Yüzü Botan'a dönük kadınlar: Ayağa kalkın zulmün biteceği günler yakın

12:34

JINHA

MÊRDÎN - Nusaybin'de devam eden direniş nöbeti Iğdır'dan İzmir'e kadar tüm kadınları bir araya getirdi. Kadınlar "Cizre, Nusaybin ve Diyarbakır'da yapılan katliamlara karşı sessiz kalmamız mümkün değil. Buraya gelip buradaki yaralı sarılmasını yardımcı olmak istedik" diyor.

Botan'daki sıkıyönetim ablukası ile yaşanan katliamlara karşı DBP'nin çağrısıyla başlayan Botan Yürüyüşü kapsamında Mardin'in Nusaybin ilçesine bağlı Girêmîra Mahallesi'nde başlatılan nöbet direnişi engellere rağmen yer değiştirerek devam ediyor. Nusaybin Mittanni Kültür Merkezi'ne taşınan nöbette yer alan kadınlar Kürdistan ve Türkiye'nin dört bir yanından gelmiş. Kadınlar katliam ve direnişin iç içe geçtiği Botan'a yüzlerini dönerek, "Ayağa kalkın zulmün biteceği günler yakın" diyor.

Iğdır'dan direnişe katılan Nadire Malgaz, "Toplu olarak zülüm edilen bir halk var. Sesimizi kenetlenerek durulmalıyız. Bu katliama ancak kenetlenerek dur diyebiliriz" dedi. Adıyaman'dan katılan Zeliha Karınca ise, "Herkes için eşitlik için özgürlük için, adalet için buradayız. Tüm kadınları da bu direnişe bekliyoruz" dedi.

Halkın gerçekleştirdiği direnişe omuz vermek için geldiklerini belirten Gülseren Öner'de, "Aynı zamanda Cizre'de yaralı olan insanlarımızın bir an önce oradan çıkarılması için ve bu ablukanın kırılması için buradayız. İnsanlar daha fazla ölmesin, Türk ve Kürt halkı ortak yaşam içinde yaşamak istiyor" diye belirtti.

İzmir'de eylemlerinin devam ettiğini ifade eden Sevim Korkmaz Dinç, "Cizre, Nusaybin ve Diyarbakır'da yapılan katliamlara karşı sessiz kalmamız mümkün değil. Buraya gelip buradaki yaralı sarılmasını yardımcı olmak istedik. Barışa buradan ses vermek istedik. Cizre'de yaşanan acıları kendi gözlerimizle görüp, gittiğimizde yaşananları anlatmak istedik. Gelişimizin amacı halklar arasından kardeşlik köprüsünü oluşturmak ve barışı güçlendirmektir. Çağrımız silahların hemen susması, barış masasının kurulması artık insanların ölmemesidir" diye belirtti.

İzmir'den çatışmasızlık halinin yaratılması ve operasyonların durması için direnişe katıldıklarını ifade eden Günseli Kaya, "Ölüm emri verenler dahil sorumluların açığa çıkması için buradayız. Bu savaş bizim savaşımız değil, bu savaş egemenlerin ve sarayın savaşıdır. Bu savaştan esas olarak zarar görenin sivil halk olduğunu düşünüyoruz. Ölümler bellidir. /'den 70'e ana karnındaki bebekten 80 yaşındaki ninelere kadar. Sorgusuz sualsiz katledilenlerin halkın evlatlarıdır. Bütün bunlara dur diyebilmek için buradayız. Türkiye'nin en batısından buraya gelmenin çok anlamlı olduğunu düşünüyoruz. Tarihin en karanlık dönemleri aynı zamanda aydınlığa en yakın olduğu dönemlerdir. Zulüm devam etmez, zulmün biteceği dönemleri vardır. Bu dönemde herkesin yeter artık dediği zamanlarda olacaktı. Yeter artık diyoruz" diye konuştu.

Mersin'den direnişe katılan Ayşe Aydoğan ise, "Devam eden savaşı dur demek için geldik. Vahşet bodrumundaki arkadaşlarımızı kurtaramamışken, bu sabah Cizre'de yeni bir katliam olduğunu ve 9 arkadaşımızın katledildiğini öğrendik. Bir an önce savaş koşullarının durması ve barış ortamının sağlanmasıdır" diye kaydetti.

(ht-zd/fk)