JINHA

İSTANBUL/İZMİR - Gülsuyu Gülensu Kadın Dayanışma Derneği, Kürdistan'da halka yönelik saldırıları kınayarak, dayanışma kampanyası başlattı. İzmir'e ise barış aktivistleri sessiz eylem yaptı.

Gülsuyu Gülensu Kadın Dayanışma Derneği, Kürdistan'daki abluka ve katliamları protesto etmek amacıyla yazılı bir açıklama yayınladı. Temmuz ayından bu yana Kürt illerinde uygulanan sokağa çıkma yasaklarının kınandığı açıklamada şunlar belirtildi: "Açık ve işgalci ordular edasıyla halka yönelik ağır saldırılarda, şu ana kadar onlarca kadın ve çocuk hayatını kaybetti. Bir halkın eşitlik ve statü talebine, Erdoğan-AKP zihniyetinin yanıtı, 'kadın çocuk demeden gereği yapılacak' şeklinde oluyor. Kendi yurdunda topla, tüfekle esir alınmaya çalışılan bir halk; kadınıyla, çocuğuyla, hatta doğmamış bebeğiyle ölüm sırasını bekliyor. Daha önce yapılan saldırılara karşı savaş açılsaydı yeni katliamların önü kesilmiş olacaktı. Hükümet bunu yapmadığı gibi, basın önünde gözaltına alıp sessizce serbest bıraktığı, bombalı saldırılarla ilgili yayın yasağı getirmek ve gerçeğe ışık tutacak her delili örtmek gayretinde oldu. İsmi belli intihar bombacılarına müdahale etmeyi 'hukuk devleti'ne yakıştıramayan Başbakan'ın yönettiği devlet, televizyon kanalında 'çocuklar ölmesin, yaşananları görün-duyun' feryadıyla sesini duyurmaya çalışan Ayşe öğretmenin peşine düşmeyi kendine vazife biliyor. Yine 'savaş olmasın diye akademisyenler yargı-YÖK eliyle linç ediliyor."

Açıklamada dayanışma çağrısı da yapılarak, "Kürdistan'daki halklarla dayanışmamızı acil ihtiyaçlar için bir yardım kampanyası ile devam ettireceğimizi buradan ilan ediyoruz. Çağrımız doğrultusunda bize destek veren ve tepkilerini dile getiren tüm kurumlara teşekkür ediyoruz" denildi.

İzmir Barış Blok'undan sessiz eylem

İzmir Barış Bloku, Kürdistan'da yaşanan katliam ve abluka ile ifade özgürlüğüne yönelik saldırılara dikkat çekmek amacıyla sessiz eylem yaptı. Alsancak'ta bir araya gelen ve ağızlarını siyah bantlarla kapatan Barış Bloku üyeleri, "Düşünce ve ifade özgürlüğü engellenemez" pankartını açarak, okumadıkları açıklama metninin basına dağıttı. Basın metninde Kürdistan'da yaşanan devlet terörünün, ülke batısında infaz, gözaltı, tutuklama, linç girişimi olarak sürdüğüne dikkat çekildi.

Haber alma hakkının engellendiğini ve düşünce ve ifade özgürlüğünün çiğnendiğinin vurgulandığı açıklamada şöyle denildi: "İzmir Valiliğinin ve Emniyet Müdürlüğünün hukuk tanımaz saldırgan tutumu, basın açıklamalarında atılan slogandan, açılan pankarta kadar müdahale ve müdahale sonucu şiddet ve gözaltına dönüşmektedir. Artık kurumların kamuya açık olmayan kendi iç toplantılarına bile emniyet zorla girerek çekim yapmak istemekte, toplantıları sabote etmektedir. Yapılan düzmece tutanaklarla zorlama hakaret ve 301. Maddeden kurum temsilcilerine davalar açılmaktadır."


(öö-sg/fk)