Tuğba Hezer: Kürt halkı taleplerinden vazgeçmedi geçmeyecek
09:45
JINHA
ŞIRNEX - HDP Van Milletvekili Tuğba Hezer, Kürdistan'da yürütülen savaş politikalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, "Bir savaş oluyorsa bunun da belirli bir ahlakı vardır. Elinde beyaz bayrağı ile çıkan kişiye ateş açılıyorsa burada hiçbir şekilde hukuku demokrasiyi arayamazsın. Dolayısıyla bu savaş ilelebet sürmeyecek elbet bir masa etrafında Kürt halkının talepleri masada konuşulacaktır. Onun için Türk devleti biran önce tankını topunu çekmesi gerekir. Yüzyıldır Kürt halkı taleplerinden vazgeçmemişse bundan sonra da vazgeçmeyecektir" dedi.
Kürdistan'da Kürt halkına yönelik devletin aylardır sürdürdüğü savaş politikalarına yönelik açıklamalarda bulunan HDP Van Milletvekili Tuğba Hezer, Kürdistan'da hukukun, demokrasinin ve insan haklarının tamamen ayaklar altına alındığını kaydetti. Aylardır Kürdistan'da 'sokağa çıkma yasağı' adı altında ve 'hendekler' bahanesiyle Kürt halkı üzerinde devletin topyekûn savaş başlattığını söyleyen Tuğba, "Bu savaşın kendilerince meşruluğunu hendeklere dayandırıyorlar. Şimdiye kadar 100'ün üzerinde sivil katledildi. Kürt halkının haklı taleplerini bertaraf etmek adına savaş başlatıyor ve bunu savaşın yetkisini hiçbir anayasada yeri yokken vali ve kaymakamlara veriyor. Atanmışlarla birlikte bir halkı iradesiyle birlikte komple yok etmek üzerinden savaş başlatıyorlar" şeklinde konuştu.
'Devlet sağ yakalamak yerine katlediyor'
Yürütülen savaşın devam eden uzantılarından bahseden Tuğba, "Van'da 12 gencin, Siirt'te 5 kişinin infaz edilmesi, infazlar yetmiyor yaralıların bir kez daha hedef alınarak öldürülmesi ve Miray bebekle, Yakup Isırgan'ın yaralıyken katledilmesi bunun örneğidir. Devlet aslında burada bu savaşı, katliamları, 'son kişi kalıncaya' kadar dediği politikayı aslında devam ettirerek uyguluyor. Van'da devletin gerçekleştirdiği 12 infaz ve Silopi'de infaz ettiği 3 Kürt kadın siyasetçi içinse şunları söyledi: "Van'da 12 gencin katledildiği yere baktık ve cenazelerin alındığı morga gittik çoğu kafasından vurulmuş, o evde de çatışma izi yok, yani içeriden dışarıya çıkan bir mermi bulunmamakta. Devlet için, kimliği ne olursa olsun bunun hiçbir hukukta yeri yoktur. Sağ yakalayabilecekken, bilerek ve isteyerek katletmeye dönük bir politika uyguluyor. Silopi'de 3 Kürt kadın siyasetçinin infaz edilmesi de bunun örneğidir aslında. Telefon açılıyor yaralılar var deniliyor ve bir bakılıyor ki infaz edilmiş" ifadelerinde bulundu.
'Emame ve Mehmet 38'den beri devletin zulmünü gördü'
Kürdistan'da yaşanılanların Kürt halkına yabancı şeyler olmadığının altını çizen Tuğba, Kürt sorununun 100 yıldır var olduğunu ve bu süreçteki iktidarların soruna ilişkin açıklamalarının hep aynı kaldığını ifade etti. Tuğba, "Bir ara 'evet Kürt sorunu var' dendikten sonra tekrar bir iktidarını kaybetme korkusu oldu. Bu noktada da yine Kürt halkını yok ederek iktidarlarından vazgeçmek istemiyorlar aslında" dedi. Cizre'de evlerinde katledilen Emame Şahin ve Mehmet Şahin çiftine değinen Tuğba, "Önceki gün defnettiğimiz Emame Şahin ve Mehmet Şahin 38 doğumlulardı. Devletin Kürt halkı üzerinde yürüttüğü bütün kirli politikalara, katliamlara, soykırımlara, köy yakmalara, faili meçhullere infazlara tanıklık etmiş ve birebir yaşamış kişilerdi. Cizre'de devlet kirli savaşını başlattığı zaman çocukları 'Bize gelin' dedi, onlarda 'Hayır bizler kendi topraklarımızda kendi evimizde öleceğiz' demişlerdi" diye konuştu.
