JINHA

AMED - Diyarbakır'da "Sur halkına ensar olalım" ismiyle yapılan yardım kampanyasını halkı kandırmaya yönelik olduğunu belirten Rojava Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Eşbaşkanı Zarife "İnsanları öldürmeye gönlü razı ama aç ve susuz bırakmaya razı değil. Bu resmen zulümdür. 'Yık sonrada inşa et' politikasıdır" dedi.

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde devam eden ve 56'ncı gününü bulan sokağa çıkma yasaklarıyla birlikte 22 bin insan yaşam alanlarından göç etmek zorunda kaldı. Sur halkı için Rojava Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği öncülüğünde Kürdistan'ın dört bir yanından temel ihtiyaçlarını karşılamaları için halk destek kampanyalarına katılıyor. Kampanyalar sadece Sur halkı için değil Cizre, Silopi gibi kuşatma ve saldırı altında olan tüm alanlarda yaşayan yurttaşlar için de düzenleniyor. Ancak bu desteklerin sürekli engellenmeye çalışıldığını belirten derneğin eşbaşkanı Zarife Özbekli, "Devlete yakın olan İHH gibi vakıfların girişlerine izin verilirken bizim yardımlarımıza izin verilmiyor" dedi.

'İHH içeri girerken biz giremiyoruz'

Son günlerde Diyarbakır'da caddelere "Muhacir Sur halkına ensar olalım" yazılı pankartlarla 72 İslami sivil toplum kuruluşunun düzenlediği kampanyaya ilişkin konuşan Zarife "Onların yardım tırları içeri girince telsizlerle çatışma kesilirken bizim yardımlarımızın içeri girilmesine bile izin verilmiyor" dedi. Devlete yakın kurumların kampanyalarını rahatlıkla yürütürken kendilerine çeşitli engeller çıkarıldığını hatta kampanya içinde çalışma yürütenlerin tehdit edildiğini ifade eden Zarife "Sözüm ona ailelere gıda yardımı yapılıyor. Ablukanın olduğu yerlerde aileler cenazelerini bile alamıyorken devlet buna bile izin vermezken ve cenazeler günlerce haftalarca yerde kalırken böylesi yardımlarla kimi kandırabileceklerini düşünüyorlar ki. 'Can güvenliği yok' diyerek kimse evinden dışarı çıkamazken, İHH devletin söylemiyle gidip o mahallelerde yardım dağıtıyor" diye konuştu.

'Halkı kandırmaya çalışıyorlar'

Bu durumu kınayan Zarife, "Bir yandan katliam yaparken diğer yandan yardım dağıtması 'ben buradayım' deme şeklidir devletin. Halkı kandırmaya, kendi taraflarına çekmeye çalışıyorlar. Devlet halkı bizden koparmaya çalışıyor. Bu yaptığının adı vahşettir ve gösterişten başka bir şey değildir. İnsanları öldürmeye gönlü razı ama aç ve susuz bırakmaya razı değil. Bu resmen zulümdür. 'Yık sonrada inşa et' politikasıdır. Ailelerin gözünü boyamaya çalışıyorlar. Kamuoyunu da yanıltma açısından gelip burada yardım kolililerini dağıtıyor. Halkı bu yönde kandırmaya çalışıyorlar ama başaramayacaklar" dedi.

'Gıda ve yemek getireceklerine huzur getirip gitsinler'

Kürt halkının her şeyin farkında ve bilince olduğunu ifade eden Zarife, "Benim buradan devlete ve İHH gibi vakıflara lafım şudur o kanlı elerinizi ve yardımlarınızı halkımızın üzerinden çeksinler. İnsanların burada gıda yiyecek yardımından çok yaşamaya ihtiyaçları var. Gıda ve yemek getireceklerine huzur getirip gitsinler. Halkımız o insanların yardımına muhtaç değildir. Bu insanlar bugüne kadar böyle yaşadılar yine böyle yaşarlar onları öldürmeyin yeter. Onların sizin yardımlarınıza ihtiyaçları yok" diye konuştu.

(mm-be/gc)