JINHA

AMED - AKP ve devletin katliam politikalarına karşı Yenişehir ilçesi de özyönetimini ilan etti. Özyönetim ilanının bir bölünme anlamına gelmediğini belirten Demokratik Halk Meclisi Eş Sözcüsü Hikmet Aralan, demokratik temelde yaşamlarını inşa edeceklerini söyledi.

7 Haziran seçimlerinin ardından baskıların artması nedeniyle 'kendi kendimizi yönetmek istiyoruz' talebiyle özyönetimlerini ilan eden Kürt halkına yönelik AKP hükümeti ve devleti savaş konseptini devreye koydu. Özyönetim ilanlarının ardından başta Silopi, Nusaybin, Cizre ve Sur ilçeleri başta olmak üzere Kuzey Kürdistan il ve ilçelerine askeri sevkiyatlar yapılarak, sivil halka karşı katliam politikaları devreye konuldu. Saldırılara karşı Kuzey Kürdistan kentlerinde halkın direnişi büyüyerek devam ederken, bir özyönetim ilanı da Yenişehir ilçesinden geldi.

'Özyönetim bölünme olarak anlaşılmamalı'

Yenişehir Demokratik Halk Meclisi, Sümerpark Yaşam Alanı'nda özyönetim ilanına ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada "Özyönetimleri büyütelim önderliği özgürleştirelim" pankartı ve "İtaat etmeyeceğiz özyönetimi inşa edeceğiz" dövizi açıldı. Konuyla ilgili açıklamayı Demokratik Halk Meclisi Eş Sözcüsü Hikmet Aralan yaptı. Demokrasinin farklı kimliklerin, inançların ve toplulukların öz iradelerini özgür ve örgütlü bir şekilde beyan etmesi olduğunu kaydeden Hikmet, "Bu nedenle topluma yönelik geliştirilen devlet baskısına karşı halklar ve toplumun tüm farklı kesimleri olarak varlığımızı koruma ve özgürlüğümüzü sağlama temelinde irademizi ortaya koyuyoruz. Bu baskılara karşı iradesini ortaya koyma gibi çözüm yöntemleri, irade beyanı ve tutum alma, devlet karşıtlığı ve bölünme olarak kesinlikle anlaşılmamalıdır" ifadelerinde bulundu.

'İrademize saygı duyulmalı'

Kürdistan hakları olarak kendi dilleriyle ve kültürleriyle yaşamak istediklerini ifade eden Hikmet, "Bu iradeye saygı duyulmalıdır. Bizler merkezden dayatılan, Ankara'dan toplumla uyuşmayan her şeyi yapmak zorunda değiliz. Bizler devletin atadığı vali ve kaymakamlar tarafından yönetilmek zorunda değiliz. Bizler Kürt halkı olarak demokratik ve meşru yöntemlerle kendimizin seçtiği yönetimler tarafından yönetilmeyi demokrasinin gereği olarak görüyoruz" dedi.

'Devlet anlayışıyla barışık olmayacağız'

AKP hükümeti ve sarayın başkanlık sevdasının özyönetim direnişlerinin olduğu Sur'da, Silopi'de Cizre'de halka yönelik topyekûn imha saldırıları gerçekleştirdiğini belirten Hikmet, en son 12 gencin Van'da infaz edilmesinin Kürt halkına dayatılan imha konseptinin bir devamı olarak şekillendiğini söyledi. Cenazelere insanlık dışı uygulanmalar yapıldığını, günlerce cenazelerin yerde kaldığını hatırlatan Hikmet, "Bütün bu insanlık dışı uygulamaları yapanlar devlet adına yapmaktadır. Böyle bir devlet anlayışıyla barışık olmayacağımız bilinmelidir" şeklinde konuştu.

'Demokratik temelde yaşamımızı inşa edeceğiz'

Gerçekleştirilen katliam karşısında Yenişehir Halk Meclisi olarak, devleti reddetmeyip, ancak devletin kurumlarıyla bu şekilde yürüyemeyeceklerini, bunun için de kentte bulunan devletin tüm kurumları kendileri için meşruiyetini kaybettiğinin altını çizen Hikmet, "Bu şekli ile devletin hiçbir atanmışı bizi yönetemeyecektir. Bundan sonra halk olarak öz yönetimimizi esas alarak, demokratik temelde yaşamımızı inşa edeceğiz. Yenişehir halkı, seçilmişleri ve kurumsal bileşenleri olarak hukuki hiçbir ölçü tanımayan, sivil insanlarımızı katleden, keyfi muamelelerle insanlarımızı tutuklayan bu tutumlarını kabul etmiyoruz. Bu nedenle kendi özyönetimimizi ilan ediyoruz, kendimizi yönetme kararımızı alıyoruz" diye belirtti.

(şa-mt/mg)