Narmanlı Han 'tarihi belleği' için direniyor
09:02
JINHA
İSTANBUL - İstanbul'un tarihi belleklerinden 136 yıllık Narmanlı Han, rant politikalarına kurban edilmek isteniyor. "Devlet kentsel dönüşüm projeleri ile sadece bir yapıyı değil, kültürel mirası, kültürel ve tarihi belleği de yok etmek istiyor" diyen Beyoğlu Kent Savunması aktivisti Begüm Özpınar, herkesi Narmanlı'ya sahip çıkmaya çağırdı.
1833 yılında inşa edilen, 1880 yılına kadar Rusya Büyükelçiliği ve ardından 1914'e dek Rus hapishanesi olarak kullanılan ve daha sonra Narmanlı Ailesinin mülkiyetine geçen Beyoğlu Narmanlı Han bugünlerde iş makinelerine karşı direniyor. 2015 yılında hazırlanan restorasyon projesi, 16 Haziren 2015 tarihinde İstanbul 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından onaylanınca 19 Ocak'ta restorasyon için ilk çalışmalara başlandı. Bilinçsiz restorasyonunun hanın tarihi dokusuna zarar vereceğini söyleyen Beyoğlu Kent Savunması aktivisti Begüm Özpınar, "Her şey bittiğinde içinde restoranların olduğu çok elit bir mekan oluşturacaklar. Gerçek kullanıcıları ekonomik sorunlardan dolayı rahatlıkla gidemeyecek. Ve orada kültürel miras tamamen yok edilmiş olacak" dedi.
'Devlet kültürel belleği yok ediyor'
Daha önce Emek Sineması, Gezi Parkı, Anadolu Kültür Merkezi (AKM) Tarlabaşı Bulvarı gibi yerlerin dönüştürülmesine karşı mücadele etmiş olan Begüm, devletin kültürel belleği yok etmeye çalıştığını ifade etti. Gezi Parkı'nın yıkılıp kışla yapılma planının büyük bir halk hareketi ile engellendiğini hatırlatan Begüm, "İktidarın halka saldırdığı bir diğer önemli nokta kent ve çevre dönüştürmesi üzerinden oluyor. Bu alanlarda kesinlikle mücadele edilmesi gerektiğinin farkındayız. Kent savunmaları sadece İstanbullar sınırlı kalmamalı. Çünkü iktidar her yerde kentlerin belleğini TOKİ'lerle silmek istiyor" diye konuştu.
'Çok kültürlü yaşam sermayeye peşkeş çekiliyor'
"Devlet, kentsel dönüşüm projeleri ile var olan kültürleri kendi kültür değerlerini dayatarak bir bitirme projesi uyguluyor" diyen Begüm, Emek Sineması, AKM, Tarlabaşı Bulvarı ve Narmanlı Han gibi toplumsal bellek özelliği taşıyan mekanların talancı bir zihniyetle yok edildiğini belirtti. Devletin çok kültürlü ve zengin bir yaşam isteğini 'soylulaştırma' projesi ile sermayeye peşkeş çektiğini söyleyen Begüm, "Yaşam alanlarımızda yapılan dönüştürme projeleri yüzünden işçi sınıfı, küçük zanaatkârlar yani bütün sermayesi emeği olan insanlar ekonomik sorunlardan dolayı evlerini terk etmek zorunda kalıyor" ifadelerini kullandı.
'Kültürel miras tamamen yok edilecek'
Narmanlı Han'ın tarih içindeki önemine vurgu yapan Begüm, "1833 yılında inşa edilmiş olan bina,1880 yılına kadar Rusya Büyükelçiliği ve ardından 1914'e dek Rus hapishanesi olarak kullanılmış ve daha sonra Narmanlı Ailesinin mülkü olmuştur" dedi. Narmanlı Han'ın sonraki yıllarda stüdyo ve konut olarak kullanıldığını ve o yıllarda Narmanlı Yurdu olarak bilindiğini söyleyen Begüm, "Aliye Berger'in, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın, Ruhi Su'nun ve Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun da aralarında olduğu birçok yazar ve sanatçı çalışmalarını ve yaşamını burada sürdürmüş" dedi.
Ayrıca Han'ın Türkiye Ermeni basının önemli yayın organlarından Jamanak'ın merkezi olarak kullanıldığını bilgisini veren Begüm ,"1990'ların başından bu yana Narmanlı Han'ın otele dönüştürülmesi için projeler yapılıyor. Ancak 11 mal sahibi arasında bir anlaşmaya ulaşılamadı.2011 Şubat ayı başında restorasyon için keşif çalışmaları başlamıştır" diye belirtti.
'Amaç elitleşmiş bir bina yapmak'
Devletin kentsel dönüşüm projeleri ile sadece bir yapıyı değil, kültürel mirası, kültürel ve tarihi belleği de yok ettiğini dile getiren Begüm, "Narmanlı Han bu yüzden bizler için önemli ve korunmalıdır. Bir müze yapılamasa da bütün bu kültürel değerleri ile korunmalı ve yeniden atölye ve tiyatroya dönüştürülerek halka açılmalıdır" dedi. Devletin kültür ve sanata dönük saldırılarının arttığına dikkat çeken Begüm, "Narmanlı Han'dan çıkan edebiyat ve sanatçılar gibi yeni kuşaklardan da böyle insanlar neden çıkmasın diyoruz. Öğrenciler, halk, işçiler ve emekçiler Narmanlı Han'ı kullanabilsin. Ama şuan yapılmak istenen tamamen elitleşmiş bir bina yaratmak ve bunu yaparken hanın tarihine önem vermemek" dedi.
'Her şey bittiğinde...'
Narmanlı Han'da yapılan kazının arkeolog gözetiminde yapılıp yapılmadığını bilmediklerini çünkü paravanla kapattıklarını söyleyen Begüm, "Her şey bittiğinde içinde restoranların olduğu çok elit bir mekan oluşturacaklar. Gerçek kullanıcıları ekonomik sorunlardan dolayı rahatlıkla gidemeyecek. Ve orada kültürel miras tamamen yok edilmiş olacak" ifadelerinde bulundu.
'Halkı duyarlı olmaya çağırıyoruz'
Narmanlı Han'da devam eden inşaata rağmen mücadelelerini sürdüreceklerini belirten Begüm, "Halk olarak kültürel miraslarımıza sahip çıkma konusunda kararlı olmak zorundayız. Özel mülk olduğu için sadece sahibine ait değildir. Burada söz söyleme hakkı aynı zamanda halka da düşer. Bu yüzden sürdürdüğümüz eylemlerimiz devam edecek. Halkı daha fazla duyarlı olmaya çağırıyoruz" şeklinde konuştu.
(dek/ck/fk)