Cumartesi Anneleri: 'Ama'sız, 'fakat'sız vicdanın yanındayız

15:05

JINHA

İSTANBUL - Cumartesi Anneleri 564'üncü eyleminde, 20 yıl önce kaybedilen İsmail Şahin'in akıbetini sordu ve 20 yıl eşinin akıbetini öğrenmek için uğraşan ve geçen yıl yaşamını yitiren Kiraz Şahin'i andı. Eylemde, "Çocuklar ölmesin diyen vicdanlı insanların sesi, sesimizdir" denildi.

Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 564. haftasında Galatasaray'da buluştu ve 20 yıl önce gözaltında kaybedilen İsmail Şahin'in akıbetini sordu ve mücadele arkadaşları Kiraz Şahin'i andı. 27 Şubat 2015'te geçirdiği hastalık sonucu yaşamını yitiren Kiraz Şahin, eşi kaybedildikten sonra Cumartesi Anneleri'nin arasına katıldı. Kayıplar mücadelesinin yanı sıra toplumsal mücadele alanının bir çok yerinde yer alan Kiraz, çocuklarını Galatasaray Meydanı'nda büyüttü. Cumartesi Anneleri, bugün, kaybedilen yakınlarının yanında İsmail Şahin'in fotoğraflarını taşıdı. Kiraz Şahin'de bir Galatasaray eyleminden çekilmiş fotoğrafıyla her hafta oturduğu yerde yerini aldı.

'Ölümlere sessiz kalmayın'

Eylemde ilk olarak söz alan Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız, "İsmail ve Kiraz burada, aramızda. Ama devlet ve adalet yok, kayıp" dedi. Kürdistan'da süren katliam ve saldırılara dikkat çeken Yıldız, Suruç ve Ankara katliamlarını hatırlattı, bugün de barış isteyen akademisyenlerin gözaltına alındığını belirtti ve "Neye mal olursa olsun barış demekten, adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Acının başka tadı yok, tarifi de yok. Acımız aynı. Gelin yaralarımızı birlikte saralım. Ölümlere sessiz kalmayın, 3 aylık bebekler, çocuklar ölmesin" diye konuştu.

Hayrettin Eren'in ablası İkbal Eren ise Kiraz Şahin'i anarak başladığı konuşmasında, "Biz kayıp yakınlarının yaraları hiç kapanmaz. Hep sızlar, kan akıtır. Kiraz mücadelesinden hiç vazgeçmedi. Onu uğurlarken söz vermiştik, sözümüzü tutuyoruz. Bir kez daha soruyoruz; İsmail Şahin'e ne yaptınız? İsmail Şahin nerede? İsmail Şahin'i kim öldürdü. Cezasızlığa son verin" diye kaydetti.

Kiraz'ın mektubu okundu

"Bugün AKP eliyle kaybetme politikası başka şekilde sürdürülüyor" diyen Hasan Ocak'ın ablası Maside Ocak, Kiraz Şahin'in "Ben ölürsem her yerde okuyun" diyerek kendilerine bıraktığı mektubu okudu: "Devletin en tepesindeki kişiye Erdoğan'a bile ulaştım, 'siz İstanbul Belediye başkanıyken eşim sizin işçinizdi. Ona ne olduğunu bana söyleyin diyerek derdimi anlattım ama sonuç alamadım. Son bir umutla Beyoğlu Belediye Başkanı Misbah Demircan'la görüştüm. Belediyenizin işçisi olan eşimin akıbetinin açığa çıkması için yardım talep ediyorum. Siz iktidar partisinin bir mensubusunuz devletin her kurumuna ulaşma imkânınız var. Demircan sırıtarak 'Artık onu arama, güzel bir kadınla kaçmıştır' dedi. Seni insan belledim de geldim ama değilmişsin dedim. Benim derin acımla alay etmesine çok içerledim. Çok çabaladım ama devleti yönetenlerin, savcıların, Beyoğlu Belediye Başkanının vicdanındaki kabuğu kıramadım. Ama vazgeçmedim, vazgeçmeyeceğim."

'Cehennemden çıkış zorlaşıyor'

Haftanın açıklamasını okuyan Dilcan Acer, Türkiye'nin temel sorunu insan hakları ve demokrasi sorunu olduğunu belirterek, bu sorunun en önemli halkasının ise Kürt sorunu olduğunu söyledi. Dicle, "Atılan her kurşun, patlayan her bomba, ölen her insan bizi barıştan uzaklaştırıyor. Bu cehennem ortamından çıkışı zorlaştırıyor. Âmâsız, fakatsız silahlar susmalı, herkesin yaşam hakkı güvence altına alınmalıdır. 'Çocuklar ölmesin' diyen, 'bu suça ortak olmayacağız' diyen vicdanlı evlatlarımızın sesi bizimde sesimizdir" dedi.

Dicle, "Devletin Kiraz Şahin'e 19 yıl boyunca yaşattığı işkencenin hesabını sormaktan vazgeçmeyeceğiz. Ne Kiraz'ı ne de akıbetine ömrünü adadığı İsmail'ini unutmayacağız" şeklinde konuştu.

İsmail Şahin'e ne oldu?

DİSK Genel-İş Sendikası olan İsmail Şahin, Beyoğlu Belediyesi'nde işçi olarak çalışıyordu. 36 yaşında olan şahin 18 Ocak 1996 günü saat 06.30 da iki belediye çalışanı ile birlikte görev yaptığı 34 ATZ 59 plakalı temizlik aracında iş başı yaptı. Temizliğe İstiklal Caddesi ile başlayan araç 11. nokta olan Mimar Sinan Üniversitesi'ne geldiğinde iş arkadaşları İsmail Şahin'in elindeki süpürgesi ile birlikte ortadan kaybolduğunu söyledi. Ailesi sürekli ağlayan bu kişilerin çelişkili bilgiler verdiklerini ve konuşmaktan korktuklarını fark etti. İsmail Şahin'in mesai saatleri içerisinde kaybolduğu, bundan işveren olarak sorumlu olduklarını belirten aile, olayın araştırılmasını istedi. Başvurular yapıldı ancak buna rağmen dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan aile ile görüşmedi. 20 yıldır, tüm girişimler sonuçsuz kaldı. Devlet etkili bir soruşturma yapma, olayda sorumluluğu olanları ortaya çıkarma yükümlülüğünü yerine getirmedi. İsmail Şahin'in başına ne geldiği bugüne kadar öğrenilemedi.

(sg/fk)