JINHA

MÊRDÎN - Cizre, Sur ve Silopi'de devam eden ablukaya karşı halkla dayanışmak amacıyla dün sabah Nusaybin'de başlatılan nöbet eylemi devam ediyor. Her yaştan insanın katıldığı eylemde yerlerini alan yaşlı anneler dikkat çekti. Anneler geçkin yaşlarına ve hastalıklarına rağmen mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi.

Nusaybin'de halk DBP-HDP öncülüğünde Cizre, Sur ve Silopi'de devam eden ablukaya karşı halkla dayanışmak amacıyla saldırılara karşı dün sabah nöbet eylemi başlatmıştı. Nöbet eylemine Van, Muş, Hakkari, Mardin, Urfa gibi merkezlerden başta kadınlar olmak üzere binlerce yurttaş katılırken daha yüzlercesinin de Nusaybin'e gelmek üzere yola çıktığı öğrenildi. "Ya bu abluka kırılıp dağılacak ya da tüm Kürdistan Botanlaşacak' şiarıyla başlatılan ve tutulan nöbet eylemine her yaştan insan katılırken beyaz tülbentleri ve yüzlerindeki çizgileriyle nöbetteki yerlerini alan yaşlı anneler dikkat çekti. Anneler geçkin yaşlarına ve hastalıklarına rağmen sınır tanımadan Nusaybin'e geldi. Serhat ve Botan bölgelerinden birçok insanın katıldığı nöbet eylemi katılımcıların tüm iradesiyle devam ediyor. Nöbet eyleminin üzerine doğan güneş ile bedenlerini ısıtan yaşlı annelere doğrulttuğumuz kameralara konuşan anneler, kendilerinin sokak ortasında katledilen küçük çocuklardan daha üstün olmadıklarını söyledi. Yapılan saldırılarda katledilen insanların içlerini yaktığını ifade eden anneler, mesafe, saldırı ve tüm baskılara rağmen yollarından dönmeyeceklerini belirtti.

'Katliamlar içimi yakıyor'

Yüzündeki çizgiler ve başındaki beyaz tülbendi ile yaşının bir hayli büyük olduğu fark edilen 85 yaşındaki Adile Şaşmaz anaya kameramızı yöneltiyoruz. Adile ana nöbet eylemine "Önder" olarak nitelendirdiği PKK Lideri Abdullah Öcalan için ve özgür Kürdistan için geldiğini ifade etti. Kürdistan'da yapılan katliam ve saldırılardan Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın sorumlu olduğunu kaydeden Adile ana cumhurbaşkanı ve yaptıklarını kınadığını söyledi. Erdoğan'a muhtaç olsa bile bir bardak su bile vermeyeceklerini söyleyen Adile ana, " Cizre'yi yakıp yerle bir ettiler. Allah bunca katliamı onun canından çıkarsın. O Müslüman değil. Kürtler namus ve şereflerini istiyor. Onun topraklarını yemeğini ya da suyunu istemiyoruz. Hakkımızı istiyoruz. Ben genç yaşımdan beri bu mücadelenin içindeyim ve ulaşabildiğim her çalışmaya mücadeleye gidiyorum. Bu yaşıma geldim ve gitmeye devam edeceğim. Ben bu yaşımda buralara geliyorsam katledilen insanlar için canım yandığı içindir. Benim içim yanıyor ve bu yüzden bir şeyler yapmak istiyorum. Bu yaşıma rağmen evde oturamıyorum" dedi.

'Katliama sessiz kalan gençler benden iyi değil'

Van Barış Anneleri Meclisi Üyesi 70 yaşındaki Xeme Akdoğan Serhat bölgesinden Botan'a direnişe destek vermek amacıyla geldiğini ifade etti. Botan'da gerçekleşen direnişin ve verilen mücadelenin haklı ve onurlu bir müdahale olduğuna dikkat çeken Xeme ana yaşına ve hastalıklarına rağmen Nusaybin'e geldiğini belirtti. Xeme; Sur, Silopi, Cizre ve daha birçok merkezde Kürt halkına dönük gerçekleşen saldırıları kınadığını belirtti. Anne karnında doğmamış bebeklerin dahi acımasızca katledildiğini hatırlatan Xeme, "Yaşanan katliam ve saldırılara kimse sessiz kalmamalı. Genç yaşlı çocuk, kadın demeden katlediyorlar. Bu yüzden tüm Kürt ve Türkiye halkları ayaklanmalı ve katliamların önüne geçmeli. Ben yaşlı bir kadınım, evlerinde oturan genç insanlar benden daha iyi değil. Ben bu yaşımda bu mücadeleyi sürdürebiliyor ve destek verebiliyorsam gençler ve orta yaşlı insanlar da bu direnişe ses vererek destek olmalıdır" şeklinde konuştu.

'Bir ülke kurmak kolay değil, bedel verilecek elbette'

Nusaybin'de yaşadığını söyleyen 65 yaşındaki anne Meryem Eniştek, yapılan eylemin Nusaybin'den uzak bir yerde de yapılması halinde de katılacağını belirterek mesafenin irade ve mücadelelerine engel olamayacağını kaydetti. Kanının son damlasına kadar Kürdistan için mücadele edeceklerini söyleyen Meryem ana, gelinen aşamada 7'den 70'e her kesin bilinçlendiğini ifade etti. Yapılan saldırı ve katliamların bilinçlenmelerindeki birincil faktörlerden biri olduğunu söyleyen Meryem, "Geçmişten bu güne çok kan döküldü. Kürt halkı katliamlar ile topraklarını terk etmek zorunda kaldı ve göçebe oldu. Erdoğan'ın hiç mi vicdanı yok? Bunca katliamı ve eziyeti neden yapıyor? Ona oy vererek koltuğunu yükseltenlerden Allah razı olmasın. Değil oy, o bundan sonra bizden günahımızı istese bile vermeyiz. Yaşımız sorun eğil kanımızın son damlasına kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Biz Kürdistan için uğraşıyoruz. Bir ülke kurmak kolay değil. Bu yolda büyük bedeller verilmesi gerektiğini biliyoruz. Kürt özgürlük mücadelesi nerede olursa olsun oraya gider mücadele ederiz. Bu savaştan Kürtler üstün çıkacak. Öldürdüğü her Kürt'ün kanında boğulacak. Biz topraklarımızı bırakmayacağız ve Kürdistan'ın bütün il ve ilçeleriyle mahalle mahalle dayanışacağız" dedi.

(mc-zd/fk)