JINHA

AMED - Abluka alınan Sur'da öğretmenlik yapan Fatma Budak Öner, eğitim emekçileri tarafından başlatılan nöbet eylemine katılarak, çocukları ölürken değil yaşarken görmek istediklerini belirterek, ablukanın biran önce kaldırılmasını istedi.

Kuzey Kürdistan il ve ilçelerinde özyönetim ilanlarıyla birlikte sivil halka dönük tanklarla toplarla yaşanan saldırılar nedeniyle başta yaşam hakkı olmak üzere birçok hak ihlali yaşanıyor. Yaşanan saldırılar nedeniyle Diyarbakır'ın birçok noktasında başlatılan nöbet eylemleri devam ederken, Sur ilçesinde öğretmenlik yapan Fatma Budak Öner de nöbet eylemlerine katılıyor. Nöbet eylemlerinin barış adına yapıldığını belirten Fatma, "Sur hem kültürü hem tarihi hem de insanları bakımından çok güzel çok sıcak bir yerdi. Sur ayrıca nüfus bakımından da Diyarbakır'ın diğer ilçeleri gibi değil daha kalabalık. Sur çocukları ve insanlarıyla hayat buluyor. Sosyolojik bakımdan baksak yine Diyarbakır'ın en fakir ilçesi ama burada dayanışma ve insanların iyi niyeti çok gelişmiş durumda oradaki insanlarda doğuştan gelme bir vicdan ahlakı var. Bu zulmü hak etmiyorlar. Olanlara sessiz kalmayıp onlara sahip çıkmamız gerek" diye belirtti.

'Çocukların gözleri önünde insanlar katlediliyor'

Sur'daki insanların 90'larda göç eden aileler olduğunu söyleyen Fatma, devletin 2'inci kez bu insanlara aynı vahşeti uyguladığını dile getirdi. Fatma, bu olayların insanlar üzerinde travmaya neden olduğunu ve onlarda derin izler bıraktığını söyledi. Sur'daki çocuklardan bahseden ve yasaklar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kaldığını kaydeden Fatma, "Yasaklar daha çok onları etkiledi. Çocukların sokakta oyun oynama hakkını kimse elinden alamaz. Ama onlara bırakın sokağa çıkmayı yaşamalarına bile yasak koymuş durumdalar. Sadece bu insanlara değil özellikle çocuklara savaş açıyorlar. Onların gözü önünde insanları katlediyorlar" şeklinde konuştu.

'Çocukların yaşam ve eğitim hakkı gasp ediliyor'

Eğitim emekçileri tarafından kuşatma altındaki bölgelerde çocukların yaşam ve eğitim hakkının gasp edilmesine karşı başlatılan nöbet eyleminin 9'uncu gününe girdiğini söyleyen Fatma, "Geç kalınmış bir eylemsellik ama sonuçta burada oturuyor ve sessiz kalmayarak tarafımızı seçiyoruz. Biz çocuklarımızın yaşam hakkı diyoruz çünkü çocuklarımızdan önce ölmek istiyoruz. biz eğitimciler olarak onları okullarda, sokaklarda oynarken görmek istiyoruz. Yaşam alanlarının bizi derinden sarsıyor. Çocuklara sokağı yasaklamak büyük bir işkence ve zulümdür. Çocukların yeri sokaklardır, okullardır ve eğitim alanlarıdır. Biz çocukların mutluluklarının peşindeyiz. Eğitimciler bu halkın vicdanıdır. Buradaki eylemimiz uzun bir zamanda olsa barış gelene kadar oturmayı ve nöbet tutmayı düşünüyoruz" sözlerini ifade etti.

'Abluka kalkana kadar nöbetteyiz'

Barış isteyen insanların hedef alınmasına karşı çıkan Fatma, Ayşe Öğretmeni örnek göstererek, "Ayşe öğretmenin söyledikleri buradaki herkesin söylediği şeyler eğer barış istemek ve 'çocuklar ölmesin' demek teröristlikse hepimiz teröristiz. Çünkü bende barış istiyorum. Artık ülkede barış istemek bile suç sayıldı. Biz burada olayların içinde yaşıyoruz ne var ne yok çok iyi biliyoruz. Çocukları ölürken değil yaşarken görmek istiyorsak bu olanlara sessiz kalmamız gerek. Herkesin bir şey yapması gerek. Bizde burada abluka kalkana ve çocukların yaşam hakkı onlara verilene kadar burada olacağız. Biz çocuklarımıza sahip çıkacağız" dedi.

(mm/mg)