Duygu Erol/JINHA

AMED - DBP'li belediyelere atanmak istenen kayyuma ilişkin değerlendirmelerde bulunan Demokratik Yerel Yönetimler Birliği Eş Başkanı Çimen Işık ve Kayapınar Eşbaşkanı Fatma Arşimet kayyumların atanmasına asla izin vermeyeceklerini ve demokratik mücadelelerini yürüteceklerini söyledi.

Kürdistan topraklarında hayata geçirilen katliam politikalarının ardından DBP'li belediyeleri bir bütünen saf dışı bırakmak isteyen AKP hükümeti, havuz medyası aracılığıyla da karalama politikasına girişti. Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından yapılan açıklamalar sonucunda belediyelere Kayyum atanacağı söylemleri ortaya çıktı. Devlet kayyumlarla yetinmeyip DBP'nin tüzüğünde yer alan 'Özerklik' maddesinin derhal çıkarılmasını da istedi. Kayyumları ve devletin yaklaşımını değerlendiren Demokratik Yerel Yönetimler Birliği Eşbaşkanı Çimen Işık, parti programlarında yer alan özyönetim ibaresine ilişkin yapılan uyarı üzerine MYK olarak bir araya geldiklerini ifade ederek, hukuksal yollara başvuracaklarını söyledi.

'Kayyumları asla kabul etmeyeceğiz'

Türkiye'de şuanda demokrasi diye bir kavramın kalmadığının altını çizen Çimen, son 6 ay içerisinde demokrasinin, hukukun hiç bir şekilde işletilmediğini kaydetti. Kayyumların atanmasıyla DBP'li belediyelerin alınmasına dönük bir saldırı içerisinde olunduğunu dile getiren Çimen, kayyumlarla halkın iradesinin teslim alınmak istendiğini belirtti. Devletin kayyumu dillendirmesindeki amaca değinen Çimen, "Kayyumlarla bizlere verilmek istenen mesaj 'senin seçtiklerini ben görevden alırım ve kendi belirlediğim kişileri yerine getiririm.' İkincisi de tümden DBP anlayışının tümden yerel yönetimlerden uzaklaştırılması ve yerel yönetimlerle geliştirilmek istenen toplumcu ve demokratik sistemin alt üst edilmesidir. Buna ilişkin bir girişimdir. Biz asla bunu kabul etmeyeceğiz. Bu konuda bizimde siyaseten mücadelesini yürüteceğiz. Halkımızda kendi seçtiği kişinin görevden alınıp yerine bir atanmışın gelmesini bu saatten sonra kabul edeceğini de düşünmüyoruz. Zaten 6 aydır halkımız anti demokrasiye ilişkin savaşa karşı bir mücadele yürütüyor. Biz bunu kesinlikle kabul etmeyeceğiz, bunun için de her türlü mücadelemizi yürüteceğiz" diye konuştu.

'Hukukçular 3 maymunu oynuyor'

Kayyumlarla halkların iradesine darbe yapılmak istendiğine dikkat çeken Kayapınar Belediyesi Eşbaşkanı Fatma Arşiment ise Türkiye'de görünmeyen bir darbe olduğunu ifade etti. Katliamlarla yetinmeyen devletin yerel yönetimlere, halkın seçilmişlerine, halkın iradesine bir darbe arayışında olduğunu söyleyen Fatma, hayata geçirilmek istenen tüm politikalara karşı mücadele edeceklerini ve asla kabul etmeyeceklerini vurguladı. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 'Belediyelere vekillerimizi atayacağız' söylemini hatırlatan Fatma, 21'inci yüzyılda hukuk devleti olduğunu iddia eden bir ülkenin hukukçularının 3 maymunu oynamasından kaynaklı sorunların derinleştiğini belirtti. Fatma, "Halkın iradesini yansıtmayan o halkın oyları ile oraya gelmemiş bir insanın, memurun gelip oradaki belediyeyi ve halkı yönetmesi gerçekten demokrasi ve hukuk devleti ile ilgisi olmayan bir yöntemdir. Dolayısıyla bu kabul edilecek bir yöntem değildir" diye belirtti.

'Basın Cumhurbaşkanı ve başbakanın tekelinde'

Demokrasi, hukuk ve basın alanında büyük bir darbe yaşandığına vurgu yapan Fatma, her 3 alanında sessizce darbeyi kabullendiğini kaydetti. Türkiye'nin doğusunda yaşanan hiç bir şeyin batısına yansıtılmadığına dikkat çeken Fatma, yaşananların yansıtılmamasında rol oynayan en büyük aktörün basın olduğunu söyledi. Basının halklar arasında farklı bir misyonda olduğunu dile getiren Fatma, basının kimsenin hükümdarlığında, kimsenin denetiminde olmadan çalışması gerektiğini dile getirdi. Alternatif basın dışında kalan tüm basın alanlarının Cumhurbaşkanı ve Başbakanın tekeline girdiğine dikkat çeken Fatma, "Basın Cumhurbaşkanı ve Başbakanın önlerine koyduğu haberleri yayınlıyor manşet yaparak görevlerini yapıyor" dedi.

'Pratiklerimiz ortadadır kendimize güveniyoruz'

Belediyelere kayyumun atanmasının sebebi olarak usulsüzlüklerden bahsedildiğini ifade eden Fatma, belediyelere gelen müfettişlerin hazırladıkları raporları açıklamasını ve ortada bir usulsüzlük varsa açık şekilde ortaya çıkarılması gerektiğini kaydetti. AKP'nin müfettişlerinin elinde herhangi bir yolsuzluk belgesi olmadığını dile getiren Fatma, "AKP'li belediyelerinde pratikleri ortada, DBP'li belediyelerinde pratikleri ortadadır. Biz kendimize güveniyoruz. Kendi işleyişimizi biliyoruz, nasıl halkçı belediyecilik yapmaya çalıştığımızı biliyoruz. Onun için kendilerine diyoruz müfettişlerin hazırlamış olduğu raporları açıklayabilirler. Biz DBP'li belediyeler olarak bundan sonra bizimle ilgili yapılmış olan haksız bir açıklamayı kabul etmeyeceğiz. Hukukende takipçisi olacağız. Biz bir bütün olarak bir halkın iradesinin hiçe sayılmasını, yok sayılmasını kabul etmeyeceğiz. Hem siyaseten hem de hukuken bunun mücadelesini vereceğiz, halkımızla birlikte bu anti demokratik uygulamayı kabul etmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

(mg)