'Işığı hep birlikte yakacağız, umut Sêvê'nin gözlerinde'

12:14

JINHA

ANKARA - HDP 1. Olağan Konferansı'nda konuşan HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ, "Bugün direnişimizin gücüyle meşaleleri yakıyoruz. O karanlık tüneli aydınlatacak o ışığı hep birlikte yakacağız. Kadınların barış çağrısını hep birlikte sahipleneceğiz. Bütün kadınların demokrasi özlemlerini hep birlikte sahipleneceğiz" dedi.

HDP'nin haftaya düzenleyeceği olağan kongresine yönelik hazırlıklar konferanslarla devam ediyor. Türkiye Barolar Birliği'nde düzenlenen ve 2 gün sürmesi planlanan HDP 1. Olağan Konferansı, " Yarını bugünden kuruyoruz" şiarıyla gerçekleştirildi. Konferansa HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, HDK Eş Sözcüleri Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü, HDP'li vekiller, HDP'li yöneticiler, siyasi parti ve sendika temsilcileri, 750 delege ve 50 konuk katıldı. Konferansın yapıldığı salona "Êdi bes e dor a jınan e" ve "Erkek devlet şiddeti ideolojiktir öz savunma haktır" pankartları yer aldı. Demokrasi mücadelesinde yaşamlarını yitirenler anısına yapılan saygı duruşunun ardından divan seçimine geçildi. Belirlenen gündemlerin ardından divan üyeleri tarafından yapılan kısa bir açıklamadan sonra HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ konuştu.

'Yarınımıza sahip çıkacağız'

Devlet tarafından katledilen kadınları anarak konuşmasına başlayan Figen, "Yaşama dair, toplumun geleceğine dair yeni sözler söylememiz gerekiyor. HDP bunu söyleyecektir. Türkiye halkları dara düştü. Bizler bunun için yeni sözler söylemek ve bunları yaşama geçirmek için yola çıkıyoruz. Siyasi iktidar, toplumu tekçilik anlayışla oluşturduğu hapishaneyle yönetmeye çalışıyor. Şuan ki durumumuz yarını belirleyecek. Bizler yarınımızın gasp edilmesine izin vermemeliyiz. Bizler bu nedenle yarını bugünden kuracağız yarınımıza sahip çıkacağız" ifadelerinde bulundu.

'Gerçek değişimi yaratmak bizlerin görevidir'

Kobanê direnişinden örnek veren Figen, "Yarını kurabiliriz birlikte başarabiliriz Kobanê direnişi günlerinde başardığımız gibi başarabiliriz. Bugün geliştirdiğimiz hareket Türkiye'nin yeni gücünü ayağa kaldıracak. Bir taraftan değişim için mücadele eden bir halk gerçeği varken diğer tarafta statükocu bir iktidar var. Gerçek değişimi yaratmak bizlerin görevidir. Bu rejimi fiilen değiştirip resmi çerçevesini getirenlere sessiz kalamayız. 100 yıl önce olduğu gibi halkların yönetimden dışlanmasına izin vermeyeceğiz. Bugün Cizre'de, Sur'da bütün demokratik alanlarda halkımız bunun için direniyor. Birlikte yaşayabileceğimiz eşit ve demokrasi bir yaşam inşa edelim. Özyönetim mücadelesi veren her koşulda savunan halkımıza selamlarımızı gönderiyorum" şeklinde kaydetti.

'HDP 'yi kadın görüş açısıyla güçlendireceğiz'

Kadın konferansı ve HDK konferansı gerçekleştirildiğini hatırlatan Figen, "2 gün boyunca tartışacağımız konular bir sinerjiye dönüşen zemin olacak. HDP'yi bir kadın partisi olarak örgütlemek ve yeni daha iyi bir perspektif oluşturmak istedik. Yenilenmeye ve HDP'yi kadın görüş açısıyla güçlendirmeyi planladık" diyerek kadın konferansının sonuç bildirgesine değindi. "Çocuk ölmesin" diyenlerin sesi ve iradesi olmak için yola çıktıklarını ifade eden Figen, "Her gün ölümlerle, sokakta çürümeye bırakılmış naaşlarla bizi sınıyorlar. Türkiye halklarının birleşik iradesi bir sınav döneminden geçiyoruz. Bu ağır günlerde direnmeyi bilinenler ve başaranlar olacak. 'Çocuklar ölmesin' diyen kadınlar ve savaşta ölmek istemiyoruz diyenler olacak" diye vurguladı.

'Direnişimizin gücüyle meşaleleri yakıyoruz'

Konferansın çok zorlu bir süreçte yapıldığına değinen Figen, "Karanlığın en yoğun olduğu süreç aydınlığa en yakın olduğumuzdur. Bugün direnişimizin gücüyle meşaleleri yakıyoruz. O karanlık tüneli aydınlatacak o ışığı hep birlikte yakacağız. Kadınların barış çağrısını hep birlikte sahipleneceğiz. Bütün kadınların demokrasi özlemlerini hep birlikte sahipleneceğiz. Bugün tartışmalarımız en önemli meşaleyi yakacaktır" sözlerine yer verdi.

'Cenazeye işkence yapanlar akademisyenlere bunu yapmış çok mu'

Figen'in ardından söz alan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise, "Türkiye'nin en iyi partiyiz. Konferanslarda eksiklerimizi konuşuyoruz. Ortadoğu içinde yarattığımızı umudun hayal kırıklığını istemiyorsak her şeyi konuşmalıyız. Bizim mevcut AKP rejimini anlatmak için çaba göstermemize gerek kalmıyor. Pratikleriyle kendilerini ortaya koyuyor. Savaşı durdurmak birinci görevimiz ama demek ki eksik kaldık. Durduramadık, bu savaşın içinde ahlaki genel değerlerin ihlal edilmemesi için çağrılar yaptık. Ama karşımızda bunu duyacak insan yüreği yok. Günlerdir sokaklarda bekletilen cenazeler, bunlar Kürt sorunuyla alakalı değildir. Cenazeye işkence yapanlar insan olamaz. Cenazeye işkence yapanlar akademisyenlere bunu yapmış çok mu? Ölüden hesap soranlar diriden hesap sorması çok mu? Böyle bir ortamdan fikir özgürlüğünden bahsedebilir miyiz" diye sordu.

'Umut Sêvê'nin gözlerindedir'

Çatışmalı ortamın sona ermesi için müzakere sürecine dönülmesi gerektiğine işaret eden Selahattin, "Bizleri eleştirenler, 'müzakere diye bir şey yoktur' diyorlar. 'Ev ev temizleyeceğiz' diyorlar. İnsanlara kendimizi anlatmamız gerekiyor. Biz ülkenin asli unsurları olduğumuzu anlatmamız gerekiyor. Yılmak yok artık önümüz açıktır. Birini göstermek istiyorsanız Sêvê Demir'i gösterin. Umut Sêvê'nin gözlerindedir" dedi.

Konuşmaların ardından konferans basına kapalı olarak devam ediyor.

(ödk/mg)