkiler karşısında söylediklerini yalanlama politikası olarak değerlendirdi.

'Bölgedeki katliamlara karşı suni gündem yaratılıyor'

Adile, kadın kuruluşlarının bir araya gelerek yakın zamanda bu konuya dair bir açıklama yapacaklarını da duyururken, şayet kız çocuğu üzerinden cinsel istismara açık diyanet beyanları yalan ise halka açık bir şekilde bu yanıtları verenlerin yargılanması gerektiğini belirtti. Adile, "Bölgede bu kadar katliamlar varken, bu gündem suni bir gündem de olabilir" diyerek, bu suni gündemi yaratanların da olayın bu kadar büyüyüp ayyuka çıkabileceklerini tahmin etmeyebileceği konusunda fikirlerini söyledi. Adile son olarak diyanete bağlı fetva hattının açıklamalarını rezilane bulduklarını dile getirdi. Kendi kurumlarına başvuran birçok mağdurun babasının, amcanın veya akrabalarından birinin tecavüzüne uğradığını söyleyen Adile, diyanetin böyle fetvalarının bu tarz vakaları meşrulaştırdıklarını kaydetti.

'Tepki sosyal medya ile sınırlı kalmamalı'

Diyanetin fetvalarına yönelik kadın cephelerinden tepkiler büyürken Gülsuyu Kadın Derneği Yöneticisi Ebru Ünal da konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu: "Bugüne kadar iktidar tarafından zaten kadının giyiminden, gülmesinden, hamile dolaşmasına kadar kadın üzerinden birçok sözler söylendi. Diyanetin de onlara bağlı bir kurum olması açısından kız çocuğu istismarına yönelik yaptığı açıklamalar iktidarı tasdikleyici bir davranıştır" dedi. Diyanet kurumunun fetvalarını yalanlamalarını da hiçbir şekilde samimi bulmadıklarını söyleyen Ebru, konunun sadece sosyal medyada dolaşmasından ziyade daha çok genelleşerek, insanlara ulaşılması ve insanları bilgilendirmeye yönelik kitlesel eylemlerin oluşturulması gerektiğini vurguladı

(sg/mg)