'Kadınlar hayatlarına sahip çıkıyor' Aralık raporu yayınlandı
10:50
JINHA
İSTANBUL - İFK'nın 'Kadınlar Hayatlarına Sahip Çıkıyor/ Aralık 2015' raporu yayınlandı. Raporda sistemetik erkek şiddetine karşı sadece erkeklere ağır cezalar verilecek yasaların değil kadınları yaşatan yasalar yapılması gerektiğine vurgu yapıldı.
İstanbul Feminist Kolektif (İFK) tarafından her ay hazırlanan 'Kadınlar Hayatlarına Sahip Çıkıyor' raporunun Aralık sayısı yayınlandı. Bir yıldır yayınlanan raporda, erkek şiddetine karşı kadınların direnişine dikkat çekiliyor. Bu direnişin "Hayır" demekten kendi canını kurtarmak için öldürmeye kadar türlü türlü şekilleri olduğu belirtilen raporda, "Özgecan Yasasına" eleştiriler yapılarak şunlar kaydedildi: "Kadınların kendi hayatlarını kurtarmak için, öldürülmemek için erkekleri öldürdüğü durumlarda da görüldüğü gibi, bu vakalar bir anlık kendini savunma hareketleriyken bunun arkasında çoğu zaman uzunca bir süre devam eden sistematik erkek şiddeti yatıyor. Bu şiddetin önlenmesini sağlayacak olan şey yalnızca bu erkeklere daha çok ceza verilsin demek midir? Yoksa şu an bu erkeklerin aldığı cezalarda, 'iyi halleri' dikkate alınarak, 'kadınların herhangi bir davranışıyla haksız tahrik altında oldukları' söylenerek indirim yapılmasına engel olmak mıdır? Kadınlar, maruz kaldıkları sistematik erkek şiddetini önleyici mekanizmalar işlemediğinden öldürülüyorlar ya da ölmemek için öldürmek zorunda kalıyorlar. Varolan şiddet yasası gereğince uygulanmıyor, şiddet uygulayan erkekler öldürmedikçe ceza almıyorlar. Bizler kadınları 'yaşatan' yasalar istiyoruz.
Özgecen kendini korumaya çalıştığı için öldürüldü
Bir diğer konu ise yasanın adı. Özgecan erkek şiddetinin vahşi biçimde aramızdan aldığı kadınlar biri, ne ilk ne de maalesef son. Yasa neden sadece tüm toplumda 'masum kızımız' vurgusu ön plana çıkarılarak herkesin cinayetine tepki gösterdiği Özgecan'ın adıyla çıkıyor? Özgecan kendini korumaya çalıştığı için öldürüldü. Bunu ön plana çıkarmaktansa kadınların masumiyetini, kabul edilebilir hayat tarzlarını ön plana çıkarmak, kadınlar arasında öldürülmeyi hak eden ve etmeyen ayrımını yaratmaktır. Haksız tahrik indirimleri tam da kadınlar arasında kurulmaya çalışılan bu ayrımlarla gerekçelendiriliyor. İffetli olmadığımız, ahlaksızca davrandığımız, itaatkar olmadığımız, yani kadınlardan beklenen rollere uymadığımız için öldürülmeyi hak etmiyoruz, hiçbirimiz!
Erkek şiddetine karşı özsavunma ile direnen kadınlar
*3 Aralık tarihinde İzmir Buca'da, 5 yıldır imam nikahı ile birlikte yaşadığı Gazi Bugüghan'ı bıçaklayarak öldürdükleri iddiası ile Filiz ve kızı Mualla tutuklandı. Mualla ifadesinde Gazi Bugüghan'ın kendisine cinsel tacizde bulunduğunu anlattı. Filiz ise, "Gazi iki elinde bıçakla bizi kovaladı. Uyuşturucu kullandığı için ne yaptığını bilmez. Harakiri yapmış olabilir", dedi.
*Antep'te yaşayan Mustafa D., 5 Aralık tarihinde tartıştığı eşini dövmeye başladı. Mustafa D.'nin annesini dövmesine tanık olan kızı 16 yaşındaki Y., evdeki av tüfeği ile babası Mustafa D.'ye ateş etti. Mustafa D. olay yerinde hayatını kaybetti, Y. ise Çocuk Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındı.
