Botanlı kadınlar: Onlardan beklentimiz yok
09:09
JINHA
ŞIRNEX - Direnişin sesinin yükseltildiği sadece hendeklerin değil, tüm sokak başlarının direnişçilere mekan olduğu Botan'ın direngen kadınları, devletin saldırılarına tanklarına toplarına karşı mücadeleyi yükseltme çağrısında bulundu. Kadınlar, "Bir damla kanımız kalsa bile mücadelemiz devam edecek, şehitlerimizi sahipleneceğiz ve topraklarımızı sonuna kadar savunacağız. Hendek başındaki çocuklarımızın daima arkasındayız. Türk devletinden talebimiz yok. Topraklarımızın en büyük mücadelesini vereceğiz" diyor.
Direnişin tarihin eski sayfalarından bu yana yer aldığı, her senesine ayrı bir direniş boyutu kattığı Botan'da özyönetimlerle birlikte bir kez daha devletin inkâr ve imha politikaları sıkıyönetim uygulamalarıyla ortaya koyulurken, köleciliğe karşı direnenler ise mevzilerinde özgürlüğü büyütüyor. Özgürlüğü büyüten Botanlı kadınlar ise her koşulda direnişi mücadeleyi büyütme çağrısında bulunurken, "hendekler"in başındaki çocuklarının arkasında olacaklarını söylüyor.
'Devletin tankına karşı irademiz var'
Kadınlardan Fatım İlker, özgürlük mücadelelerinden asla vazgeçmeyeceklerini belirterek, "Bir damla kanımız kalsa bile mücadelemiz devam edecek. Davamızdan asla vazgeçmeyeceğiz şehitlerimizi sahipleneceğiz. Topraklarımız sonuna kadar savunacağız. Devletin tankı topu varsa bizim ise yıllardır irademiz var. Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak. Mücadelemizi yükselterek onların zulmünü kıracağız" dedi.
Hezni İrmez ise her gün Şırnak'a katledilenlerin cenazelerinin geldiğini söyleyerek, "Şehitlerimizi gömmemiz için ailelerin gelmesine dahi izin verilmiyor. Bu şekilde barış mı isteyeceğiz. Biz artık kendi cenazelerimizi gömemiyoruz. Bütün devletlerin buna ses çıkarması lazım" diye konuştu.
'Hendek başındaki çocuklarımızın daima arkasındayız'
AKP Hükümetini lanetlediğini söyleyen Fatma Kartal ise koruculara ve ajanlara seslenerek, "Birlik olalım gün birlik olma günüdür. 7 gün boyunca gencecik çocuklarımızın cenazesi yerde kaldı bu vahşete susmak için vicdansız olmak gerekir.Herkes ayağa kalmalı bu vahşete dur demesi gerek" şeklinde belirtti. Kürt halkının alanlara çıkması gerektiğini dile getiren Fatma, "Bugün sıra bizdeyse yarın size de gelir. Devlet her sene bize bu acıları yaşatıyor. Bizler bu zulmün karşısında artık susmayacağız var gücümüzle mücadele edeceğiz. Hendek başındaki çocuklarımızın daima arkasındayız.Asla da bu haklı mücadelemizden geri adım atmayacağız" diye kaydetti.
'Topraklarımızın en büyük mücadelesini vereceğiz'
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı lanetleyerek sözlerine başlayan Sıkıka Permanbeg, "Cizre ve Silopi'yi yıktılar. Yaşlı, çocuk öldürüyorlar terörist diyorlar. Anne karnındaki bebek nasıl terörist oluyor. Bizlerin Türk devletinden talepleri yok. Kendi topraklarımızdan kirli politikalarını çeksinler yeterli. Topraklarımızın en büyük mücadelesini vereceğiz. Vicdan sahibi herkes bu onurlu davaya sahip çıksın" şeklinde ifade etti.
'Katliamcı diktatöre dur deyin'
Hanife Günden, "Tayyip Erdoğan Allah senden razı olmasın sen nasıl Allah'ın huzuruna çıkacaksın. Dünyayı bize de Türk'lere de zindan ettin. Kendi vatandaşlarını da katlediyorsun. Ahir hayatında bu yaptığın katliamların hesabını nasıl vereceksin. Avrupa devletleri bu yaşananlara neden sessiz kalıyor. Bütün Avrupa devletlerine sesleniyorum, bu katliamcı diktatöre dur deyin" dedi.
'Mücadeleyi yükseltmeliyiz'
"Gün ayağa kalkma günüdür" diyen Ayşe İdin de bütün Kürt halkının ayağa kalkması gerektiğine işaret ederek, "Devlet Kürdüm diyen herkesi ya tutukluyor ya da infaz ediyor. Bu zulmü durdurmak için Kürtlerin her yerde ayağa kalması gerekir ve mücadeleyi yükseltmeliyiz. Şehitlerimize sahip çıkmalıyız" diye konuştu.
(dk-aı/fk)