'Kadınların gelişi mücadelemize güç ve umut katıyor'

10:51

JINHA

AMED - 'Bin kadın 1000 imza' kampanyası düzenleyen BİKG'li kadınlar "Ölümden değil yaşamdan yanayız, Barış ve Hakikat Hakkımızı savunuyoruz" şiarıyla yarın Sur'da nöbet tutacak. Sur'da yaşayan ve Sur için nöbette olan kadınlar da bu dayanışmanın anlamına ve değerine vurgu yaparak, "Biz kadınlar katliamlara ve vahşete karşı birlikte mücadele vermeliyiz" dedi.


"Ölümden değil yaşamdan yanayız, Barış ve Hakikat Hakkımızı savunuyoruz" şiarıyla "Bin kadın 1000 imza" kampanyasında toplanan imza sayısı 5 bini aştı. Kadınlar, Kürdistan'daki soykırım saldırıları ve kuşatmalara karşı, yaşam hakkı için, barış için yarın Sur'da nöbet tutacak. Sur için aylardır direnişte olan kadınlar da bu kararın kendilerine güç ve umut verdiğini belirterek, "Bin az dünyanın her yerinden kadınları toplayıp buraya gelerek buradaki zulme dur demeleri gerekiyor" dedi.

'Herkes gelip yaşananlara şahit olmalı'

Sümerpark' ta nöbet tutan Sevda Uğur "Burada olmamızın amacı Sur'daki ve Cizre'deki direnişe destek olmak. Kendi gözleriyle görmeleri ve şahit olmaları biz kadınların daha da güç verecektir. İnsanların mağduriyetlerini, tarihin yok olduğunu kendi gözleriyle görmeleri barışın ne kadar gerekli olduğunu görmeleri gerekiyor. Ve onlar da bunu yaparak ne kadar gerekli olduğunu göreceklerdir.6 Şubat'ta kadınlar barış için nöbet eylemine katılacaklar o gün herkes barış için bir arada olmalı ve sesini yükseltmelidir. Kadınsız devrim olmaz. Birlikte eril zihniyettin getirdiği bu savaşa dur dememiz lazım" diye konuştu.

'Daha fazla kadın gelmeli'

Canan Kara da kadınların bu dayanışmasının anlamlı ve değerli olduğunu ancak yeterli olmadığını vurguladı. Türkiye'nin Kürdistan'daki vahşete karşı ayaklanması gerektiğini ifade eden Canan, "Bu mücadeleye sahip çıksınlar 1000 kadın az milyonlarca kadın gelmeli. Kanımızın son damlasına kadar biz buradayız ayaklasınlar bu zulme dur desinler. Artık oturup sessiz kalmanın değil dayanışmanın zamanıdır" dedi.

'Kadınların dayanışması anlamlı'

Sur'da yaşayan kadınlardan Necmiye Güler ise kadınların dayanışmasının kendilerine güç verdiğini ancak Türkiye'ni daha fazla ses çıkarması gerektiğini dile getirdi. Sur nöbetinde yer alan eğitim emekçisi Müjde Yavuz da kadınların direnişe selem vermelerinin çok değerli ve anlamlı olduğunu söyledi. Müjde, "Eğitimciler olarak çocukların da etkilendiği bir süreçten geçiyoruz. O yüzden buradayız. Bu süreç hepimizi çok etkiledi ve biz de buna karşı nöbet başlattık. Bu süreçte biz destek amaçlı gelecek olan kadın arkadaşların buraya geldikleri zaman bizi daha iyi anlayacaklarını düşünüyorum. Gelmeleri çok anlamlı bu açıdan. Kadın olarak da kadın kimliğiyle gelmeleri ayrı bir değerli çünkü bu savaşın en çok hedef aldığı ve tahrip ettiği kadındır. Tüm kadınların birlik olması lazım. Kadınlar bunu durdurmaya çalışmalılar. Sadece bin kadınla sınırlı kalmamalı ve bu anlamlı mücadeleyi artırmalıyız" dedi.

'Kadınların mücadelemizi sahiplenmesi çok önemli'

Öğrenci Cejna Sarıhan ise "Olabildiğince savaş değil barış istiyoruz. Bunu da sürekli dile getiriyoruz. Gelecek olan kadın arkadaşlarımızda bunu sahiplenmesi bizim için gurur verici, bir şey böyle bir kadın dayanışması hiçbir yerde yok çünkü. Kadın arkadaşların bunu sahiplenmesi ve bizim eylemimize cevap olmaları yine de çok önemli. Ben buradan şahsım adına ve Kürt kadını olarak selamlıyor ve teşekkür ediyorum" dedi.

'Barıştan başka bir çare ve umudumuz yok'

Sağlık nöbetinde yer alan sağlık emekçisi Gülhan Tekin de "Elbette gelen destekler bize umut veriyor. Bizi yalnız bırakmıyorlar. Biz de bundan güç alıyoruz. Diyarbakır'ın her yerinde var direniş ama bunun Türkiye ye yayılması gerek. Onların da böyle barış için çabalamaları ve destek için buraya gelmeleri çok değerli bir durum. Barıştan başka bir çare ve umudumuz yok. Bütün emekçileri ve insanları barış için mücadeleye çağırıyorum" dedi.

(mm/gc)