Siyah Pembe Üçgen'de birey-aile buluşmaları

09:07

Özgü Özütok/JINHA

İZMİR - Siyah Pembe Üçgen, LGBTİ bireyler ve ailelerinin toplumdan dışlanmamaları için aile guruplarının da katıldığı etkinlikler düzenliyor.

Siyah Pembe Üçgen İzmir Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Araştırmaları ile Ayrımcılığına Karşı Dayanışma Derneği, İzmir'deki LGBTİ bireylerin, örgütlü bir biçimde hareket etme gayesiyle 2009 yılının Şubat ayında dernekleşen bir sivil toplum örgütü. Kahvaltılar, yemekler, grup terapileri ve atölyeler düzenleyen dernek üyeleriyle, yaptıkları örgü atölyesinde derneğin geçmişi, yapacaklarıyla ilgili bir söyleşi yaptık.

Dernek çalışanlarından Erdem Gürsu, daha önce de İzmir'deki LGBTİ bireylerle toplandıklarını ancak dernekleşme sürecinin fikir ayrılıkları, anlaşmazlıklar, politik farklılıklardan ya da tembellikten sekteye uğradığını kaydetti. Erdem, dernekleşme süreçlerindeki zorluklarıysa, "2006'dan beri ara vermeden çalışıyoruz ama İzmir'de örgütlü olmak oldukça zor. Bu şehirde insanlar biraz rahat, doğal olarak bundan LGBTİ çalışmaları da nasibini alıyor. Eskiye nazaran artık bir istikrar ortaya koyduk" diye konuştu.

Ankara ve İstanbul'da, yalnızlık duygusuyla başa çıkabilmek için LGBTİ birey ve ailelerinin bir araya geldiği bir ortamı İzmir'de oluşturmaya çalıştıklarını ifade eden Erdem şunları aktardı: "Bu sene 'aile' alanına yöneldik. Babaları bu etkinliklere nasıl katabiliriz diye düşünceler geliştirmeye çalışıyoruz. Örgü etkinliğiyle eğlenceli bir şey yapmak istedik. Ailelere ve bireylere ulaşmak oldukça zor. İnternet çok yaygın gibi görünse de kullanım şekli olarak oyun oynamak, chat yapmak için kullanılıyor ama 'eşcinsel' diye bir arama yaptığınızda doğru kaynaklara ulaşmamız çok zor oluyor. İnternet üzerinden ulaşabilen ulaşıyor ya da kulaktan kulağa yöntemiyle bize ulaşıyorlar. Türkiye'de sivil toplum örgütlerinin ayakta kalması oldukça zor ve bu LGBTİ örgütleri için de geçerlidir. Avrupa ülkelerinde veya Amerika'da devlet desteği alabiliyorlar. Burada ailelerle ilgili çalışmaları sistemli bir şekilde yapmak istiyoruz ve bunun için de bir bütçemiz olması gerekiyor. Gönüllük esasıyla çalışıyoruz ama gönüllüyü de mağdur etmememiz gerekiyor. İmkânsızlıklar da umut kırıcı olabiliyor. 2006'da Sivil Toplum Geliştirme Merkezi Türkiye'deki LGBTİ bireyleri bir araya getirmekle ilgili bir çalışma yapıyordu. Ona katıldım. İzmir genelinde bir örgütlenmenin içinde kendimi buldum. Sivil toplum alanı gönüllükle de ilerleyen bir örgütlülüktür ancak birilerinin de bu gönüllüğün haricinde profesyonel olarak çalışması gerekiyor. Ben bunun bir meslek alanı olarak görülmesini istiyorum."

Dernek gönüllülerinden Başak Zencir ise çalışmalara daha önce yaşadığı şehir olan İstanbul'dan dahil olmuş. İzmir'de ise özellikle ailelerle birlikte çalışmalar yapmayı etkinliklerin odak noktasında görüyor. Önümüzdeki günlerde belgesel film gösterimi yapmayı düşündüklerini ifade eden Başak, çocukların, bilhassa açık olduğu aileleriyle birlikte gelmelerinin kendileri adına oldukça önemli olduğunun altını çiziyor.
Ailelerin çocuklarını bu durumlar için psikologlara götürdüğünde homofobik psikologlara denk gelebildiklerini söyleyen Başak, " Bu sebeple birçok aile tedavi ettirilebilir bir şey olduğunu düşünüyor ve psikoloğa güveniyor. Böyle durumlarda psikiyatrisin çalıştığı kuruma bir yazı göndermeyi planlıyoruz, eğer hala devam ederse bu psikiyatrları ifşa etmeyi planlıyoruz" dedi.

2009'dan beri dernek gönüllüsü ve 2012'den beri dernek çalışanı olan Rahşan Kale, ise "İzmir'de kafelerde buluştuğumuz zamanlardan beri, yani dernekten önce, şimdi de burada devam ediyoruz. Ailelerinin hafta sonları veya ayda bir kere buluştukları değil de bunun dışında da bir araya gelebildikleri, görüşebildikleri, sosyalleşebildikleri biraz farklı alanlarda kaynaşabilecekleri bir ortam yaratmak istiyoruz. Bu etkinlikleri kendilerini yalnızlaştırmalarından uzaklaştırmak adına yapıyoruz. Hepimiz her şeyi yapıyoruz bu dernekte. Hak ihlalleriyle ilgili çalışmalar yapan bütün dernekler nasıl sorunlarla karşı karşıyaysa biz de aynı sıkıntıları yaşıyoruz" şeklinde konuştu.

(fk)