'Meşrulaştırıcı söylemler ensest davalarını da etkiler'
09:02
JINHA
İSTANBUL - Diyanet'in enseste teşvik fetvası ve son dönemlerde çocuğa yönelik artan cinsel istismarı meşrulaştıran söylemleri değerlendiren Sosyal Psikolog Duygu Buğa, "Bu tür açıklamalar kişilerde olmayan bir enseste düşüncesini uyandırmaz ancak hali hazırda var olan cinsel saldırı biçimini ve sıklığını olumsuz etkileyebilir" dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın geçtiğimiz günlerde "Bir babanın öz kızına duyduğu şehvet, karısıyla olan nikahını düşer mi?" sorusuna ilişkin gelen tepkiler üzerine, "Baba şehvetle kızını öpmesi ya da şehvetle ona sarılmasının nikaha bir etkisi yoktur ve babanın kızını kalın elbiselerden tutarak ya da vücuduna bakıp düşünerek, şehvet duyması, bir tür haramlık oluşturamaz. Ayrıca kızın 9 yaşından büyük olması gerekir" şeklinde yanıt vermişti. Yine İstanbul Beykoz'da Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni, sınıfta "Pantolon-tayt giyen kızlara şehvet duyuyorum" dedi. Cinsel istismar, cinsel saldırı ve ensesti meşrulaştıran söylemlerin toplumsal karşılığını Sosyal Psikolog Duygu Buğa'ya sorduk.
'Enseste maruz kalan üzerinde büyük tahribatlar doğurmaktadır'
Duygu Buğa, meşrulaştırıcı söylemlerle ensest suçunun normal olarak görülmeye başlanması sonrasında adli sürece yansıyan vaka sayısında düşüşlerin olabileceğini belirtti. Duygu, ensesti birbirleriyle evli olanlar dışındaki aile üyeleri arasında sözlü-sözsüz, fiziksel, görsel her türlü cinsel davranışlar olarak açıklarken, "Enseste maruz kalan üzerinde, hele ki bu kişinin henüz bir çocuk olduğu da düşünülürse, oldukça büyük tahribatlar doğurmaktadır" diye belirtti.
'Mağdur olan çocuklar yaşadıkları mağduriyeti saklama eğiliminde'
Duygu ensestin genellikle gizli kaldığına dikkat çekerek, "Tarihte de yasaklı bir tabu olan ve günümüzde de bir suç teşkil eden ensest ilişkiler konusunda mağdur olan çocuklarda genelde baskı, tehdit, korku, utanç gibi birçok farklı nedenle yaşadıkları mağduriyeti saklama eğilimindedirler. Günümüz çocuklarında bu durumun ne kadar sıklıkla yaşanıldığı konusunda net bilgiye ulaşılmasını engellemektedir" diye konuştu.
Duygu, ensest suçunun son dönemlerde olduğu gibi görgü tanıklarının ihbarlarıyla ortaya çıktığını ya da adli süreçler devreye girdiğinde anlaşıldığını belirtti. Duygu, aynı zamanda mağdur olanın ilk olarak güvenilir biriyle bu durumu paylaşmasının dahi 'utanma 'duygusundan dolayı oldukça güç olduğunu ifade etti.
''Dinsel fetvalar ensestin suç olduğu gerçeğini değiştirmez'
"Diyanet ve benzeri kurum ve kişilerin meşrulaştırıcı açıklamaları, kişilerde olmayan bir ensest düşüncesini uyandırmaz ancak hâlihazırda var olan cinsel saldırı biçimini ve sıklığını olumsuz etkileyebilir" iyen Duygu, bu şekilde meşrulaştırıcı söylemlerle ensest suçunun toplumda normal karşılanmasıyla birlikte adli sürece yansıyan vaka sayısında düşüşlerin olabileceğini belirtti.
Duygu son olarak yaşamlarını dini açıklamalara göre şekillendiren kişiler arasında olası bir suçu meşrulaştırmanın, demokratik hukuk devletlerinde ensestin suç olduğu gerçeğini değiştiremez olduğu vurgusunu da yaptı.
(öç/sg/fk)