JINHA

KONYA - Konya Halk Sağlığı Müdürlüğü'nde çalışan S., kurum yöneticisi bir doktorun tacizine maruz kaldı. Savcılık doktor hakkında işlem yapmazken, kurum yöneticileri tacize maruz kalan kadını sürgün etti.

Konya Halk Sağlığı Müdürlüğü'nde çalışan iki çocuk annesi S., kurum yöneticilerinden biri tarafından tacize uğradı. Kurum yöneticilerine bilgi veren S.'ye tanıklar önünde yaşanırsa müdahale edeceği yanıtı verildi. Taciz devam etti, hem de tanıklar önünde yaşandı. Kurum yöneticilerinin de tanık olmasına rağmen soruşturma açılmazken, S., tacizi savcılığa taşıdı. Soruşturmanın kurum içinde de yürütülmesini isteyen S'ye ise taciz saldırısının yanısıra yargı, bürokrasi ve toplumsal baskıyla baş başa kaldı.

Milliyet'te yer alan habere göre olaylar şöyler aktarıldı: "Tacize uğradığını belirten kadın, konuyla ilgili tanıkların isimlerini de savcılığa bildirdi. Savcılık, Mart 2015'teki bu soruşturmadan sonra hem kadının hem de bütün tanıkların ifadelerini aldı, ancak bugüne kadar soruşturmayı karara bağlamadı. Kurumda da soruşturma yürütülmesini isteyen kadının ise başına gelmeyen kalmadı. Halk sağlığı Müdürlüğü'ndeki görevinden, asli kadrosunun olduğu hastaneye gönderildi. 2 çocuğunu tek başına büyütmek zorunda olan kadın, nöbet nedeniyle sorunlar yaşadığını söyleyip yardım talep edince bu kez 20. km. uzaklıktaki bir başka kuruma gönderildi. Çocuklarına bakmakta zorlanan kadın, önce rapor, sonra ücretsiz izin almak zorunda kaldı. Ücretsiz izni, maddi zorluklar nedeniyle sonlandırmak zorunda olan kadın, bu kez kentteki siyasilerden yardım istedi. Geçici görevle bir başka kurumda görevlendirilen kadın, taciz iddialarıyla ilgili haberlerin basına yansımasının ardından ise Konya'nın ilçesi Yunak'a tayin edildi. Yunak'a tayin edilmesine itiraz kadın kadına, konunun basına yansımaması için 'tayinin geri alınacağı ancak bunun için burada çalışmasının mümkün olmadığı yönünde dilekçe vermesi gerektiği' söylendi."

Ocak ayında TBMM Yasama Uzmanı Gökalp İzmir tarafından hazırlanan “Kadına Yönelik Şiddet Raporu” başlıklı çalışmada, şiddete uğrayan kadınların yüzde 89'unun resmi kurumlara herhangi bir başvuruda bulunmadığı belirtilmişti. Kadınların uğradığı cinsel şiddet karşısında sessiz kaldığı değerlendirilmesi yapılan raporda, sessizliğin arkasındaki nedenler değil, kadınların başvuruda bulunmak istemediği algısı oluşturulmuştu.

Tek başına iki çocuğuyla birlikte erkek egemen sisteminin kurumlarıyla mücadeleye giren S. örneği de, kadınlara yönelik şiddetle doğru mekanizmaların ve yasal düzenlemelerin olmamasının sorunlarını yaşadı.

Tacizci hala görevde

Haber de bu bilgiye de yer verildi. S, kendisinden istenen dilekçeyi kendi hakkında işlem yapılabileceği, işini kaybedeceği kaygısıyla vermedi. Doktor hakkında, savcılık tarafından herhangi bir işlem yapılmadı. Sadece kurumdaki yöneticilik görevi geçici olarak sonlandırılan doktor ise hala aynı kurumda görev yapmayı sürdürüyor.

(fk)