JINHA

AMED - Sur'un üzerindeki 56 günlük ablukanın kaldırılması için DBP ve HDP öncülüğünde 5 gün önce başlatılan nöbet eylemi devam ederken, gece eksi 10 derece soğuk havaya rağmen yakılan ateşin etrafında çember oluşturan yurttaşlar, söyledikleri stranlarla ve özyönetim tartışmalarıyla sabahlıyor.

56 gündür abluka ve saldırı altında olan Sur ilçesi için DBP ve HDP öncülüğünde Sümerpark Ortak Yaşam Alanında başlatılan süresiz nöbet eylemi 5 gürdür aralıksız bir şekilde devam ediyor. Gece saatlerinde polisler 2 kez nöbet eylemine baskın yaptı. Kayapınar DBP ilçe örgütü tarafından asılan "Biji berxwedana xweseri" yazılı pankartı soran polisler, en son gece saat 03.00 sıralarında 3'üncü kez nöbet alanına baskın yaptı. TEM ve özel harekat polisinin akrep tipi ve Ranger tipi araçlarla nöbet eylemini basıp pankarta 'örgüt propagandası' yapıldığı gerekçesiyle el koydu.

Top sesleri altında nöbet devam ediyor

Her gece çok sayıda yurttaşın kaldığı nöbet eylemi eksi 10 derece soğuk havaya karşı aralıksız bir şekilde devam ediyor. Nöbetçilerin eylem çadırları ilk gece polisler tarafından kaldırılırken, eylemciler parkta bulunan bir kamelyanın etrafına branda sararak, eksi 10 derece soğuk havada yaktıkları ateş etrafında sabaha kadar nöbetlerini söyledikleri stranlarla ve öz yönetim tartışmalarıyla sürdürüyor. Kadınların öncülük ettiği nöbet eylemi gecenin sessizliğini söyledikleri dengbêj klamlarıyla ve zılgıtlarıyla canlandırırken, zifiri karanlığı umutlarıyla aydınlatıyorlar. Gecenin ilerleyen saatlerinde ateşin başındaki sohbetler gittikçe koyulaşırken Sur'a yönelik yapılan top atışları bastırıyor. Her patlayan her top sesinde irkilen kadınlar derin bir iç çekiyor.

'Tanklara ve toplara karşı bizim sadece irademiz var'

Nöbet enleminde olan Meliha Görlük, kadınların verdiği mücadele ruhuyla eyleme katıldığını söyleyerek, "Biz burada bir direniş gösteriyoruz. Eğer herkes bize destek verip gelirse ve bir birlik ruhu ortaya çıkarsa bu direniş zafere ulaşacak elbette. Ancak eğer o birliktelik ruhunu ortaya koyamasak yolun yarısında kalacağız. Onlar bizim üzerimize tanklarla toplarlar gelirken bizim sadece irademiz var ve o irade gücüyle direniyoruz. İrademizi ise daha da güçlendirmeliyiz. Eğer irademiz güçlü olmasaydı bu kadar soğuk havaya rağmen dışarıda, açıkta sabahlayamazdık. Biz verdiğimiz mücadelenin kazanımlarını irade gücümüzle kazandık. Tabi bu kazanımda kadınların verdiği mücadele çok kutsal bir mücadeledir. Kadınlar katılımlarının çok anlamlı olduğunu bilmeli ve tüm alanlarda direnişi büyütmelidir. Kadınların girmediği alanın rengi yoktur. Kadınlar bulundukları her alana sesleriyle, renkleriyle ve zılgıtlarıyla kendilerini hissettirmelidirler" dedi.

'Verdiğimiz mücadelede sonuna kadar haklıyız'

Nöbet eylemine katılan direnişçilerden Fehime Ete ise, Sur üzerinde sadırılar sürdüğü sürece direnişlerinin devam edeceğini ifade ederek, "Bizim elimizden gelen bu nöbet eylemidir. Sur'da süren saldırılar devam ettikçe bizimde direnişimiz devam edecek. Bizler yürütülen bu savaşın Kürtlerin yok edilişi için yürütüldüğünü çok iyi biliyoruz. Kürtler de kendilerini tanıdıkları için ve haklarını savundukları için bu mücadeleyi sonuna kadar sürdürecekler. Bizlere düşen de kanımızın son damlasına kadar direnmek çünkü bizler haklı bir davanın savunucularıyız. Kimsenin dili ve toprağı için vermiyoruz bu mücadeleyi. Kendi dilimiz ve kimliğimiz için verdiğimiz mücadelede sonuna kadar haklıyız. Hangi dinde ve inançta çocukları, gençleri, kadınları, yaşlıları evlerinde katledip günlerce cenazelerinin çıkarılmasını engellemek ve kokutmak var? Bizler de tüm bunlara karşı direnişimizi güçlendirerek mücadelemizi yükselteceğiz" diye konuştu.

(ny-ea/gc)