Kayıp yakınları: Yapacağınız tek şey tecridi kaldırmaktır
13:38
JINHA
HABER MERKEZİ - Kayıpların akıbiteni sormaya devam eden ve adalet arayışlarını sürdüren kayıp yakınları, Cizre ve Sur'daki katliamlara dikkat çekerek, katliamlardan hiçbir zaman sonuç alınamadığını yapılacak tek şeyin PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek ve tecridin kaldırılması olduğunu söyledi.
DİYARBAKIR
Kayıp yakınları ve İHD tarafından "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganı ile her hafta düzenlenen oturma eylemlerinin 365'incisi, Diyarbakır Koşuyolu Parkı Yaşam Anıtı önünde gerçekleştirildi. Kayıpların fotoğraflarının taşındığı eylemde Lice'de Mayıs 1994'te gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Ahmet Tekin'nin hikayesi anlatıldı ve faillerin yargılanması istendi.
İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, devletin Kürdistan'da hukuk ve insanlık dışı keyfi uygulamalar yaptığını ve bunun kabul edilemez olduğunu ifade ederek, "365. haftadır biz bu alanda insanlığa karşı islenen suçların açığa çıkması için mücadele veriyoruz. Biz şunu biliyoruz ki bu katliamlar devletin eliyle gerçekleşen cinayetlerdir. Eğer siz bu katliamları açığa çıkarmazsanız ve yüzleşmeseniz bu mücadele bitmez, devam eder. Katilleri yargı önüne çıkartıncaya kadar hesap sormaya devam edeceğiz. Biz siyasal iktidara Başbakan ve Cumhurbaşkanına sesleniyoruz. Artik hiçbir şeyin üstünü örtmesinler. Katiler ve emrini verenler bellidir" dedi.
'Tek çözüm tecridin kaldırılması'
Raci devletin Cizre ve Kürdistan'da uyguladığı katliamlara dikkat çekerek, "Cizre'de vahşet yaşanıyor. Cizre'de insanlığa karşı suç işleniyor. Yetkililer ve Cumhurbaşkanı gerçekleri çarpıtıyor ama biz biliyoruz ki bu yapılanlar katliamdır. İnsanları diri diri yakıyorlar. Bir gün insan hakları ve adalet herkese lazım olacak. Ne zamana kadar sürdüreceksiniz bunları. Bu katliamları yıllardır yapıyorsunuz ama çözüm olmuyor. Sizin yapacağınız tek şey PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde ki tecridi kaldırmaktır. Bu sorun sadece bu şekilde çözülür" dedi.
Konuşmanın ardından Ahmet Tekin'in hikayesini İHD üyesi Avukat Abdullah Zaytun aktardı: "Ahmet Tekin 1994 yılının Mayıs ayında Diyarbakır'dan Lice'ye giderken bulunduğu araç, Sarnığ Köyü yakınlarında yol kontrolü yapan askerler tarafından durdurulur. Aracı durduran askerler, minibüs şoförü ve yolculara 'siz gidin Ahmet Tekin bizim misafirimizdir' diyerek, Tekin'i gözaltına alır. Bu tarihten sonra Ahmet Tekin'den haber alınmaz. Tekin ailesi Lice'de savcılığa başvurarak çocuklarının bulunmasını isterler. Ancak dosya, görevsizlik kararı verilerek Diyarbakır 7'inci kolordu komutanlığına gönderilir. Tekin'in kardeşi Bedri Tekin ise abisini en son gözleri bağlı bir şekilde askerlerin arasında gördüğünü ve o sırada annesinin bağırarak yanına gitmek istediğini ama askerlerin annesini darp ettiğini söyledi. Annesinin darp sonucu gözünün morardığını söyleyen Bedri o tarihten sonra bir daha Ahmet'ten haber alamadıklarını ve görmediklerini söyledi."
Eylem yağmur nedeniyle oturma eylemi yapılmadan sona erdi.
BATMAN
İHD ve kayıp yakınları tarafından her hafta Cumartesi günü 'Kayıplar bulunsun failler yargılansın' sloganıyla gerçekleştirilen etkinlik 365. haftasında devam etti. Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde, kayıpların fotoğraflarının taşındığı etkinliğe HDP, DBP, MEYA-DER ve Sivil Toplum Kuruluşları destek verdi. Açıklamayı yapan İHD Batman Şubesi Mehmet Bağadır, Cizre'deki vahşet bodrumuna dikkat çekerek şunları söyledi: "Sokağa çıkma yasaklarıyla yerleşim merkezlerinde devam eden çatışmalarda onlarca sivil yurttaş yaşamını yitirirken bu çatışmalardan etkilenen iki yüz binin üzerinde bir insan topluluğu da yerinden olmuştur. İçinde yaşadığımız çatışma ortamından çıkmanın yegâne koşulu gecikmeksizin savaşan tarafların şartsız koşulsuz ateşkes pozisyonuna geçmesiyle olan toplumsal sorunun çözümünün karşılıklı müzakereye dayalı demokratik bir anayasanın yapılmasından geçtiğine inanmaktayız " diye konuştu. Mehmet, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde savaş suçlarının hesabının verileceğini vurguladı.
Konuşmaların ardından 5 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.
YÜKSEKOVA
Hakkâri'nin Yüksekova ilçesinde İHD ve kayıp yakınları, adalet talebiyle başlattıkları eylemin 94'üncü haftasında da Sanat Sokağı'nda bir araya geldi. Yüksekova Barış Anneleri Meclisi üyeleri, İHD Yüksekova yöneticilerinin de katıldığı bu haftaki eylem, Cizre'de devlet güçleri tarafından katledilen yurttaşlara adandı. Eylemde konuşan İHD ilçe yöneticisi Tayyip Canan, sokağa çıkma yasaklarının yasal dayanağı olmadığını belirterek, Kürdistan genelinde bir an önce katliamların son bulmasını istedi.
Ardından 7 Haziran 2004 tarihinde Doski Dağlıca bölgesinde yapılan askeri operasyonla katledilen Mehmet Sıddık Baysal'ın akıbeti soruldu. Yaşanan olayı Mehmet Sıddık Baysal'ın eşi Perihan Baysal anlattı. Perihan, "Eşim 7 Haziran günü evden ayrılırken Doski Dağlıca mıntıkasındaki köylere gidip orada büyükbaş ve küçükbaş hayvan alacağını ve iki gün köylerde kalabileceğini söyledi. Evden gidişinin 4. gününde evimize baskın yapıldı. Kayınpederim gözaltına alındı. Kayınpederime 'oğlun Mehmet Sıddık nerede?' diye sormuşlardı. Bizler ailece eşimin akıbetini öğrenmek için aylarca Doski Dağlıca bölgesini köy köy dolaştık ama bulamadık. O tarihte köylüler askerlerin baskısından dolayı çok korkuyorlardı. Daha sonra bize bazı vicdanlı insanlar gizlice geldi. Eşimin askerlerin bölgeye yapmış olduğu operasyonlarda öldürüldüğü ve cenazesinin Kamışlı (Sinava) karakolunun sınırları içerisinde gömüldüklerini söyledi. Bizler o gün katledilen eşimin Kamışlı Karakolu'nun bahçesinde bulunan kemiklerini istiyoruz" dedi.
Açıklama beş dakikalık oturma eyleminin ardından son buldu.
(ekip/dc/gc)