Pınar Aydınlar: Halkın sanatçıları direnişe katılsın
09:28
JINHA
MÊRDÎN - Girêmîra'da nöbet eylemine katılan sanatçı Pınar Aydınlar, "Kürtlere dönük katliam politikalarına karşı Türk, Kürt, Ermeni, Arap, Süryani hiç fark etmeksizin ayağa kalkmayacaksak yazıklar olsun bin defa bizlere. Bizler Frida'nın, Victorya'nın, Yılmaz Güney'in ardılıyız. Halkın acılarını dinleyerek, yaşayarak, onu hissederek söylenen bir türküdür sanatçı olmak" diyerek tüm sanatçıları Kürtlerin haklı mücadelesine destek olma çağrısında bulundu.
Cizre başta olmak üzere Botan üzerinde uygulanan soykırım saldırılarına karşı Mardin'in Nusaybin ilçesine bağlı Girêmîra Köyü'nde, Botan yürüyüşçülerinin başlattığı nöbeti eylemi devam ediyor. Türkiye ve Kürdistan kentlerinden gelen, toplumun bir çok kesiminden yurttaşların katılımıyla devam eden direniş nöbetine önceki gün katılan sanatçı Pınar Aydınlar, tüm sanatçıları öz direniş mücadelesine destek olmaya çağırdı.
'Hala ayağa kalkmıyorsak yazıklar olsun bizlere'
"Kürdistan toprağında kime dokunsanız bir şehidi vardır muhakkak" sözleriyle bugün Kürtlerin geçmişten aldığı derslerle sürdürdüğü mücadelenin haklı olduğunu söyledi. YPS'nin egemenlerin zulüm politikalarına karşı ortak mücadele içinde olunması gerektiği yönünde önemli bir noktada olduğunu söyleyen Pınar, "Bir yandan Şengalli kadınları köle pazarlarında satan, Ankara, Suruç ve Diyarbakır'da bombalar patlatan DAİŞ'in arkasında Türkiye'nin olduğu açıkça ortadayken, aynı hükümet Cizre'de, Surda, Nusaybin'de katliam politikalarını sürdürüyor. Faşizmin tüm ağır politikalarına karşı, anne karnında anlından vurulan bebek için tüm dünyanın ayağa kalkması gerek. Kürtlere dönük katliam politikalarına karşı Türk, Kürt, Ermeni, Arap, Süryani hiç fark etmeksizin ayağa kalkmayacaksak yazıklar olsun bin defa bizlere" vurgusunu yaptı.
'Kanla yazılan tarih silinmez'
"Hep derler ya yoldaşlar; 'Kanla yazılan tarih silinmez' diye. İşte bu gün Kader, Arîn ve Sibel'in yolunda mücadele tarihi yazma zamanı. Bugün Cizre'de direnemezsek tarih bizleri asla affetmeyecek" ifadelerine vurgu yapan Pınar, ayrıca barışın imzacısı akademisyen ve aydınlara dönük Cumhurbaşkanı'nın "Yarım porsiyon aydınlar" söylemlerine cevaben, "Tayyip Erdoğan aydınlıktan halkın yaşadığı zulmü göremez olmuş. O kadar korkuları büyük ki bugün mazlumun yanında duran aydınlara, sanatçılara dönük hakaret dili korkularının göstergesidir. Onların kullandığı dil, düzenle işbirliği yapan kirli bir dildir. Bizim dilimiz mücadele dilidir. Burada bir aylık bebekten doksan yaşındaki anne ve babalara kadar direnmek için saflardayız" şeklinde konuştu.
'Halkın acısını hissetmektir sanatçı olmak'
Bugün tıpkı havuz medyası gibi katliamları örtbas eden kendine "sanatçıyım" diyen bazı kesimlere işaret eden Pınar, "Kendine 'sanatçıyım' diyen asla korku içine kapılmaması gerekiyor. Kelepçelere duvarlara asla yer yoktur sanatçının korkusu içinde. Fiilen tutuklanabiliriz ama bizim hayallerimiz vardır, bizi güzel kılan budur aslında. Bugün ağzında bir özgürlük kelimesi çıkanlar tutuklanırken, sanatçıların daha ilkeli durması gerekiyor. Bizim en büyük deryamız halktır. Bizim dert ortağımız halktan beslenmemiz gerekiyor. Biz sanatçılar devrimci kişiliğe sahip insanlarız, bu anlamada halkın içinde olmamız gerekiyor. Benim bir sanatçı olarak halkın içinde olmam zaten asli görevimdir, bir artı değildir. Zaten herkes de sanatçı değildir, sahnede tükü okumakla sanatçı olunmaz. Bizler Frida'nın, Victorya'nın, Yılmaz Güney'in ardılıyız. Halkın acılarını dinleyerek, yaşayarak, onu hissederek söylenen bir türküdür sanatçı olmak" ifadelerinde bulundu.
'Erdoğan bir gün mutlaka mahkum edilecektir'
Pınar konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: "Hayatta en çok karşı olduğum iki kavram 'devlet sanatçısı' ve 'Türk solu' kavramıdır. Devletin sanatçısı olmaz. Sanatçı dediğin devlet mekanizmasına muhalif kişilerken, devlete bağlı kalmak, ondan maaş almak kadar yanlış bir durum yoktur. Bunun Türkü, Kürdü, Ermenisi yok, ırkçı şoven kavramları reddetmeliyiz. Cizre'de canlarımız ölüm kalım mücadelesi verirken Erdoğan 'belki de yaralı değiller' diye açıklama yapıyor. Ama biz bir gün mutlaka özgür basın sayesinde açığa çıkan bu gerçekler karşısında iktidarı mahkum edeceğiz."
(zd)