'Cımbız fetvası' veren Diyanet Taybet'in cenazesi yerdeyken neden sessizdi?
10:22
Sarya Gözüoğlu / JINHA
İSTANBUL - Diyanet İşleri Başkanlığının 'kaş, bıyık aldırma günahtır' fetvasına tepki gösteren kadınlar, taciz, tecavüz saldırıları yaşanırken, Taybet İnan'ın cenazesi yerde beklerken, doğmamış çocuklar katledilirken Diyanet'in sessiz kaldığına vurgu yaparak, "Savaş ve kadına saldırı iç içe yürütülüyor" dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı ''Babanın öz kızına şehvet duyması haram değil'' fetvasının ardından şimdi de "cımbız fetvası" yayınladı. Medyada "Kadınların kaşlarını almaları caiz midir?" sorusuna görüş veren Diyanet, "Mecbur değilsen kaşını, bıyığını, tüylerini aldırmak günahtır" şeklinde yanıtları medyada yer aldı. Hangi hallerde kaş ya da bıyıkların alınacağına da değinen fetvada şöyle denildi: "Ancak psikolojik rahatsızlığa sebep olacak ölçüde anormalliğin söz konusu olması halinde kadının kaşlarını uygun hale getirmesinde yüz veya dudak üstü kıllarını almasında dinen sakınca yoktur." Diyanetin her gün yeni söylemlerle kadın hakkında kendini söz sahibi görmesine kadınlar tepkili.
BİKG aktivisti Sevgi İnce, fetvaların bilinçli yayınlandığını ifade ederek, "Bunlar birbiri ardından gelen ve birbirini besleyen fetvalar yayınlıyor. Son dönemlerde sokaklara taşan bir öfke yaratan bir durum. Bir savaş hali yaşıyoruz" dedi.
'Kadınlar tecavüze uğrarken yapmayın diyemiyorlar'
Diyanetin misyonunun tekçi bir anlayış olduğuna ve her geçen gün İslam kanadını besleyen açıklamalar yaptığına dikkat çeken Sevgi, "Bu kıldan tüyden meseleler kadının toplumun kadın üzerindeki etkisini belirleyen bir misyon yaratılmaya çalışılıyor. Kadınlar sokaklarda öldürülüyor tecavüze uğruyor. Buna dönük herhangi bir 'yapmayın etmeyin günahtır' fetvası yapılmazken tam tersi tüm bu saldırıları güçlendiren açıklamalar yapılıyor" dedi. Kadının nasıl giyineceğine nasıl yaşayacağına ne devletin ne de diyanetin karar veremeyeceğinin altını çizen Sevgi, " Cizre'de bir kadın karnında bebeği ile öldürüldü bir açıklama gelmedi. Taybet günlerce cansız bedeni ile yerde kaldı kimse çıkıp açıklama yapmadı. Savaşı bile aşan durumlara dönük bir açıklama yapmadı. Şimdi kadın üzerinden bu savaşı sürdürmeye çalışıyorlar" şeklinde ifadelerde bulundu.
'Kadına yönelik her türlü saldırı bir bütündür'
Kadına yönelik gerçekleştirilen her türlü saldırının ve savaşın bütün olduğuna dikkat çeken Sevgi, "Barış mücadelesi ile kadın özgürlük mücadelesi de iç içedir. Militarist bir devlet anlayışı bu savaşı ilan etti ve sürdürüyor. Bizlerin de buna karşı birlikte mücadele etmesi ve sesini yükseltmesi gerekiyor. Yapılan her saldırının kadına yönelik şiddetin artacağına işaret olduğuna dikkat çeken Sevgi, "Bu iktidarın hızla sürdürdüğü bir politika var oda kadınlar üzerinden toplumu şekillendirme. Bugün gelen hali ile kadının topluma katılımına engel olan politikalar uygulandı. Devletin zaten tekçi olan yapısı daha muhafazakar daha dindar içine kapanık hale geldi bunu kadınla yapıyor çünkü kadındaki değişim toplumdaki değişimdir. Yine aynı şekilde kadındaki özgürlük de toplumdaki özgürlük olacaktır" dedi.
'Kadınları zapt u rapt altına almak derdindeler'
Gülsuyu Kadın Dayanışma Derneğinden Ebru Ünal ise, Diyanetin dikkate alınmayacak kadar önemsiz konularda fetvalar çıkardığına dikkat çekerek, "Bir kadının tüylerini alması ile ilgili bir fetva bu kadarda olmaz dedirtiyor. Her şeye fetva yayınlayacaklarına insanlar ölüyor savaş var bunlarla ilgili fetva çıkarsınlar ölümleri durdursunlar" dedi. Ebru, insani bir ahlaka sahip olanların dikkate alınmayacak kadar basit konular yerine savaşın ve katliamların durması için konuşmaları gerektiğine dikkat çekerek, "Ülkede bu kadar sorun varken, kadınlar her gün tecavüz, tacize maruz kalıyorken, katlediliyorken bir yandan savaşta kadınlar katlediliyorken bizim tek derdimiz kaşlarımızı aldırma mı? Sürekli bir şeyler yayınlayarak kadınları zapt rapt altına almak derdindeler" ifadelerinde bulundu.
(sg-öç/gc)