Cumartesi Annesi Hanım Tosun: İktidarlar değişti ama zihniyet aynı

09:09

JINHA

İSTANBUL - Eşi Fehmi Tosun'u 1990'lı yıllarda faili meçhul cinayetlerde kaybeden Cumartesi Annesi Hanım Tosun, Kuzey Kürdistan'a yönelik katliam politikalarının 90'lı yıllardan bu yana devam ettiğine dikkat çekerek, iktidarların değiştiğini ancak zihniyetin aynı olduğunu belirtti.

Kürdistan tarihi boyunca süregelen katliam politikaları günümüzde boyut değiştirmiş olsa da direnen halklar üzerindeki baskı ve katliam politikalarından hiçbir şey eksilmedi. 90'ların 'Beyaz Torosları' günümüzde yerini 'Ford Rangerlere' bırakmış olsa da direnen kitlelerin yargısız infaz edilmesi, cenazelerin kaçırılması ve cenazeler üzerinden geliştirilen sindirme politikaları ile hakların iradesi kırılmaya çalışıldı. Yıllardan bu yana yakınlarının kayıp cenazelerini almak ve faillerinin yargılanmasını sağlamak amacıyla mücadele eden halk şimdide Kürdistan'da katledilen yakınlarının, çocuklarının cenazelerinin devlet tarafından kaçırılma politikalarına karşı direniyor.

'Hükümetler değişti zihniyet değişmedi'

Kuzey Kürdistan'da 90'lı yıllarda eşini faili meçhul cinayete kurban veren Fehmi Tosun'un eşi Hanim Tosun, Kürdistan'ın dünü ile bugünü değerlendirdi. 1990'lı yıllarda insanların beyaz toroslar ile katledildiğini bugün ise sokağa çıkma yasakları adı altında katledildiğini belirten Hanım, "Aradan ne kadar zaman geçmiş olsa da hükümetler değişti ama bu zihniyet hiç değişmedi. İçimiz yanıyor, kan ağlıyor. O kadar öfkeliyim ki… Bu ülkeyi yöneten devlet hep vahşete sebep oldu. Ben gerçekten çok merak ediyorum bu devlet adamları ne yiyip ne içiyorlar. Gözleri ve içleri o kadar kararmış ki merak ediyorum ne yapmaya çalışıyorlar" ifadeleriyle tepkisini gösterdi.

'Anneleri gözlerini kırpmadan öldürüyorlar'

Yaşanan saldırıların kabul edilemez olduğunu vurgulayan Hanim ,"90'larda bize yaşattıkları vahşete sebep olan Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit gibi devlet adamlarının çocukları yoktu ama Başbakan'ın ve Cumhurbaşkanı'nın çocukları var. Eğer bu insanlar özel harekâttan gelselerdi anlardım bu kadar kin ve nefret dolu olmalarını. Bu kadar vicdansız, bu kadar pervasız nasıl oluyorlar" dedi. 90'larda beyaz torosların katliam aracı olarak kullanıldığının altını çizen Hanım, şimdi ise iktidarın açık bir şekilde katliam gerçekleştirdiğini ve yaşanan sürecin bir savaş oyunu gibi basite alındığını ifade etti. Hanım, "Eskiden kadınlar savaşı durduracak konumdayken simdi anneleri hiç gözlerini kırpmadan öldürüyorlar. Bebek, yaşlı, hamile demeden katlediyorlar" diyen Hanim, savaşın en kirli yüzünü hep önce kadınlara ve çocuklara gösterildiğini sözlerine ekledi.

'Asıl terörist savunmasız insanları katledenlerdir'

Filistin'de bir çocuk katledildiği zaman Türkiye'nin ayağa kalktığını ve kendisinin de sokağa çıkarak tepkisini gösterdiğini vurgulayan Hanım, "Ama şuan Kürdistan'da bir halk katlediliyor kimsenin çıtı çıkmıyor. Türkiye'de ne insanlık kalmış nede din, iman. İnsanlar o kadar vicdansızlaşmış ki her önüne gelene 'terörist' diyorlar. Asıl teröristler savunmasız insanları katledenlerdir, anne karnındaki bebekleri katledenlerdir. Bu kadar büyük gerçekler ortadayken Türkiye halkı devletin katliamcı diliyle konuşup masum halka terörist demeye başladı. Hem insanları katledip hem de terörist ilan eden bir devlet var karşımızda" dedi.

'Ölen her insan için üzülüyorum'

Kürdistan'da yaşananların bir vahşet olduğunu ve Kürdistan'da yaşanan katliamın Türkiye'deki insanlığı da kaybettiğini dile getiren Hanım sözlerine şöyle devam etti: "Bu kanı durduracağımı bilsem gider kendimi meclisin önünde ya da Diyarbakır meydanında yakarım. Annelerin artık ağlamaktan gücü kalmadı çok öfkeliyiz" şeklinde konuştu. Yaşanan çatışmalı süreçte ölen asker ve polislere 'çocukları yetim kaldı' diyerek isyan edildiğini hatırlatan Hanım, "Buna tabi ki üzülür insan ama Kürdistan'da katledilen insanlara neden nefret besliyorlar. Ben bir anne olarak ölen her insan için üzülüyorum; kimliğine, dinine bakmadan. Eğer acıda birleşebilseydik biz Cumartesi Anneleri'ne birçok anne de destek verirdi. Biz başka annelerde ağlamasın diye yıllardır meydanlardayız. Defalarca zulme gözaltına maruz kaldık ama hem sevdiklerimizi hem de sağlığımız kaybettik yine de yılmadık."

'Yeminliyiz bitmeyeceğiz, çoğalarak geleceğiz'

Kürtlerin katliamlarla bitmeyeceğini ve bitmemek için yemin ettiklerini dile getiren Hanım "Cesaretimizi büyütüp çoğalarak geliriz biz. Tek bir insan bile ölsün istemiyoruz yıllardır haykırdığımız şey barış oldu. Onlar bu vahşete devam ederlerse yârin büyüyen çocuklar kinlenecekler. Erdoğan ve Davutoğlu da Kürtleri bitiremeyecek. Çok kötü zamandan geçiyoruz. Bu vahşet ne İsrail'de ne de Suriye'de görülmedi. Bunu ISİD hayranlarının yaptığını biliyoruz. Vazgeçsinler bıraksınlar halklar birbirinin yaralarını sarsın. Yapmasınlar bu böyle sürmez" vurgusunu yaptı.

(dek/sg/mg)