'Cenazeler sokaktayken nasıl rahat uyuyorsunuz'

09:04

JINHA

AMED - Sur'da devam eden sıkıyönetim 43'üncü gününe girerken, ailelerin bedenlerini açlığa yatırmasına rağmen 4 cenaze hala ilçede sokakta bekletiliyor. Cenazeye saygının hem inançta hem de toplumda var olduğunu hatırlatan kadınlar, "Geceleri nasıl rahat uyuyorsunuz" diye soruyor.

Sur, Silopi, Cizre ve sıkıyönetimin uygulandığı alanlarda cenazelere yönelik özel bir politika uygulanarak ailelerine teslim edilmiyor. Sur'da Mesut Seviktek ile İsa Oran'ın cenazeleri 22 gündür, Ramazan Öğüt'ün 15, Rozerin Çukur'un cenazesi ise 6 gündür bekletiliyor. Mesut, İsa ve Ramazan'ın aileleri ise 12 gündür İHD'de açlık grevinde. Dün Diyarbakır Valiliği ailelerin cenazeleri açması için bir sokakta 2 saatliğine sokağa çıkma yasağının durdurulduğunu açıklamış ancak ailelerin cenazeleri almasına yine izin verilmemişti. Cenazelere yapılan işkenceye karşı "Hangi dinde hangi vicdanda var" diye tepkiler yükselmişken, DİK Şura üyesi Güler Özavcı, "Katledilen cenazelerin yerde bekletilirken nasıl uyuyorsunuz" diye soruyor.

'Bunun Müslümanlıkla alakası yok'

"Bunun adı kesinlikle zulümdür. Bunun ne insani yanı vardır ne de İslami yanı vardır. Hiçbir inançta böyle bir durum söz konusu olamaz" diyen Güler, bunun isminin 'zulüm' olduğunu vurguladı. Hala sokakta bekletilen cenazeler olduğunu, insanların cenazelerini buzdolabına koyduğunu hatırlatan Güler, "Hz. Peygamberimizin çok bilinen bir hadisi vardır; Bir gün otururken yanından geçen bir cenazeye karşılık Hz. Muhammed ayağa kalkıyor. Yanında ki bir sahabe, 'O geçen Yahudi bir kadındır niye ayağa kalkıyorsunuz?' diyor. Peygamberin verdiği cevap ise, 'Kim olursa olsun öldükten sonra cenaze kutsaldır ve biran önce gömülmesi gerekiyor' diyor. Bu zulmü yapanlar 'Müslümanız' diyorlar fakat bunun Müslümanlıkla hiçbir alakası yok" dedi.

'Biz acılarımıza ortak olduğumuz sürece insanız'

Ailenin yas tutma ve acısını yaşama olanağı verilmediğini vurgulayan Güler, "Şu an karın altında sokakta bekletilen cenazeler var. Soruyorum insanlara o cenazeler orada iken siz yatağınızda nasıl rahat yatabiliyorsunuz? Müslümanlığınızdan şüphe duymanız gerekiyor. Türkiye'de Müslümanlık partizanlık düzeyine getirilmiş. İktidardaki parti zulüm var diyorsa zulüm vardır, yok diyorsa yoktur. Müslümanlığın tek çizgisi vardır oda İslam'dır. Bu şekilde insanlar arasındaki ayrışmayı daha da açıyorsunuz. Hangi inançtan olursa olsun biz acılarımıza ortak olduğumuz sürece insanız" dedi.

'Cenazelere işkence hangi dinde var?'

Cenazelerin her dinde kutsal olduğunu ve saygı duyulduğunu söyleyen Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Nurşen Akbal, "Küçüklüğümüzde bile cenaze geçtiğinde bile kenarda durup cenazeye selam duruyorduk" diyerek toplumda cenazeye karşı saygıyı anlattı. Hiçbir dinde böyle bir zulmün görülmediğini ifade eden Nurşen, "Bizde de bir cenaze hem gün ışığında defnedilmeli, hatta geceye bile kalınmaması gerektiği şeklinde biliyoruz. Çünkü onu bekleyen bir toprak var" şeklinde konuştu. Nurşen, iktidarın 'Müslümanlık' adına bir şey görmediğini de vurguladı.

'Açlık grevine giren ailelerin her zaman yanındayız'

Cenazeleri almak için açlık grevine giren ailelerin yanında olduklarını söyleyen Nurşen, "Günlerdir açlık grevine giren annelerin içindeki ıstırabı mevcut hükümet duymuyor mu? Ben insanım diyen birine artık şaşırıyorum, duyup buna müdahale etmeyenlere" diye duygularını ifade etti. Aleviler olarak her zaman ezilenden ve mazlumdan yana olduklarını vurgulayan Nurşen, "Bizler ne yapılması gerekiyorsa yapmaya hazırız. Ölen her çocuk bizim çocuklarımız, biz insanların ölmesini istemiyoruz" dedi.
Nurşen, son olarak bir kadın ve anne olarak bir an önce cenazelerinin verilmesini ve defnetme haklarının yerine getirilmesi çağrısında bulundu.

(şa-ea/gc)