Kadınların Diyarbakır buluşması için çalışmalar sürüyor

09:07

JINHA

İSTANBUL - "Bin kadın 1000 imza" başlığı ile Barış İçin Kadın Girişimi (BİKG) öncülüğünde kadınların “Hakikat ve barış hakkımızı istiyoruz” şiarıyla başlatmış olduğu imza kampanyası tüm hızıyla sürüyor. İstanbul'da kadınlar binlerce kadını barışa ses vermesi için bir araya getirirken Diyarbakır'da da 6 Şubat'ta yapılacak olan buluşma için hazırlıklar var.

Kürdistan'da aylardır süren sokağa çıkma yasakların ve çatışmaların durması için iki aydır İstanbul'un çeşitli ilçelerinde ‘Barış Nöbeti’ tutan Barış İçin Kadın Girişimi (BİKG) üyeleri eylemlerini Diyarbakır'a taşıyor. “Hakikat ve barış hakkımızı istiyoruz” şiarıyla başlatılan eylemlerin Diyarbakır ayağına Kadın Özgürlük Meclisi (KÖM), Kongreya Jinên Azad (KJA), demokrat ve feminist kadınlarla farklı siyasi çevrelerden aktivistlerin de bulunduğu bini aşkın kadın katılacak.

BİKG aktivisti Nimet Tanrıkulu, bir taraftan kampanyayı yürütürken bir taraftan da yeni acıların eklendiğini dile getirerek, her "Yeter artık" dediklerinde yeni bir acı ile karşı karşıya kaldıklarını ifade etti. Savaştan kimsenin çıkarı olmadığını söyleyen Nimet, "Kampanya için büyük beklentilerimiz var. 'Yaşamdan yanayız' diyen seslerin daha gür çıkmasını talep ediyoruz. On binleri aşan imza topladık. Ayın 4'ünde Meclis'e gideceğiz" dedi. Bu sürecin öznesi olmak istediklerini, ardından müzakere süreçlerine dönülmesi gerektiğini ifade eden Nimet, "Yeter artık demeye devam edeceğiz ve kampanya bitmeyecek. Her yerde mücadelemiz sürecek. Kampanyanın sokak, medya ve toplumsal ayağı gayet iyi gidiyor. Pek çok yerde imza stantları açtık. İnsanların AKP politikalarına ne kadar öfkeli olduğunu gözlemledik. Bu sürecin böyle olmaması gerektiğine yönelik önemli tepkiler alıyoruz" diye konuştu.

'Eğer bu halklar ortak bir irade oluşturmazsa…'

Kadınların yıllardır sokakta olduğunu ifade eden Nimet, müzakere süreçleri devam ettiği sırada da barışın toplumsallaşması gerektiğini sık sık vurguladıklarını söyledi. Aksi takdirde sürecin savaşa evirileceğini ön gördüklerini dile getiren Nimet, "Bunu dünya deneyimlerinden de biliyorduk. Korktuğumuz başımıza geldi aslında. Her gün devam eden patlamalar, şiddet ve tehdit içinde yaşamı sürdürmek çok zorlaştı. İki halk var Kürt ve Türk halkı. Eğer bu halklar ortak bir irade oluşturmazsa sadece Kürdistan'da değil Türkiye'nin her yerinde savaş olur" diye belirtti. "

Diyarbakırlı kadınlar karşılayacak

4 Şubat’ta topladıkları imzaları Meclis’e iletecek olan kadınlar ardından Diyarbakır’a yola çıkacak ve Diyarbakır’daki ilk nöbet 6 Şubat’ta tutulacak. ESP Genel Başkan Yardımcısı Fethiye Ok, Diyarbakır’da çalışma yürüttüğünü ve tüm kadınları barış eylemine katılması gerektiğini ifade ederek, "Kürdistan barış isteyen ve barış mücadelesi veren tüm kadınlar ev sahipliği yapmaya hazır. Yeter ki örgütlenerek bu savaşa bir son verelim" dedi. Mücadelesini ve yaşamını Diyarbakır’da sürdüren Fethiye, barış için Diyarbakır’a gelecek olan kadınlara ev sahipliği yapacaklarını dile getirerek, "İstanbul'a Nusaybin'deki nöbet köyünden geldik ve orada da direnişe katılan kalabalık bir kadın kitlesi bulunuyor. Buradan özellikle Türkiye cephesindeki emekçi kadınlara sesleniyorum. Bir mücadele ve devrim var. Bütün kadınların buna katılması ve seslerini ortaklaştırması lazım" şeklinde belirtti. Kadınların acılarının ortak olduğuna dikkat çeken Fethiye, "Acıların ortaklığı ile güçlü bir direniş örmemiz lazım. Bu bakımdan Türk emekçisi kadının yaşadığı sorunlar farklı değildir. Bugün AKP hükümeti bunları farklılaştırarak, ulusal milliyetçi argümanlarla bizi ayrıştırıyor ama biz biliyoruz ki acılarda, kadınlara dönük devlet politikası da aynıdır. Şiddet Kürdistan’da başka biçimde Türkiye de başka biçimde uyguluyor. Dolayısıyla biz Türk işçi ve emekçi kadınların bu yürüyüşe güçlü katılacağını ve sarayın saldırılarına ve kadın katliamlarına karşı daha güçlü bir dayanışma örüleceğine inanıyoruz. Bu nedenle de kadınları bu yürüyüşe davet ediyoruz" diye konuştu.

'Bütün kadınların kendi çevresini seferber etmesi gerekiyor'

Bütün kadınların kendi çevresini seferber etmesi ve barış nöbetinin tüm kadın çevrelerine yayılması gerektiğine vurgu yapan Fethiye, "Temsili olarak katılmak değil kitlesel katılmalıyız. Kuşkusuz temsili katılımda anlamlıdır ancak önemli olan kitlesel katılmaktır. Araçların durdurulduğu yerde yolu kesmek gerekir. Mutlaka o kararlılığı ve iradeyi, kadınların göstermesi gerekiyor. Bu mücadelenin önünü açacaksa kadınlar açacaktır" ifadelerinde bulundu. Kadınların tarihinde önemli mücadele örneklerinin olduğunu hatırlatan Fethiye, "Bu örneklerle bir yol açacağız bu yolu da kadınların açacağına inanıyoruz. Gelmek ,görmek, dokunmak, acıları ortaklaştırmak, duygu ortaklığı yakalamak ve güçlü bir mücadele açığa çıkarmak bugünkü kadın hareketinin önündeki en önemli sorumluluk ve en önemli görevdir. Bunu başarırsak AKP'yi ve sarayın saldırılarını kolaylıkla boşa çıkartabiliriz" şeklinde belirtti.

(sg-ce/ck/fk)