JINHA

İSTANBUL - İstanbul'da katledilen Nurcan Arslan hakkında ana akım medyada çıkan haberlere tepki gösteren kadınlar ve Nurcan'ın ailesi "Yalan haberlerle medya kadın cinayetlerinin parçası oluyor" dedi.

Geçtiğimiz günlerde Nurcan Arslan (40) İstanbul Küçükçekmece'de bir erkek tarafından katledildi. Nurcan hakkında ana akım medyada çıkan bazı haberler ise adete ölen kadını suçlar nitelikte. Ana akım medyanın yapmış olduğu asılsız haberleri kınamak ve kamuoyuna gerçekleri aktarmak amacıyla kadınlar ve Nurcan'ın ailesi İHD İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi. "Kadın cinayetleri politiktir. Bir nehir ki ömrüm taşır bin yıllık kavgası yurtsuz aşklarımın, yüreğim baş eğmez bir haylaz" yazılı pankartın asıldığı toplantıda konuşan İHD İstanbul Şubesi Başkanı Zeynep Ceren Boztoprak, "Basında özellikle havuz medyasının kadın cinayetlerini yalan yanlış haberlerle sunmasıyla medya grupları artan kadın cinayetlerin bir parçası olmuştur" dedi.

'Kadın cinayetleri meşrulaştırılıyor'

Nurcan'ın kardeşi Gülcan Arslan ise "Bir canımızı daha, Nurcan'ımızı kaybettik. Dün Özgecan, bugün Nurcan, yarın hangi can? Her kadın cinayetinde olduğu gibi ataerkil sistem tüm argümanlarıyla katledilen kadını suçlu, kabahatli ve hatta ahlaksız göstermek için erkeği korumaya ve aklamaya devam etmektedir. Özellikle Hürriyet ve Sözcü gazeteleri yerindeyse kadın cinayeti üzerinden senaryo yazmaya kadar ileri gidebildi" diye konuştu.

'Katledilen kadınlardan bir ülke olurdu'

Ana akım medyadanım katil zanlısı Abdullah Melih Barış'ın ismini büyük bir titizlikle gizli tuttuğunu belirten Gülcan, katilin muhtar olması sebebiyle mahkeme tarafından da korunduğuna dikkat çekti. Basında yer aldığı gibi Nurcan'ın rezidansta oturmadığını ve güvenlik görevlisi olarak çalışmadığını dile getiren Gülcan, Nurcan'ın katil zanlısı ile hiçbir şekilde diyalog halinde olmadığının ve medya tarafından kadın cinayetlerinin meşrulaştırılarak haklı sebepler yaratmaya çalışıldığının altını çizdi. "On yıllardır bu biçimde öldürülen kadınların mezarları bir araya getirilseydi bir kent veya bir ülke mezarlığı olurdu" diyen Gülcan, kadına yönelik şiddet politik olduğu halde basit ve adli bir olay olarak kabul edilmesine tepki gösterdi.

'Mücadelemiz eril basın ve eril mahkemelere karşı'

Nurcan'ın ailesinin avukatı Sezin Uçar ise mücadelelerinin sadece toplumun eril zihniyetine karşı değil aynı zamanda eril basına karşı ve eril mahkemelere karşı devam edeceğini söyleyerek, mahkemenin davaya gizlilik kararı getirebileceklerinden şüphelendiğini dile getirdi. Gizlilik kararıyla birlikte mahkemenin yayın organlarına kapalı tutularak, takibini zorlaştırmak istemesinin sebeplerinden biri olarak katil zanlısının devlet görevlisi olduğunu belirtti.

Duyarlı halklara çağrı!

Nurcan'ı ailesi son olarak bütün duyarlı halkı yeni Nurcanların katledilmemesi için 7 Şubat Pazar günü saat: 11.00'da Nurcan'ın vurulduğu yere karanfil bırakmaya, saat 13.00 de Can Yemeği, yemeğin ardından saat 15.30'da basın açıklamasına davet etti.

(ce-öç/sg/fk)