'Bugün Cizre'deki politika yıllar önce Roboski'nin dağlarında gerçekleştirildi'

10:56

JINHA

MÊRDÎN - Cizre için Nusaybin'de direnenlere katılan Roboskili anneler, "Cizre'deki yaralıların tek başlarına ambulansa teslim edilmesini istemiyorum. Bizi kandırıyorlar, bizim de çocuklarımız yaralı kurtulabilirdi ama yaralıları da oracıkta katlettiler. Annelere çağrımızdır gelin ölümü göze alalım, Cizre'deki çocuklarımızı kurtaralım" dedi.

Kuşatma ve soykırım saldırılarına karşı Türkiye ve Kürdistan'ın dört bir yanından binlerin katılımıyla Mardin'in Nusaybin ilçesinde başlatılan nöbet eylemi 14'ncü gününe girdi. Cizre için direnen gruplardan biri de onları en acı fakat en doğru şekilde tanımlayan katır üstünde ölmüş evladını taşıyan anne rozetli Roboskili anneler. Roboski'de 28 Aralık 2011 yılında bombardımanda katledilen 34 kişiden Hamza Encü'nün annesi Kadriye Encü de yakasındaki rozeti ve o çok bilindik oğlunun fotoğrafıyla direnişteki yerini alanlardan. Oğlu Hamza'nın katledildiğinde oğlunun küçük kızı Yasemin'in beşikte olduğunu söyleyen Kadriye ana, "Babasının üzerine yaktığım ağıtlarla beşiğini salladığım torunum büyüdü. Devletten korkan öfkeli bir kız oldu. Öfkeyle büyüten daha fazla çocuk olmasın diye geldim" dedi.

'İnsanlık da devlet de ölmüş'

"Biz Roboskili anneler olarak Cizre'ye yürürsek belki bu acımasız devlet engeli kaldırır ve o yaralıları almamıza engel olmaz diye düşündük. Ama katılaşmış yürekleri buna da engel oldu" diyen Kadriye, hükümet tarafından insanlığın öldürüldüğünü ifade ederek şöyle ekledi: "İnsalık ölmüş ama şunu bilsinler ki aylardır bir mahalleye dahi giremeyen devlet de ölmüş."

'Hükümete öfkeli bir nesil yetişiyor'

Bodrum katında aç ve susuz insanlık direnirken sadece kendi köylerinde eylem yapmanın eksik kaldığını söyleyen Kadriye, "Boğazımızdan bir lokma ekmek geçmiyor, evlatlarımız o buz gibi bodrumda yaşam mücadelesi veriyor" diyerek, bu gidişle hükümete karşı öfkeli neslin daha da çoğalacağını kaydetti.

'Devlete öfkeli çocuklar çoğalıyor'


Katledilen oğlu Hamza'nın kızı Yasemin'in, oğluna dair yaktığı ağıtlarla büyüdüğünü söyleyen Kadriye, "Torunum devletten nefret ediyor. Erdoğan televizyona çıktığında, 'Kapatın beni görmesin, beni de öldürecek' diye tepki gösteriyor. 'Babamı Erdoğan öldürdü' diyor. Bu topraklarda büyüyen çocuklar her şeyin farkında olarak büyüyor. Çocuklarımız böyle büyümesin istiyoruz. Yakamdaki rozetin üstündeki katır üstündeki ölü resme 'bu benim babam' diyen bir nesil büyüyor Robiski'de. Böyle giderse Cizre, Silopi, Nusaybin ve Sur'da da bunu diyen çocuklar çoğalacak. Bu nefret devletin zararınadır, akıllarını başlarına alsınlar" şeklinde konuştu.

'Aynı devlet bizi de kandırdı'


Vedat Encü'nün annesi Mercan Encü ise çocukların kanıyla kızıla bulanan kar manzarasının asla aklından çıkmayacağının altını çizerek, bunun hesabını sormak için mücadeleye ömrünü adadığını ifade etti. Mercan, "Bugün Cizre'deki politika yıllar önce Roboski'nin dağlarında gerçekleştirildi. O olayda 15 evladımız belki de kurtulabilirdi ama izin vermediler. Bombardımanları duyar duymaz dağlara koştuk. Önümüzü kestiler, 'gitmeyin orada bir şey yok' diyip oyalamaya çalıştılar. İnanmadık saatlerce yolun ortasında durduk, onlara ulaşınca ise parçalanmış bedenlerle karşılaştık. Kimse imdadımıza yetişmedi, televizyonlar olayı duyurmadı. Annelerin feryadını sadece Kürt kanallar duyurdu" diye anlattı o günleri.

'Kazanacağız mutlaka kazanacağız'

"O günden sonra hayatımız değişti, karalar giyen acılarıyla direnen anneler olduk" diyen Mercan, alanlardan, Meclis'e kadar uzanan bir direniş ömrü geçirdiklerini söyledi. Mercan, "Faillerin hakikate mahkum edilmesi gerekiyor. O gün arkamızda durmayan halk, bugün de arkamızda durmuyor. Yıllardır alanlardayız, hep tanıdık yüzler. Bizim bizden başka dostumuz yok, direneceğiz, mutlaka kazanacağız" dedi.

'İnanmayın, yaralıları ambulansa teslim etmeyin'

Mercan ana konuşmasının devamında şu sözlere yer verdi: "Bodrum katında yaşam mücadelesi veren yaralıların acısını hissediyorum, onların sesini duyduğumda oğlumun sesini duymuş gibi oluyorum. Ben acılarından ders çıkaran bir anne olarak, devletin ambulansıyla yaralıların kurtarılamayacağını çok iyi biliyorum. Çünkü onlar benim evladımı kurtarmama da engel olmuştu, annelere çağrımdır gelin ölümü göze alalım ve Cizre'deki çocuklarımızı kurtaralım."

(zd)