Barış İçin Akademisyenler: Suça ortak olmuyoruz

14:18

JINHA

İSTANBUL- Sıkıyönetim uygulamalarının sürdüğü ilçelere giden Barış için Akademisyenler, basın toplantısı düzenleyerek izlenimlerini paylaştı. Akademisyenler müzakere koşullarına geri dönülmesi, bağımsız bir heyetin bölgede inceleme yapması gerektiğini belirterek,"Bu talepler yerine getirilinceye kadar meclis ve uluslararası kamuoyu nezdinde temaslarımızı sürdüreceğiz" dedi.

AKP İktidarı ve sarayın Kürdistan il ve ilçeleri üzerinde uyguladığı ablukalara karşı "Suça ortak olmuyoruz" şiarı ile bir araya gelen Barış için Akademisyenler Taksim Gönen Otel'de basın toplantısı düzenledi.Akademisyenler adına açıklama yapan Alper Açık, devletin Sur, Silvan, Nusaybin, Cizre ve Silopi'de halkı açlığa ve susuzluğa mahkum ettiğini, yaşam hakkı, özgürlük hakkı ve güvenlik hakkını ihlal ettiğini belirtti. Alper, Türkiye'nin işkence ve kötü muamele yasağı başta olmak üzere anayasa ile taraf olduğu tüm sözleşmeleri ihlal ettiğini kaydetti.

'Bağımsız gözlemcilere izin verilsin'

Devletin başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesini isteyen Alper, sokağa çıkma yasaklarının kaldırılmasını, gerçekleşen insan hakları ihlallerinin sorumlularının tespit edilerek cezalandırılmasını, halkın uğradığı maddi ve manevi zararların tespit edilerek tazmin edilmesini istedi. Bu amaçla ulusal ve uluslararası bağımsız gözlemcilerin yıkım bölgelerine giriş, gözlem ve raporlama yapmasına izin verilmesi de talep edildi.

'Suçun ortağı olmayacağız'

Kürt sorunun çözümü için müzakere koşullarının hazırlanmasını isteyen Alper, şöyle devam etti: "Kalıcı barış için çözüm yollarının kurulmasını, hükümetin Kürt siyasi iradesinin taleplerini içeren bir yol haritasını oluşturmasını istiyoruz. Müzakere görüşmelerinde topumun geniş kesimlerinde bağımsız gözlemcilerin bulunmasını talep ediyor ve bu gözlemciler arasında gönüllü olarak yer almak istediğimizi beyan ediyoruz. Siyasi iktidarın muhalefeti bastırmaya yönelik tüm yaptırımlarına karşı çıkıyoruz." Derhal Kürdistan'da uygulanan şiddete son verilmesini isteyen Alper, bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak yaşananlara sessiz kalıp, suçun ortağı olmayacaklarını vurguladı. Alper, bu talepler yerine getirilinceye kadar meclis ve uluslararası kamuoyu nezdinde temaslarını sürdüreceklerini vurguladı.

Metnin Kürtçesini Yıldız Önen okudu.

'Mücadelemizi sürdüreceğiz'

Akademisyen Zeynep Kıvılcım ise Türkiye'den 89 farklı üniversiteden bin 128 akademisyen ve araştırmacının, ayrıca Şili'den Amerika'ya, Avusturalya'dan Meksika'ya, Mısır'dan İtalya'ya, Brezilya'dan Kanada'ya çok sayıda ülkeden ünlü isimlerin de aralarında olduğu çok sayıda akademisyenin imza attığı bugüne kadar izlenen yol ve sorunun çözümüne ilişkin fikir ve önerilerin yer aldığı metni okudu. Üniversitelerde artan polis baskısından, muhbirliği özendiren BİMER sisteminin Kürt illerinde yaşanan saldırılardan farklı görmediklerini vurgulayan Zeynep, devletin bölgede uyguladığı yok etme politikasına sessiz kalmayacaklarını vurguladı.

Zeynep, "Bunlara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz, örgütleneceğiz, var olan örgütlerimizi güçlendireceğiz. Üniversitelerimizde panel ve etkinliklerle barış ve müzakere, direnme ve muhalefet hakkını savunacağız, muhalif fikirler nedeniyle tutuklanan meslektaş ve öğrencilerimizle dayanışmaya devam edeceğiz" dedi.
Sur, Silopi ve Cizre ve diğer bölgelere ziyaretlerini sürdüreceklerini de vurgulayan Zeynep, ayrıca Meclis ile görüşmeler yaparak, hem Kürt halkı hem de kendi yaşadıkları baskı ve hukuksuzlukları görünür kılmaya, bu anlamda da siyasi iradeyi harekete geçirmeye çalışacaklarını söyledi, Türkiye halklarını sesini yükseltmeye, savaşı reddetmeye çağırdı.

(ck/fk)