JINHA

İSTANBUL - Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, yaptığı açıklamada “AKP'nin yeni doğum izni, kadınların doğurganlığını arttırarak erkek egemen sistemi besliyor ve bu yasa cinsiyet eşitsizliğine dayanıyor” dedi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) , resmi internet sitesinden yaptığı yazılı açıklama ile AKP hükümetinin doğum izninin düzenlenmesine ilişkin çıkardığı torba yasayı eleştirdi. Yasanın, kadının iş hayatından uzaklaştırılarak evinin sınırları içine hapsedilmiş birer kuluçka makinesine dönüştürülmek istendiğinin vurgulandı. Ayrıca yasayla birlikte, kiralık işçilerin oluşacağı, kölelik ve emek sömürüsünü arttıracağı belirtildi. Açıklamada geçen, torba yasadaki madde şöyle: “Doğum yapan kadın, analık izni bitiminden sonra ilk çocuk için 2 ay, ikinci çocuk için 4 ay, üç ve üzeri çocuklar için 6 ay olmak üzere yarı zamanlı çalışabilir. Ayrıca doğum sonrasında kadın memurların analık izni bitiminde başlayan 24 ay aylıksız izin, yarı zamanlı çalışma süresinin bitiminde de başlatılabilir.”

‘Eve hapsedilmiş kadın hedefi için yasal düzenlemeler…’

“AKP hükümeti, sadece aile içinde ve annelik sıfatıyla var olabilen ‘eve hapsedilmiş kadın’ hedefi için çıkardığı yasal düzenlemeleri birbirini takip etmekte” denilen açıklamada, çeyiz ve doğum yardımlarının ardından, çalışan kadınlara bir müjde gibi sunulan ‘yarı zamanlı çalışma’ yı içeren torba yasanın da meclisten geçtiği belirtildi. Açıklamada, “Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa” adıyla kanunlaşan yasanın, tamamen nüfusu ve kadının doğurganlığını arttırmaya yönelik olduğu ifade edildi. Açıklamada ayrıca, “Kanunun gerekçe metninde yer verilen ‘ülkemizin genç nüfus artışını destekleyecek yeni politikalara ve düzenlemelere ihtiyacı vardır’ cümlesi yasanın nihai amacını açıkça ortaya koymaktadır” denildi.

‘İş hayatından uzak kalan kadın…’

Yasanın genel olarak cinsiyet eşitsizliğine dayandığının altını çizen açıklamada, kadına yönelik kölelik ve sömürü zemini hazırlandığı belirtildi. Ayrıca yasada ayrıntılarıyla anlatılan “özel istihdam büroları” ile izne ayrılan kadın yerine geçici isçi bulunmasına aracılık edileceği ve bu sistem ile kadın emeğinin değersizleşeceği ifade edildi.

‘Sömürü, topluma yasal kılıflarla sunulmakta’

Son olarak verilen örneklerle devam eden açıklama da şunlar kaydedildi : “Cinsiyet eşitliğini sağlamış ülkelerden bakarsak, ülkemizde ‘hak’ diye sunulan yasaların altında nasıl bir ayrımcılık yattığını anlayabiliriz. İsveç’ te hem anne hem baba 1 yıl ücretli doğum izni kullanmaktadır. Norveç’te babaların en az 14 hafta ‘zorunlu’doğum izinleri vardır. Görüldüğü üzere, doğum izni sadece anneye değil babaya da tanınması gereken bir haktir. Hak diye sunulan yasaların altında ise nasıl bir ayrımcılık yattığını anlayabiliriz. Ayrıca bunun bir hak olarak algılanması, ancak tam ücret ve sosyal haklardan kesinti yapılmaması ile mümkündür. Ülkemiz gibi toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanamadığı ülkelerde kadınlar çocuk bakimi ve doğurganlık üzerinden ezilmeye devam edilmekte ve bu sömürü topluma, yasal kılıflarla bir hak, lütuf, müjde gibi empoze edilmektedir.”

(ce\ck)