*Tekirdağ Marmaraereğlisi ilçesi Sultanköy Mahallesinde yaşayan S., 5 Aralık'ta eşi Hüseyin D. ile tartışması sonucunda evde bulunan av tüfeği ile kendini savunmak amacıyla kocasına ateş etti. Hüseyin D. olay yerinde hayatını kaybetti, S. ise jandarma tarafından gözaltına alındı.
* 9 Aralık günü Samsun İlkadım İlçesi İlyasköy Mahallesi'nde yaşayan D.Ş., 8 yıldır evli olduğu eşi F.'yi tartışmaları esnasında dövmeye başladı. F. bu esnada mutfaktan aldığı bıçakla kendini korumak amacıyla kocası D.Ş.'yi sol diz kısmı ile sağ kolundan hafif yaraladı. F. bıçakla yaralamadan, D.Ş. ise 'darp' suçundan gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğü'nde sorguları tamamlanan F. ve D.Ş., savcılık talimatıyla serbest bırakıldı.
*İstanbul Beşiktaş'ta bir gece kulübünde özel güvenlik görevlisi olarak çalışan Melahat, 9 Aralık gecesi daha önce de kendisine tacizde bulunan Ferhat G. ile tartıştı. Melahat, tartışma esnasında tabancası ile Ferhat G.'yi ayaklarından vurdu. Gözaltında verdiği ifadesinde Ferhat G.'nin kendisini daha önce de rahatsız ettiğini, olay gecesi, "Cezaevinden çıktım yanına geldim," deyince kendisini kaybettiğini anlattı. Ferhat G.'nin ruhsatsız silah bulundurmak, cinsel taciz, rahatsız etmek, uyuşturucu bulundurmak suçlarından polise geliş kaydı bulunduğu öğrenildi. Mahkemeye sevk edilen Melahat adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
*Antalya'dan bir süre önce Kayseri'ye gelen H., 11 Aralık tarihinde tartıştığı erkek arkadaşı M. T.'yi ekmek bıçağıyla karın bölgesinden bıçakladı. Tedavi altına alınan M.T.'nin hayati tehlikesi bulunurken, H. tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Devam eden meşru müdafaa davaları ve yargı kararları
*Evilliği boyunca sistematik şiddetine maruz kaldığı eşi Özkan Kaymaklı'yı kendisine ve çocuğuna saldırdığı bir gün, canlarını kurtarmak amacıyla öldürmek zorunda kalan Yasemin'in İstanbul'da Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden davasının 7'nci duruşması 1 Aralık günü görüldü. Yasemin'in maruz kaldığı fiziksel ve psikolojik şiddeti ortaya çıkarmak amacıyla talep edilen raporlar Adli Tıp Kurumu'ndan henüz gelmediği için duruşma, 16 Şubat 2016 günü saat 13.30'a ertelendi.
*Samsun'da kendini savunmak amacıyla eşi Erdoğan Altun'u bıçaklayan Bedriye, Erdoğan Altun'un taburcu edildikten sonra tekrar götürüldüğü hastanede ölmesi üzerine Sağlık Bakanlığı'na toplam 285 bin lira tazminat davası açtı. Erdoğan Altun'un yeniden kaldırıldığı hastanede ölmesi sonucu Bedriye'ye, "ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralama" suçundan 8 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. 11 Aralık'ta görülen davanın ilk duruşmasında Bedriye, uzun yıllardır şiddet gördüğünü, hamileyken şiddet görmesi sonucu çocuğunun engelli doğduğunu, şiddetin devam etmesi üzerine kendisinin savcıya başvurarak Erdoğan Altun'un yargılanıp ceza aldığını savunmasında belirtti. Bedriye'nin Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edilerek cezai ehliyetiyle ilgili rapor alınmasına karar verilerek duruşma ertelendi.
