Diyarbakır'da direniş nöbetlerine kadınlar öncülük ediyor
09:01
Esra Aydın- Nurcan Yalçın / JINHA
AMED - Sur'da yaşanan kuşatma ve saldırılara karşı Diyarbakır'ın birçok noktasında başlatılan direniş nöbetleri devam ediyor. Direniş nöbetlerine öncülük eden kadınlar, abluka kalkana nöbet eylemlerine devam edeceklerini belirterek, direnişin sonuna kadar süreceğini söyledi.
Direniş nöbetlerinde olan ve 36 gündür çocuklarının cenazelerini alamayan aileler, sağlık emekçileri, eğitim emekçileri, DİK üyelerinin başlattığı direniş orucu ve Sümerpark'ta halkın nöbet eylemleri büyük bir kararlılıkla sürüyor. Direniş nöbetlerinde öncülük eden kadınlar, ablukalar kaldırılmadan direnişlerinden geri adım atmayacaklarını belirttiler.
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde 64 gündür devam eden direnişe destek vermek için Diyarbakır'ın birçok yerinde nöbet eylemleri yapılıyor. Direniş nöbetlerine öncülük eden kadınlara Türkiye'nin birçok kentinden gelen kadınlar da destek veriyor. İzmir'de yaşayan ve 4 aydır Diyarbakır'da olduğunu söyleyen Menice Akbaş, destek amacıyla direniş nöbetine katılarak, "Bu abluka kalkana kadar biz buradayız, burada olmaya devam edeceğiz. Kürtler öldürmekle bitiremezler. 11 yıldır İzmir'de yaşıyorum. 4 aydır Diyarbakır'a gelmişim. Biz burada Sur için nöbet tutuyoruz" dedi.
'Sur asla düşmez bunu böyle bilsinler'
Savaşın artık bitmesini isteyen Menice, "Biz Erdoğan'a karşıyız. Kürtlerin sonunu getireceğinizi mi sanıyorsunuz, bizim bugün bir evladımız gitti yarın iki evladımızı göndereceğiz. Gerekirse bu yaşımla ben silahı elime alırım savaşarak devletin karşısına çıkarım. Ayağımdan sakat olmasaydım, Sur'un içinde olacaktım, orada halkım için savaşırdım. Zafer Kobanê'nin, Cizre'nin ve Sur'undur. 64 gündür Sur'da direniş var. Devlet Sur'un düşeceğini söylüyor ancak yanılıyorlar Sur asla düşmez bunu böyle bilsinler" şeklinde konuştu.
'Çocuğumun cenazesini istiyorum'
Çocuklarının cenazelerini haftalardır alamayan ailelerin başlattığı nöbet eyleminde olan Rozerin Çukur'un annesi Fahriye Çukur, "Çocuğumun cenazesini 27 gündür alamıyoruz. Rozerimi öldürmüşler cenazesi yerdedir ve Sur'un sokağında öyle bırakılmış. Bende Rozerin'in fotoğrafını kucağıma almışım ve cenazesini istiyorum. Cenazelerinin verilmesi için 36 gündür nöbet eylemindeyiz. Kızımla beraber Sur'da dört cenaze daha bekliyor biz bu ablukanın kalkmasını ve cenazelerimizin verilmesini istiyoruz. Bizim çocuklarımızın cenazesi yerde kaldı, kaldırılmasına izin verilmiyor, defnedemiyoruz, dini vaciplerini yerine getiremiyoruz. Gözümüzden sakındığımız çocuklarımızı Sur'da katlettiler. Tek suçları Sur'da olmaları, her Sur'un içinde yaşayan insan devlet gözünde bir teröristtir. Biz hakkımızı arıyoruz, hakkımızı istiyoruz, çocuklarımızın cenazelerini istiyoruz, bütün dünyanın bizi desteklemesini istiyoruz" ifadelerinde bulundu.
'Ölümden değil yaşamdan yanayız'
Sur ilçesinde sağlık hakkının engellenmesine yönelik sağlık emekçileri de 43 gündür
"Ölüme karşı yaşam, siyaha karşı beyaz duruş" sloganıyla nöbet eyleminde. Eylemde yer alan sağlık emekçisi Deniz Şeşeoğulu şunları belirtti: "24 Aralık'tan beri burada ölümden değil, yaşamdan yana olduğumuzu, siyaha karşı beyaz olarak başlattığımız eylemi Sur'da ve Cizre'de abluka kalkana kadar devam edeceğiz. Sağlık kurumlarımızın karargâh haline getirilmesine engel olmak ve sağlık hizmetinin olabilmesi için hastanelerimize dokunulmamasını istiyoruz. Özellikle çatışma alanlarının olduğu yerlerde orada bulunan sivil yurttaşlara yaşam hakkı savunmak için sağlık hizmeti vermek için yola çıktık."
'Hipokrat yeminini yerine getirmek istiyoruz'
Sağlıkçılar olarak taleplerinin olduğunu ve bu taleplerinde ısrarcı olduklarını dile getiren Deniz, "Biz yaşamdan ve yaşatmaktan yanayız, mutlak yemin ettik. Bizi savaşın tarafı haline getirilmesine izin vermeyeceğiz ve ısrarla eylemlerimiz devam edecek. Biz sağlık ve yaşam hakkı herkesin olsun, gebeler takip edilemiyor, bebeklerin aşıları yapılamıyor. Amacımız bunları giderebilmek ve kamuoyu oluşturmak için buradayız. Bu abluka kaldırılıncaya kadar devam edeceğiz, sağlık bir haktır diyoruz. Yaptığımız Hipokrat yeminin yerine getirmek istiyoruz, bunun için buradayız" ifadelerinde bulundu.
'Yaşam ve eğitim hakkı için nöbet eylemine başladık'
Yaşanan ablukalarda çocukların yaşam ve eğitim hakkını savunmak için 14 gündür nöbet eylemini gerçekleştiren eğitim emekçilerinin eylemini de değerlendiren Eğitim Sen Genel Sekreteri Sakine Esen Yılmaz, "Bugün eğitim hakkını savunmak için buradayız bölgede uzun süre yaşanan çatışmalı savaş ortamından herkesin etkilendiği kadar çocuklar ve eğitimcilerde etkileniyoruz. Sayısı neredeyse yüz bini aşan öğrenci bugün bu süreçte eğitim hakkından mahrum kaldı ne yazık ki. Bizlerde buna tepkimizi göstermek ve eğitim hakkı ve yaşam hakkı savunmak için bugün nöbet eylemi tutuyoruz. Bizlerde bugün bu yüzden buradayız" diye belirtti.
Kadınlara direniş nöbetlerine katılım çağrısı
Demokratik İslam Kongresi olarak yaşanan katliamlara tepki göstermek için direniş orucuna katılım çağrısında bulunan Panayır Çelik, "Devlet güçleri 62 gündür Sur'da ve Cizre'de sokağa çıkma yasağı uyguluyor. Bizlerde yaşanan bu insani dışı durumun için Demokratik İslam Kongresi olarak yapılanları kabul etmiyoruz. Bir an önce sokağa çıkma yasağının kaldırılmasını, cenazelerin verilmesini talep ediyoruz. Hiçbir İslam tarihinde cenazelerin günlerce yerde kalması yok. Bizde Demokratik İslam Kongresi olarak dönüşümlü ve süresiz direniş orucuna başladık. Bu eylemimizden haberi olmayan kadınlara katılım çağrısında bulunuyoruz. Bu eylemin devam etmesi için katılım olmalıdır" dedi.
(mg)