Taybet'in kızları: Bu vahşeti neden ikinci kere uyguluyorsunuz?
09:07
JINHA
ŞIRNEX - Silopi'de katledilen ve cenazesi 7 gün sokakta 13 gün ise morgda bekletilen Taybet İnan'ın kızları annelerinin cenazelerinin Şırnak Devlet Hastanesi morgundan devlet tarafından kaçırılmasına ilişkin konuştu. Taybet'in kızlarından Meryem, devletin cenazeler üzerine uyguladığı politikaları 'vahşet' olarak nitelendirerek, "Bu vahşeti neden ikinci kere uyguluyorsunuz" derken, Azime ise "Devlet Kürt olduğumuz için saldırıyor. Devletin vereceği yardımlar annemi geri getirecek mi?" diye sordu.
Şırnak'ın Silopi ilçesinde devreye alınan sıkıyönetim uygulamalarıyla birlikte 20 Aralık'ta evlerine yapılan polis ve asker saldırısında kafasından kurşunla yaralanarak hayatını kaybeden Taybet İnan'ın cenazesi 7 gün sokakta bekletildi. Taybet İnan'ın cenazesi, yurttaşların beyaz bayrakla sokağa çıkarak ambulansa taşımasıyla kaldırılabilirken Taybet'in cenazesi Şırnak Devlet Hastanesi'ne getirildikten sonra 13 gün morgda kalmasının ardından bu seferde yine devlet tarafından kaçırıldı. Taybet'in ve eşinin kardeşi Yusuf İnan'ın cenazesinin nereye kaldırıldığı bilinmezken kızları Meryem ve Azime ise yaşadıkları tüm hukuksuzluklara karşı tepkilerini dile getirdi.
'Burada hukuk yok, devlet yok'
Meryem İnan, annelerinin cenazelerini devletin talimatı doğrultusunda almak için geldiklerini kaydederek, "Cenazemizi almaya geldik. Ama vermediler gerekçe olarak da saçma şeyler söylediler. Bu vahşeti neden ikide bir bize yaşatıyorsunuz. Buraya geldik cenazelerimizi tabutlara ardından da cenaze araçlarına yerleştirdik ama izin vermediler. Neymiş polislere talimat gelmiş. İki saat sonra ise polislerin amiri geldi, ben böyle bir talimat vermedim dedi, polisleri yalancı çıkardı herkesin gözü önünde. Burada kimin ne olduğu belli değil, hukuk yok, devlet yok burada. Annemizin cenazesini alamıyoruz, amcam da burada diğer cenazelerde dahil hiç fark etmez hepsi bizim için aynı" dedi.
'Devletin bize yaptığı vahşettir'
"Bu vahşeti durdurun, bu olanlara sessiz kalmayın" diyen Meryem, annesinin cenazesinin kaçırılmasına ilişkinse şunları söyledi: "Bize gelin cenazenizi alın diye talimat verdiler, elimizde kimlik olmasına rağmen annemin cenazesini vermediler. Sonrasında ise annemi ve amcamı başka yere kaçırdılar. Cenazelerimize ulaşamıyoruz, nerede oldukları ne yaptıklarını bilmiyoruz. Türkiye dışında herhangi bir yerde bu hukuk dışı uygulamalar yer almıyor. Devletin bize yaptıkları vahşettir."
İnsanlık dışı uygulamalar yapıldığına dikkat çeken Meryem, "Cenazelerimizi 'kızıyım' dememe rağmen vermediler. 2 saat sonra ise kaçırdılar. Bu hangi devlete, hangi kağıda, hangi kaleme sığar? Biz Türklere kardeşimizdir diyoruz, birlikte yaşıyoruz ama biz burada vahşetin dışında bir durum yaşıyoruz" diyerek tepkisini dile getirdi.
'Kürt olduğumuz için... '
Devletin cenazelerden bile korktuğunu belirten Taybet'in diğer kızı Azime de Kürdistan'da yaşanların tek sebebinin 'Kürt' olmak olduğunun altını çizerek, "Devlet şunu iyi bilsin biz asla Kürt olmaktan vazgeçmeyeceğiz. Cenazelerimizi günlerce sokak ortasında bırakıyor. Onlar kendi cenazelerine nasıl sahip çıkıyorsa bıraksınlar bizde cenazelerimize sahip çıkalım" diye belirtti.
'Devletin yardımları annemi geri getirecek mi?'
Kürdistan'da devletin her canlıyı katlettiğini ondan sonra programlara çıkarak ekonomik anlamda destek sunacağını söyleyen Azime, "Biz devletin hiçbir şeyini istemiyoruz. Verdikleri o yardımlar annemi bana getirecek mi? Yeter artık bu zulmü üzerimizde kaldırsın. Bizler burada annemize çocuklarımıza ağlarken onlar sıcak yuvasında uyuyorlar. Onun için bizler aynı duyguyu yaşamadığımız için kimse bize kardeşlikten söz etmesin" diye ifade etti.
(aı-dk/fk)