*1 Ağustos'ta İstanbul Ümraniye'deki evinde eski eşi Mecit Akay'ın saldırısına uğrayan Gülfidan, boğuşma sırasında kendini savunmak için Mecit Akay'ı bıçakladı. 11 Aralık'ta duruşmaya çıkan Gülfidan savunmasında Mecit Akay'ın 40 yıldır kendisine şiddet uyguladığını ifade etti. Mahkeme, meşru müdafaa ihtimali nedeniyle Gülfidan'ın tahliyesine karar verdi.
*İstanbul'da tartıştığı eşi Yüksel Y.'yi yaralayan Fatma hakkında 9 yıla kadar hapis cezası istendi. Hastaneye giderek darp raporu alan Yüksel Y., Fatma'yı savcılığa şikayet etti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Aile İçi Şiddet Bürosu tarafından Fatma hakkında soruşturma başlatıldı. Fatma da Yüksel Y.'nin şiddetine maruz kaldığını ifade ederek kendisinden şikayetçi oldu. 23 Aralık'ta görülen mahkemede her ikisi hakkında da "eşe karşı silahla yaralama" iddiasıyla 9'ar yıla kadar hapis cezası istendi.
Kadınlar, kadınların yanında
*2 Aralık'ta Karabük Üniversitesi'nde, ders sırasında zorlandığı montajı tamamlayan kadın öğrenci İ.'nin, "Yaptım" demesi üzerine, Yrd. Doç. Dr. E.L. ,"Yatakta çıkarttığın sesleri burada çıkartamazsın, burası sınıf ortamı" diyerek karşılık verdi. İ.'nin ve diğer kadın öğrencilerin tepkisi üzerine E.L. dersi bitirdi. İ.'nin dekanlığa yaptığı şikayet üzerine Yrd. Doç. Dr. E.L. hakkında soruşturma başlatıldı. Üniversiteli kadınlar 7 Aralık'ta facebook'taki KBÜ Öğrenci Kolektifleri sayfasında olayı anlatarak, "Üniversitelerimizde tacize, tecavüze, kadın düşmanlığına ve bunu besleyen zihniyetlere geçit vermeyeceğiz. Biz üniversiteli kadınlar olarak tekrar uyarıyoruz. Üniversitelerimizde tacizci, tecavüzcü, cinsiyetçi, kadın düşmanı ve erk zihniyeti besleyenleri teşhir etmekten geri durmayacağız ve bu sürecin peşini bırakmayacağız" dediler.
*İzmir'de 29 Aralık'ta Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmet Emekçileri Sendikası'na (Tüm Bel-Sen) üye kadınlar, sendikalarında yaşanan taciz vakasını deşifre etmek için İzmir şube binasında basın toplantısı düzenledi. Sendikalarında yaşanan kadına yönelik taciz ve şiddeti kamuoyuyla paylaşan Tüm Bel-Sen üyesi kadınlar, söz konusu taciz ve şiddeti gerçekleştiren erkeklerin korunduğunu, gerekli cezayı almadıklarını belirterek, "Bu iki erkek üyenin bir an önce örgütten çıkarılmasını istiyoruz. Bu konuda sorumluluk duyan herkesi sendikaya sahip çıkmaya çağırıyoruz," dedi. Tüm Bel-Sen İzmir 2 Nolu Şube'de yönetim kademesinde bulunan Atilla Bingöl, sendikada yönetim kademesinde bulunan bir kadının özel hayatını deşifre edip dedikodusunu yayarak tacizde bulunmuştu. Atilla Bingöl'ün bu nedenle iç disiplin kurullarında soruşturması 9 aydır devam ediyor.
Duyarlılık
*Adana'da 4 Aralık'ta şiddetine maruz kaldığı eşinden boşanmak üzere olan Gül, bakkaldan dönüş yolunda kocası Yakup Ç.'nin bıçaklı saldırısına uğradı. Saldırıya tanıklık eden mahalle sakinlerinden biri, evinden aldığı kürekle Yakup Ç.'yi engellemeye çalıştı. Kaçmaya çalışan Yakup Ç. çevredekiler tarafından yakalanarak polise teslim edildi."
(gc)