'Büyük bir direnişle gazetecilik yapılıyor'
20:54
JINHA
AMED - Kürdistan'da baskı altında görev yapan gazetecilerle dayanışmak amacıyla Diyarbakır'a gelen gazeteciler bölgede yaşanan sorunları dinledi.
Türkiye'nin batısında görev yapan gazeteciler Kürdistan'da baskı altında görev yapan gazetecilerle dayanışmak amacıyla Diyarbakır'a geldi. Aralarından Ayşe Yıldırım, Ceren Sözeri, Celal Başlangıç, Ergun Babahan, Evrim Kurtoğlu, Önder Öner, Tunca Öğreten, Said Sefa'nın bulunduğu gazeteciler, Eğitim Sen şubesinde bölgedeki gazetecilerle bir araya geldi. Silvan, Cizre, Sur, Silopi ve birçok yerde sokağa çıkma yasaklarının yaşadığı dönemde telefonların çoğu zaman çalışmadığı dünyayla bağlantının kesildiğini söyleyen gazeteci İrfan Uçar, ilçelere girişler yasağın olmadığı, gazetecilerin haber yapmaya izin vermediği bir sürecin yaşandığına tanık olduklarını dile getirdi. İrfan, "Yaşananlara ilişkin fotoğraf yok, görüntü yok. Cizre, Sur, Silvan'da dışarıyla bağlantısı kesilmek isteniyor. Birçok kesimden eleştirel dil olsa dahi DİHA ve JINHA'ya bütün insanlığın borçlu olduğunu düşünüyorum. Bodrum katında olan insanlar olduğu yerde haberi uçurabiliyorlar. Ve bize aktarabildiler. Onların üretmiş olduğu haberler çok değerlidir. Bugün daha muhalif mecralarda çalışıyoruz. DİHA ve JINHA'nın yaptığı haberleri üzerinden bir haber ağı oluşturulmalıdır. Haberleri kullanmanızı öneriyorum. Cumhuriyet Gazetesi hiçbir zaman bu kadar değerli olmamıştı. Kürdistan'da gelişen olaylara daha duyarlı ve iyi şeyler yaptığını söyleyebiliriz" dedi.
'Büyük bir direnişle gazetecilik yapılıyor'
Kürdistan'da gazetecilerin örgütlülüğü olduğu taktirde iyi şeyler yapılabilineceğine değinen ÖGC Eşbaşkanı Hakkı Boltan, Cizre'deki bodrumda bulunan Azadiya Welat Yazı İşleri Müdürü Rojhat Aktaş için yeterli bir duyarlılık oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Burada büyük bir direnişçi gazetecilik olduğunu dile getiren Hakkı, Kürdistan'da çalışan gazeteciler arasında büyük bir bütünlük içinde olunması gerektiğini söyledi. Bu süreçte gazetecilerin dayanışma içinde olması gazetecilerin birlikteliği için önemli olduğunu ifade eden Hakkı, gazetecilere dönük saldırıların fütursuz bir boyuta geldiğini dile getirdi.
'Bugün devlet yer altında değil yer üstündedir'
Bölgede 1980'dan bu yana bir ablukanın yaşandığını dile getiren İMC TV Diyarbakır Temsilcisi Faruk Balıkçı da 90'lı yıllarda devlet yer altında olduğunu ancak bugün devletin yer yüzünde olduğunu belirterek, "Bu dönemde gazetecilerin işi daha da zordur. Batıdan gelenler bizler açısından bir güç birliği oluyor. Bize de güç veriyor. 90'lı yıllarını da hatırlıyorum. Bu sürecin daha zor olduğunu söylemek mümkündür. Şimdiki sürece baktığımızda barışın olmadığı taktirde işimizin zor olduğunu söyleyebiliriz" diye konuştu.
Buluşmaya katılan kadın gazeteciler de tüm bunların yanında kadınların haber takip ederken daha fazla zorluk yaşadığını, JINHA muhabiri Beritan Canözer'in 'heyecanlı olduğu' gerekçesiyle tutuklandığını vurguladı.
(be-şa/gc)