'AKP kendi iktidarı uğruna Kürt halkına karşı savaş başlattı'
Kürt halkının yürütülen savaşta haklı olduğunu belirten Tuğba sözlerine şöyle devam etti: "Kürt halkı haksız olsaydı Emame Şahin ve Mehmet Şahin gibi tarihe tanıklık edenler devletin saldırıları ilk başladığı anda direnişle değil, terk etmeyle karşılık verirlerdi. Ama onlar son nefeslerine kadar orada kalıp bu haklılığı terk etmediler. Kürt halkının talepleri tamamen insani ve insanlık onurunu gerektiren şeylerdir. Anadil hakkı, eğitim hakkı, kendi kendini yönetme hakkı. Bunlar sanki yeni şeylermiş gibi anlamsız reflekslerle karşılık buluyor. 2014 yerel seçimlerinde şiarımız 'kentimizi de kendimizi de biz yöneteceğiz' idi. Parti tüzüğümüzde yer alıyor. Parti tüzükleri, yargıtaydan geçmeden parti tüzüğü olarak yer alamazlar. Tüzüğümüzde demokratik özerklik ve özyönetimle ilgili maddeler yer almaktadır. Şu anki AKP iktidarının kendi talepleri Kürt halkının talepleriyle uyuşmuyor. Faşizan bir yönetim istiyorsak 'Kürt halkını baskı altına almamız sindirmemiz ve parçalamamız gerekiyor' diyorlar. Bu amaç uğruna savaş başlattılar" diye kaydetti.
'Kürt halkının kendisini savunması terörize ediliyor'
Kürt halkının kendisini savunmasının 'terörize' edildiğini ifade eden Tuğba, "Seçim sonuçları çok net bir şekilde AKP'nin kirli politikalarına karşı Kürt halkının tavrını göstermiştir. Kürt halkı 1 Kasım'da AKP'nin kirli politikalarına teslim olmadı. Bu noktada Kürdistan'ın kendisini savunması da terörize edildi. 'Direnişi sadece PKK başlattı halk yok içinde' denmek istendi. Bizde ısrarla diyoruz ki hayır Kürt halkı genciyle yaşlısıyla size karşı direniyor" dedi.
'Kadının dik duruşunu hazmedemiyorlar'
'Sokağa çıkma yasakları'nın ilan edildiği yerlerde evlerin bombalandığını ve 70 yaşlarındaki yurttaşların gözaltına alındığına değinen Tuğba, "Bu yaşananların herhangi bir hukukta, hiçbir ahlakta yeri yoktur. Bu savaşta ilk hedefte olan kadınlardır. Bunu bilerek yapıyorlar. Şunu iyi biliyorlar Kürt hareketi mücadelesinde en önde olan kadınlardır. Kadını dik duruşunu hazmedemiyorlar bu şekilde saldırarak bu mücadeleyi kırmayı hedefliyorlar. Katledilen bunca kadının başkada bir açıklaması yoktur" şeklinde konuştu.
'Kürt halkı taleplerinden vazgeçmedi geçmeyecek'
Tuğba son olarak şunları kaydetti: "Bir savaş oluyorsa bunun da belirli bir ahlakı vardır. Elinde beyaz bayrağı ile çıkan kişiye ateş açılıyorsa burada hiçbir şekilde hukuku demokrasi arayamazsın. Dolayısıyla bu savaş ilelebet sürmeyecek elbet bir masa etrafında Kürt halkının talepleri masada konuşulacaktır. Onun için Türk devleti biran önce tankını topunu çekmesi gerekir. Yüzyıldır Kürt halkı taleplerinden vazgeçmemişse bundan sonra da vazgeçmeyecektir."
(dk-aı/mg)