JINHA

WAN/COLEMERG - Erkek ve devlet eliyle kadınların hedef alındığını belirten Van ve Yüksekovalı kadınlar, "Devlet dahil herkes kadınların direnişinden korkuyor. Biz kadınların direnişi, katledilen kadınların adına olan direnişimizdir. Katlettiğiniz hemcinslerimizin mücadelesi mücadelemizdir" dedi.

Son zamanlarda kadın katliamları hızlı bir şekilde giderek artmaya devam ediyor. Sadece 2015 yılında en az 310 kadın erkekler tarafından katledilirken, devlet eliyle katledilen kadınların sayısı son 5 ayda 100'e yaklaştı. Devlet ve erkek zihniyetinin kadınların örgütlü ve kendi olma mücadelesini hedef aldığını belirterek, kaybedilenlerin yaşatılması için daha iyi mücadele yürütmek istediklerini söyledi. Van'da DBP Tuşba İlçe Eşbaşkanı Rukiye Aslan, kadın katliamlarının daha çok eş, nişanlı aile ya da sevgili tarafından gerçekleştiğini belirterek, son zamanlarda devletin de abluka altında bulunan Cizre, Silopi, Sur ve Nusaybin başta olmak üzere birçok il ve ilçede kadınları katlettiğini söyledi. Kürdistan'ın birçok merkezinde adı konulmamış bir savaşın yaşandığını ve bu savaş sonucunda yüzlerce kadının katledildiğini ifade eden Rukiye, geçtiğimiz aylarda Muş'un Varto ilçesi kırsalında katledilen Ekin Wan'ın bedeninin askerlerce teşhir edilmesini hatırlattı. Bu ve buna benzer birçok kadın katliamının yaşanmaya devam ettiğini söyleyen Rukiye, "Erkek kafası 'namus' adı altında kadınları katlediyor. Namustan bahsediliyor ise Silopi'de katledilen Taybet ana cesedi günlerce sokakta kaldı. Ekin Van'ın cesedi çıplak bir şekilde sokakta bekletildi. Peki, nerede bu namus adını veren erkekler. Namus adını veren erkeklere sesleniyorum, namus sadece evdeki kadınlar için geçerli değildir" dedi.

'Devlet kadınların direnişinden korkuyor'

Van Barış Anneleri Meclisi üyelerinden Aliye Balık, kadınların kendi özgürlüğü için direndiğini ve bunun sonucunda katledildiğini belirtti. Aliye, "Devlet dahil herkes kadınların direnişinden korkuyor. Biz kadınların direnişi, katledilen kadınlarımızın adına olan direnişimizdir" diyerek, kadın mücadelesinin önemine dikkat çekti.

Rabia Aygül ise, geçtiğimiz günlerde Van'da polislerce darp edilen Barış Annesi Kudret Yorgun'u hatırlattı. Rabia, "Polislerin yaşlı kadınlara vurması ve dövmesi kendi annesine de yapabileceğini gösterir. Diyarbakır'da polisler yaşlı bir anneye cop ile vurdu. Bu nasıl bir zulümdür. Sokağa çıkmak isteyen bir kadını katletmek insanlık değildir. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Türklerin ve Kürtlerin dostu olamaz" sözleriyle tepkisini dile getirdi.

Yüksekovalı kadınlar: Katledilen kadınlar için asla pes etmeyeceğiz

Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde 50'nci gününde çadır nöbetini sürdüren kadınlar, sayısı giderek artan kadın katliamlarına karşı daha fazla mücadele edeceklerini söyledi. Çadır nöbetindeki kadınlardan Besna Çoğaç, AKP hükümetinin kadınlardan korktuğunu ifade ederek, bu nedenle kadın katliamlarının arttığını söyledi. Besna kadın katliamlardan dolayı duyduğu üzüntüyü dile getirerek, "Katledilen her kadın bize acı veriyor, ama mücadele isteğimizde iki kat daha fazla artıyor. Bu yüzden katledilen kadınlar için asla pes etmeyeceğiz" diye konuştu. Besna, "Kadın özgürlük, özgürlük kadın demektir. Barışçıldır, kadın özgürlük temsiliyetindedir, mücadelecidir. Sur'da Cizre'de mücadele veren kadınları canı gönülden selamlıyorum" sözlerini kullandı.

'Kürt kadınlarına gücü yetmedi yetmeyecek'

Çadır nöbetindeki kadınlardan Sinem Bor ise, eskiden erkeklerin kavgalarında araya giren kadınların tülbentlerini yere atarak kavganın son bulmasını sağladığını hatırlattı. Sinem, "Çocuklarımız, gençlerimiz ve katledilen kadınlarımız için bu çadırda nöbet tutuyoruz ve tutmaya da devam edeceğiz. Devlet Nusaybin'de Cizre'de Gever'de ne yaptı? Tüm askeri gücüyle katliamlar yaptı, saldırılar gerçekleştirdi. Fakat hiçbirinde de başarılı olamadı" diyerek bunun kadınlar öncülüğünde verilen mücadelenin sonucu olduğunun altını çizdi.

'AKP katlettikçe kadınların direnişi büyüyor'

Kadın ve çocuklar üzerinde yoğunlaşan bir katliam gerçeğiyle karşı karşıya olduklarını söyleyen çadır nöbetinde yer alan kadınlardan Misrihan Çuruh'ta kadın katliamlarına yönelik tepkisini şu sözlerle dile getirdi: "Kadın mücadelesinden korkuyorlar. AKP hükümetini büyük bir korku salmış. AKP katlettikçe kadınlar kenetlenip direnişlerini büyütüyorlar. Gün gelecek Erdoğan bu yaptığı katliamlardan dolayı tüm kadınlardan özür dileyecek. Polis anneleri çocuklarını paraya sattı. Ama biz Kürt anneleri çocuklarımızı paraya satmadık. Çocuklarımız onurlarıyla direniyor ve mücadele ediyor."

(ga/ dc/fk)